İspanya kralının 'çöl rüyası' manastırda 6,5 milyon euro'luk yenileme

Artı Gerçek - İspanya'da San Lorenzo de El Escorial Kraliyet Manastırı, Madrid yakınlarındaki bir dağın yamacında beş asırdan daha uzun süredir korunan, Unesco Dünya Mirası Listesi'ndeki yapılardan.

Dönemin kralı II. Philip'in güç, dindarlık ve himayeciliğini sembolize eden anıt yapı, UNESCO listesine alınmasından 40 yıl sonra, daha önce ziyarete kapalı olan manastır avlusunun açılmasına ve iç kısımdaki bazı tabloların da görülmesine olanak tanıyacak bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor.

Avrupa Birliği (AB) fonlarından sağlanan 6.5 milyon euro bütçeli iki yıllık proje, İspanya'nın altın çağının, imparatorluk ve kültürel gücünün devasa bir kanıtı olan 33,327 metrekarelik alanı ziyaretçilere yeniden tanıtmayı amaçlıyor.

KRAL II. PHİLİP'İN HAYALİYDİ

Madrid'in 35 km kuzeybatısındaki El Escorial Manastırı, Kral II. Philip'in insanlardan ve diğer binalardan uzak bir "çölde" manastır kurma hayalinin bir parçası olarak inşa edilmişti. Tamamlanması 21 yıl süren bu vizyon, Roma'da Michelangelo ile çalışmış olan Juan Bautista de Toledo ve daha sonra Philip'in babası V. Charles için Flandre'de savaşırken edindiği lojistik bilgiden en iyi şekilde yararlanan Juan de Herrera adlı iki mimarın dehasının ürünüydü.

450 BİNDEN FAZLA ZİYARETÇİ AĞIRLADI

İspanya'nın ulusal miras kurumu Patrimonio Nacional'in binalar ve çevre müdürü Luis Pérez de Prada, "Burası kurulduğunda her yerden çok uzaktaydı; gerçek bir çöl değildi, ama bir tür çöldü. Bu inanılmaz bir çalışma başarısıydı ve insanlığın hiçliğin ortasında bir şeyler yaratma yeteneğini gösteriyor" dedi.

El Escorial geçen yıl 450 binden fazla ziyaretçi ağırladı. Pérez de Prada ve meslektaşları bu yeni proje ile insanlara hem gerçek hem mecazi anlamda yeni bir bakış açısı sunmaya hevesliler.

'İNSANLAR BURAYA GELDİKLERİNDE NEYİ ZİYARET ETTİKLERİNİ ANLAMALARINI İSTİYORUZ'

Prada, yenilenme projesi kapsamında yapılacak değişiklikleri şöyle anlatıyor:

"Bu, İspanya'nın en önemli anıtlarından birinin mimari ve sanatsal açıdan ne anlama geldiğinin ve buradaki tüm sembolizmin çok daha derin şekilde anlaşılacağı bir yeniden açılış olacak. En ivedi değişiklik giriş noktasında olacak: ziyaretçiler yan taraftan girmek yerine, kompleksin muazzam ölçeğini ve gücünü hemen hissettiren heybetli bir avlu olan Krallar Avlusu'ndan girecekler. Krallar Avlusu'ndan içeri girebildiğiniz için manastırın mimarisini çok daha iyi anlayacaksınız. İnsanların böyle bir yere geldiklerinde neyi ziyaret ettiklerini gerçekten anlamalarını istiyoruz; bu sadece 'Evet, turu yaptım ve El Escorial'i ziyaret ettiğimi söyleyebilirim' demek değil. Nasıl yaratıldığını ve nasıl değiştirildiğini anlamanız gerekiyor."

RESİM VE MİMARİ GALERİLERİ DE AÇILACAK

Ziyaretçiler ilk kez manastırın Evangelistler Avlusu'nda da dolaşabilecekler; bu avlu, merkezinde bazilikanın büyük kubbesini yansıtan bir kubbe bulunan, çeşmeler ve heykellerden oluşan sakin bir bahçe. Değişikliğin diğer önemli unsurları, 2,4 milyon euro maliyetle yeniden açılan, yeniden düzenlenen ve canlandırılan atıl durumdaki resim ve mimari galerilerini kapsayacak.

Yedi yıl önce kapanan resim galerisi, dört hükümdarın ( II. Philip, IV. Philip, II .Charles ve II. Isabel) zevklerini, siparişlerini ve sanat tüketiciliğini göstermek ve keşfetmek üzere dokuz oda şeklinde düzenlenecek. Galeride birçoğu daha önce sergilenmemiş olan 99 resmin arasında Titian, El Greco, Velázquez, Tintoretto, Zurbarán ve Juan Fernández de Navarrete'nin eserleri de yer alıyor. Philip'in kültürel nüfuzunu yansıtmak üzere odaların neredeyse yarısı II. Philip adına tahsis edilecek.

Patrimonio Nacional'de resim küratörü olan Carmen García Frías, sanat koleksiyonuna ilişkin “II.Philip, İspanyol kraliyet koleksiyonlarının temelini atan kişidir. Çok az hükümdarın dekoratif fikirlerini ortaya koyabileceği ve böylesine güzel dini sanat eserlerini bir araya toplayabileceği bunun gibi yepyeni bir sarayı vardı" diye konuştu.

'RÖNESANSTA SIÇRAMA YAPAN SANATIN EVRİMİ GÖRÜLEBİLECEK'

18 ay içinde, Evangelistlerin Avlusu'ndaki kaldırımlar düzleştirildiğinde, ışıklandırma düzenlendiğinde, resimler asıldığında ve mimari sergiler düzenlendiğinde, ziyaretçiler nihayet II. Philip "çöl rüyası"nın daha büyük bir bölümünü keşfedebilecekler.

Ancak Pérez de Prada, sürekli İspanya kralı ile anılan manastırın önemi tek bir kişinin vizyonunu aştığını belirterek şöyle dedi:

"Dönemin en güçlü hükümdarı tüm bunları kendi adına ilerletiyor. Ama burası aynı zamanda Rönesans döneminde önemli bir sıçrama yapan sanat ve mimarinin evrimini de görebileceğiniz bir yer; bize o dönemde toplumun - ve dünyanın - nasıl olduğunu da gösteriyor: din savaşları; karşı reform. Tüm bunlar burada yansıtılıyor." (Kaynak: The Guardian)