Samandağ'da seralarda akademi kuruldu: Valiliğin iznini bekliyoruz... Barınma hala sorun
Artı Gerçek - Karaçay Tomruksuyu İnsiyatifi, Hatay'ın Samandağ ilçesindeki yerel insiyatiflerle beraber çocuklar ve gençler için bir eğitim akademisi kurdu. Şimdilik çadırlarda sürdürülen eğitimler için valilikten geçici izin alan insiyatif, bulundukları araziyi uzun vadeli projelerde kullanabilmek için valilikten resmi izin talep ediyor.
Karaçay Tomruksuyu İnsiyatifinin de bünyesinde bulunduğu Kolektif Koordinasyon Derneği'nden Yusuf Bolat, bir akraba ziyareti için geldiği Hatay'da depreme yakalandıktan sonra Samandağ ilçesindeki sivil çalışmalara katıldığını ve o çalışmaların her geçen gün bölgedeki ihtiyaçlar için yeni projelere dönüştüğünü söylüyor.
OYUN ALANINDAN AKADEMİYE DÖNÜŞTÜ
İlk başlarda acil durum için yan yana gelen ve bölgedeki afet koordinasyon ekiplerine destek olmak için çalıştıklarını söyleyen Bolat, çadırlarda akademi kurmaya giden süreci şu sözlerle anlatıyor:
"İlk haftalarda her tarafta bir kaos varken biz bir merkez kuralım dedik, hızlıca Afet Yardımlaşma Koordinasyon Merkezi olarak çalışmaya başladık. Bir psikolog arkadaşımız birkaç çadır getirdi ve şu an bulunduğumuz arazide çocuklar için bir oyun alanı kurdu.
Daha sonra başka yerlerden birkaç çadır daha bulup sınav döneminde olan çocuklar için etüt sınıfları ve LGS hazırlık sınıfları kurduk. Ardından daha fazla talep gelmeye başladı ve bölgeden 1200 öğrencinin kaydını aldık.
Tabii bu sayı beraberinde ciddi bir planlama gerektirdi. Biz de mimarlar, mühendisler ve psikologlarla beraber, burada uzun vadeli ihtiyaçlara cevap verebilmek adına projeler üretmeye başladık."
KOLEKTİFİN GÖNÜLLÜLERİ YÖRE HALKI
Karaçay Tomruksuyu İnsiyatifinden Arkeolog İsmail Gezgin de, bölgeye gelen gönüllülerden. Gezgin kurdukları akademiyi tanıtırken, üyesi oldukları kolektifin gönüllülerinin büyük bir bölümünün yöre halkından oluştuğunu, bu yüzden akademiye yapılan yatırımların kalıcı olacağını söylüyor.
Gezgin konuşmasında, bölgedeki çalışmaya öğretmenlerin de katıldığını ve sadece eğitim değil, tarım, kültür, sanat, gıda alanlarında da çalışmaların yapılmak istendiğini söyledi.
BARINMA BÜYÜK SORUN EĞİTİMLER SERADA YAPILIYOR
Eğitimlerin yapıldığı sınıfların seraların içinde kurulduğunu söyleyen Gezgin, "Yiyecek içecek sıkıntımız yok ama barınma büyük sorun, görüyorsunuz hâlâ herkes seralarda kalıyor. En azından konteyner ihtiyacını giderilmesi gerekiyor" dedi.
'BULUNDUĞUMUZ ARAZİ PROJELER İÇİN ÇOK UYGUN'
Kurdukları akademide küçük kliniklerin, psikologların ve öğretmenlerin bulunduğunu söyleyen Yusuf Bolat ihtiyaçlar geliştikçe projeyi yeniden yapılandırdıklarını söylüyor.
Akut durumlar ve eğitim ihtiyacı için bir araya gelen ekibin zamanla bölgede ekonomik kalkınma ve yeniden yapılandırma ihtiyacı için de sorumluluk alacağının altını çiziyor.
'AYNI ARAZİDE VALİLİĞİN KONTEYNER KENT PROJESİ DE VAR'
Kullandıkları arazinin projeler için ideal ve güvenli olduğunu, ayrıca buradaki imkanlardan yararlanan bölge halkına da yakın olduğunu söyleyen Bolat, "Burayı kullanmak istiyoruz ama valilikten aldığımız izin geçici, bize kalıcı olarak başka bir yer gösterirlerse b planı olarak onu düşüneceğiz fakat gösterdikleri yer çok da elverişli olmayabiliyor." dedi.
Şu an kullandıkları arazide valiliğin başka bir konteyner kent projesi olduğunu söyleyen Bolat, "Aslında bölge halkı da onları taşımak istedikleri çadır kentlere ya da konteyner kentlere gitmek istemiyor. İnsanlar bulundukları bölgelerde, kendi bahçelerinde kurulmasını istiyor konteynerlerin. Biz de bu projeyi burada sürdürmek için valilikten resmi izin istiyoruz ama iki proje çakışıyor" ifadelerini kullandı. (KÜLTÜR SANAT)