Kürt yazara UNESCO Akademi Ödülü
Yunanistan’da yaşayan Kürt yazar Cemil Turan Bazidi, Halepçe Katliamı’ndan sonra göç etmek zorunda kalan bir ailenin dramını anlattığı ‘Azad Adım Benim’ romanı ile UNESCO Özel Akademik Ödülü’ne layık görüldü.
Bazidi, BasNews’e yaptığı açıklamada "Bu ödül halkımın yani tüm Kürtlerin ödülüdür. Ben bir yazar olarak halkımın dilini, medeniyetini, örf ve adetlerini anlatmaya çalışan bir aracıyım" dedi. 12 Eylül’de Türkiye’de bir süre tutuklu kalan ve tahliyesinden sonra Yunanistan’da yaşamaya başlayan Kürt yazar, ‘Azad Adım Benim’ romanını 2015 yılında yayımlamıştı.
Bazidi, kitabın kahramanı ‘Azad’ ile Paris’te tanıştığını belirterek, "Kitabın konusu 1988’de Halepçe Katliamı’ndan sonra Kürdistan’dan kaçan 4 kişilik bir ailenin dramını anlatıyor. Anne, baba, oğul ve küçük kızlarıyla 4 kişilik bir aile önce İran’a oradan Türkiye’ye geçiyorlar. Türkiye – Yunanistan sınırına gelip Meriç Nehri’ni geçmeye çalışırken 14 yaşındaki Azad Yunanistan’a geçmeyi başarıyor. Annesi, babası ve kız kardeşi ise Türkiye tarafından yakalanıp Irak’a geri gönderiliyor. Ve aileye de oğulları Azad’ın Meriç’te boğulduğu söyleniyor. Ben tesadüfen bu olayı öğrendim. Azad gerçek bir kişi. Yunan bir arkadaşım bana ‘Burada bir Kürt çocuk var. Onunla konuşur musun?’ dedi. Telefonda tanıştık. Birkaç ay sonra da Paris’e gidip hikayesini dinledim" dedi.
"ÖNCE DİZİ YAPMAK İÇİN BEKLEDİK"
Kitap ile ilgili açıklamalarına devam eden Bazidi, "Kitabı aslında 10 yıl önce bitirmiştim. 2005’te romanı bitirmiştim. Fransa’da bir yapımevi ile konuşuyorduk. Kitabın dizi olmasını istemişlerdi. Onu bekledik. Ancak sonra bazı sorunlar dolayısıyla dizi yapılmadı. Böylece ben 2015’te kitabı Yunanca yayınladım. 400 sayfalık bir roman. Kitap daha sonra İngilizce ve İspanyolcaya çevrildi. İspanyolcaya çevrilince birçok ödül listesine alındı" diye konuştu.
"BU ÖDÜL MÜLTECİLERİN DRAMINI ANLATMAK İÇİN ARAÇ OLACAKTIR"
UNESCO’dan böyle bir ödül beklemediğini belirten Cemil Turan Bazidi sözlerine şöyle devam etti:
"UNESCO bu ödülü halkların kültürlerinin en iyi yansıtıldığı eserlere veriyor. Bu ödül sadece yazar olarak bana verilmedi. Bu ödül bütün mültecilerin dramını anlatmak için bir araç olacaktır. Aynı zamanda bu ödül halkımın yani tüm Kürtlerin ödülüdür. Ben bir yazar olarak halkımın dilini, medeniyetini örf ve adetlerini anlatmaya çalışan bir aracıyım. Daha önce ödüller almıştım. Ama ilk defa UNESCO gibi dünya çapında ödül aldım. Bana UNESCO Başkanı’nın imzasıyla gelen yazıda da ‘Roman canlı örneklerle dolu. Kültürü, medeniyeti en geniş şekilde dile getiren ve bunun sınırlarının olmadığını gösteren bir roman’ denilmişti."
Daha önce 11 kitabı bulunan yazar, "Hem bu kitabımın hem de diğer kitaplarımın Kürtçeye çevrilmesini isterim. Geçtiğimiz yıl ‘Kurdun Gözleri’ kitabım Kürtçe ve Türkçe’ye çevrildi. Umarım diğer romanlarım da Kürtçeye ve diğer dillere çevrilir. Amacım da halkımın yaşadıklarını olabildiğince yaymak" diye konuştu. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)