Hayvan sömürüsüne itiraz eden vegan oyun Rüya, İBB Şehir Tiyatroları'nda

Hayvan sömürüsüne itiraz eden vegan oyun Rüya, İBB Şehir Tiyatroları'nda
Hayvan dünyasını hedef alan sömürü biçimlerini dışlayarak adil yaşamı yücelten, modern hayvan hapishanelerinin tümüne itiraz eden vegan tiyatro oyunu 'Rüya', 5+ yaş izleyicisine çözümün parçası olduğunu hatırlatıyor. Oyun, İBB Şehir Tiyatroları'nda.

Gülsüm Güller


Artı Gerçek- Bir sonraki gösterimi 4 Aralık'ta, İBB Şehir Tiyatroları Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde gerçekleşecek 'Rüya' oyunu, bugün Üsküdar'da bulunan Musahipzade Celal Sahnesi'nde her yaştan seyircisiyle buluştu.

Onlara özgürlüklerini verdiğimizde etlerini yemeyi de düşünmeyiz belki, kim bilir. Böyle bir şey yakın gelecekte mümkün görünmese de her idealin önce düşü görülür. İyiye uzanan değişim, zihni henüz berrak bir çocuğun rüyasıyla başlar. 5+ izleyiciye hitap eden 'Rüya' oyunu da çocukların hafızasına hayvan haklarını ömür boyu hatırlatacak tohumlar ekmeye fazlasıyla niyetli.

‘ORMAN İSTERİZ, KAFESTEYİZ’

Doğal yaşam alanlarından koparılan hayvanların hayvanat bahçelerinde, sirk ve süs havuzlarındaki yaşamını bir çocuğun rüyası ve eşduyum üzerinden seyircisine ulaştırmayı hedefleyen oyun, günümüz dünyasına devletler-halklar ve siyasi arena üzerinden bakıldığında bir temsil koyuyor ortaya. Hayvanlar ve insanlar, halklar ve yöneticiler, işçiler ve patronlar... Kafeste tutulan hayvan temsilleri gündelik hayatta karşılaşılabilecek insan karakterlerini de akla getiriyor. Biri kafesten bir an önce kaçma planı yapacak cesaretteyken, öbürü iyi tarafından bakmaya çalışıyor; biri umutsuz, uçmayı bile unutmuşken biri bir gün bu hapishaneden ve şartlarından kurtulacağına inanıyor. Maymun karakterin "aç değiliz açıkta değiliz, başımızı sokacak sıcak bir yer" diye teselli olmaya çalışırken kutup ayısının asıl bu şartların kendisi için işkence olduğunu haykırması ve diğerlerine de bunu hatırlatması gibi.

‘BU DÜNYANIN ÇATISI HEPİMİZİ KUCAKLAR’

İlk modern hayvanat bahçesinin 1793 yılında Paris’te ve ilk modern sirkin 1770’te Londra’da kurulmasının ardından, hayvanların ait oldukları bölgelerden koparılarak belirli yerlerde sergilenmesi günümüze kadar yeni yollar da eklenerek devam etti. Çocukların gündeminde yer almadığı halde okullarda her yıl sirk biletlerinin dağıtımına izin veriliyor. Artık AVM’lerde dahi bir camın arkasında size bakan bir timsah veya semender görmeniz mümkün.

Özge Midilli’nin Ertan Kılıç ile birlikte yazıp yönettiği 'Rüya' oyunu ise bir hayvanı kafeslerin ardında görmenin sıradan hale getirildiği dünyamızda, çocukları kalbinden yakalıyor ve kareografisiyle, müzikleriyle, kostümleri ve diyaloglarıyla cesaret aşılıyor: Sen çözümün bir parçasısın.

Oyun çıkışında Ertan Kılıç, "Tek bir çocuğun ben hayvanat bahçesine gitmeyeceğim demesi bizim amacımız" diyor.

KONUSU

Bir gün hayvanat bahçesine giden Özgür ve annesi, oradaki hayvanlara yiyecek verip, fotoğraf çektirirken, aslında üzgün olduklarını fark eder. Esasen bunu ilk fark eden Özgür’dür: Burada ters giden bir şeyler var.

Özgür hayvanat bahçesi ziyaretinden sonra yatağa girdiğinde huzursuzdur. O gece rüyasında tüm hayvanların özgür kaldığını, annesinin ise bir kafese hapsedildiğini görür. Özgür uyandığında harekete geçmeye karar vermiştir. Annesini de yanına alarak hayvanat bahçesine tekrar gider ancak paragöz hayvanat bahçesi sahibinin hışmına uğrar. Hayvanlar üzgün bir şekilde oradan ayrılmaya yeltenen Özgür ve annesinden umudunu kesmemiş olacak ki, planlarını anlatmaya başlarlar. Ama nasıl? Bu kez kafes sakinlerinin imdadına maymun yetişir. Maymun sessiz sinema oyunu yöntemiyle bir kaçış planı açıklar ve olaylar gelişir.

Fotoğraflar: İBB Şehir Tiyatroları

Oyunun biletlerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları adresinden ulaşabilirsiniz.

Öne Çıkanlar