Sanat tarihi profesöründen definecilere: Kırıp dökmeyin, mirası yok etmeyin

Edirne’de Traklara ait üç bin yıllık tapınaktaki 'Ana Tanrıça Tahtı' kimliği belirsiz kişilerce tahrip edildi. Tapınağın tahrip edilmesine tepki gösteren Prof. Dr. Engin Beksaç definecilere, "Kırıp dökmeyin. İnsanlığın mirasını yok etmeyin" diye seslendi.

Artı Gerçek - Edirne’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Doğanköy’de bir yıl önce birinci derece sit alanı ilan edilen Traklara ait üç bin yıllık tarihi tapınaktaki ‘Ana Tanrıça Tahtı’, kimliği belirsiz kişilerce tahrip edildi.

Bölgede Çöke Tepesi olarak adlandırılan halk tarafından 'Kral Kızının Koltuğu' olarak bilinen Trak tapınağının, ‘Ana Tanrıça Tahtı’ bölümündeki kayalar kimliği belirsiz kişilerce kırıldı.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, tapınağın tahrip edilmesine tepki gösterdi. Çöke Tepesi’nin halk arasında ‘Kral Kızının Koltuğu’ olarak bilindiğini belirten Beksaç, "Halk anlatısından da anlaşılacağı gibi burada bir kral kızı olayı var ki bu esasında bir Ana Tanrıça Tahtı. Trak dini, Yunan dini veya Roma dini gibi değildir. Doğal alanları kullanarak tapınım alanlarını ortaya koyan bir dini sistemleri vardır. Bu nedenle de şekil ibadetinden çok doğa ile kaynaşan bir ibadeti ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.

'DÜNYADA BİRÇOK BENZERİ VAR'

Beksaç, Trak tapınağının dünyada birçok benzerinin bulunduğuna dikkat çekerek, "Çok yakın benzerleri Bulgaristan’da, Yunanistan’da, İtalya’da, Fransa’da, Almanya’da var. En tanınmışlarından biri İrlanda’da var. İngiltere’de de benzer tapınaklar var. Onlar bu durumda değil. Onlar çok büyük korunmakta, özenle korunmakta ve yıllık turizm girdisi için ülkelerine büyük katkı sağlayan sunaklar. Burası çok yakına kadar gayet iyi durumdaydı. Son zamanlarda çılgınca bir kayaları kırma ile tahribat yapılmış ama yine de çok geç değil, hala tapınak önemli kimliğini koruyabilmekte" dedi.

'KIRILAN KAYALARIN YERİNE KONMASI LAZIM'

Bölgenin korunması gerektiğini vurgulayan Beksaç, "Turizme açılması lazım ama şu anda görüldüğü gibi buranın bir elden geçirilmesi lazım. Kırılan kayaların en azından yerine konması lazım. Kayaların üzerinde bazı izler vardı, onlar yok olmuş. Kayaya oyulmuş, zorlukla da seçilse belli olan bir daire vardı. Daire kültü, genellikle güneş kültü ve ana tanrıça kültü ile yakından bağlantısı olan bir ibadet unsuruydu. Maalesef onu şu anda görmek mümkün değil" dedi.

'MİRASI YOK ETMEYİN'

Definecilere de tepki gösteren Beksaç, "Defineci veya başka bir şeyler de olabilir ama amaç boşuna. Bunların acilen korunması lazım. Bu tahribatı görmekten çok üzüldüm. Definecilere mesajım; kırıp dökmeyin. Devletin, milletin, insanlığın mirasını yok etmeyin. Hiçbir şey bulamayacağınız şeylerde zarar vermeyin. Böyle yerlerden elinizi çekin. Burada kazdıkları dönem farklı. Bu dönemde aradıkları malzemeyi bulamazlar. Bu tip tapınaklar tamamen farklı ibadet merkezleri. Ezoterik bir kültün karşısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı. (DHA)

Öne Çıkanlar