Operayı erken keşfet, gazeteyi de önce çıkar…
Mehmet Altan geçtiğimiz gün p24blog’da ‘Osmanlı’da başkaldıran valiler’ başlıklı bir yazı yayımladı. Altan yazısında basın tarihine geçen ilk Türkçe gazetenin 1831 yılında çıkan Takvim-i Vekayi olarak kabul edildiğini fakat üzerinde durulmadığı halde öncesi olduğunu hatırlatmıştı ve bu konuyu masaya yatırmıştı. Bu bağlamda Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın çıkardığı Türkçe gazeteden bahsetmişti ve Kavalalı'nın Osmanlı'dan önce gazete çıkardığının altını çizmişti. Altan yeni yazısında ise bu kez Osmanlı’da opera serüvenine odaklandı. Mehmet Altan konuyla ilgili şunları kayda geçti: "Ünlü Aida Operası da Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın talebi üzerine bestelenmiş.
Hidivlik, dünya operasının baş yapıtlarından birinin ortaya çıkmasına imza atarken, Osmanlı’daki opera serencamını da merak ettim…
Osmanlı’da opera sözcüğü ilk defa 1670 yılında Eremya Kömürcüyan'ın şiirlerinde geçiyormuş…
1675’te bir saray düğünü için opera getirilmesi planlansa da bu gerçekleşmemiş.
***
18. yüzyıla kadar Osmanlı sefirleri Avrupa’da gördükleri bu sanatı eserlerinde anlatıyorlar. 1797'de Padişah III. Selim sarayda bir opera gösterisi izliyor.
Abdülmecit, Beyoğlu’nda Avrupalıların oynadığı operaların Türk gençlerine de öğretilmesini isteyince Giuseppe Donizetti görevlendiriliyor.
Padişahlar arasında operayla en çok ilgilenen ise II. Abdülhamid. Yıldız Sarayı'nda İtalyan kumpanyalar ağırlıyor.
***
İlk Türkçe gazete serüveni beni Osmanlı’da Opera serüvenine kadar sürükledi…
Şu fantazist soruyu da sordurdu:
Operayı erken keşfeden, gazeteyi de önce mi çıkarır?"