Diyarbakır Kitap Fuarı'nı ilk 3 günde 52 bin kişi ziyaret etti
Artı Gerçek - Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile TÜYAP Fuarcılık işbirliğinde düzenlenen Diyarbakır 8’inci Kitap Fuarı, 4'üncü gününde Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde devam ediyor. 8 Aralık'a kadar sürecek olan fuara, 26’sı Kürtçe yayınevi olmak üzere toplamda 216 yayınevi katıldı.
3 GÜNDE 52 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ
Fuar Merkezi sorumlulardan alınan bilgilere göre, fuarı ilk 3 günde 52 bin kişi ziyaret etti.
Öte yandan fuara bu yıl da yasaklar damgasını vurdu. Aram Yayınevi'nin 3 kitabı hakkında toplatma kararı çıkarıldı. Yayınevinden çıkan Mahmut Aba'nın "Dildarê Serkeftinê" kitabı hakkında dün toplatma kararı çıkarılırken, bugün Nelson Mandela'nın hayatını konu aldığı "Özgürlüğe Giden Uzun Yol" ile Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'ndeki işkencelere karşı ölüm orucunda ölen Mehmet Hayri Durmuş'un “Mektupları ve Yazıları” isimli kitaplara el konuldu.
MA MUSİC SAHNE ALDI
Fuar'da, Ma Music sahne aldı. Ma Music Koordinatörü Şerko Kaniwar ve Ma Music eğitmenleri çaldıkları erbane ve söyledikleri Kürtçe ezgilerle kitapseverlere güzel anlar yaşattı.
Kitap Fuarı'nda bu sene Kürtçe kitaplara ilgi yüksek oldu. Yayınevleri özellikle Kürtçe kitaplar için çağrıda bulundu. Yine bu sene ki fuarda birçok yazar kitaplarını imzaladı. Dicle ve Fırat Salonları'nda söyleyişi ve paneller düzenlenirken, fuara katılımın artması bekleniyor.
DİL VE SİYASET PANELİ
Mezopotamya Dil Ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) tarafından Dicle Salonu’nda panel düzenlendi. “Anadilin Eğitimdeki Önemi, Dil ve Siyaset” başlığıyla düzenlenen panelin moderatörlüğünü ME-DER yöneticisi Mazhar Aktaş yaparken, Dîlan Gûvenç ve yazar Îbrahîm Xalîl Taş konuşmacı olarak yer aldı.
Taş, 100 yıldır Kürt dili üzerinde baskıların olduğunu ve Türkiye’de hangi iktidar başa gelirse gelsin sistemin Kürt diline dönük yaklaşımlarının aynı olduğunu belirterek, “Türkiye siyasetinin Kürt halkına yaklaşımı böyledir. Kürt halkının son yıllara göre dili, kültürü küçüldü. Kürt siyasetçileri başka dille açıklamalarını yapıyor. Kürt dili ve kültürü artık siyasetçilerin dili olmalıdır. Bizler her şeyimizi kendi dilimizde yapmalıyız. Kürt siyasetinin bunda hatası da vardır” dedi.
Dîlan Gûvenç, “tek dil, tek bayrak” gibi konuların cumhuriyet döneminden bu yana sürdüğünü belirterek, medreselerin kapatılmasından bu yana Kürtlerin 100 yıldır dilleriyle eğitim göremediğini kaydetti. Dîlan Gûvenç, Kürtçenin resmi eğitim dili olmaması nedeniyle sürekli gerilediğini belirterek, “Kürt çocukları, Türk dilini öğrendikten sonra eğitime başlıyor. Kürtler anadilinde eğitim almalı. Kürt dili resmi dil olmalıdır” diye belirtti.
Panel soru cevap bölümüyle sona erdi. (MA)