Sezen Aksu hakkında suç duyurusu: Kazancına el konulmasını da istedik
Sanatçı Sezen Aksu'nun 'Şahane Bir Şey Yaşamak' adlı şarkısındaki 'Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e' sözleri yargıya taşındı. Ankara'da aralarında avukat Mikail Yılmaz'ın da bulunduğu bir grup, Sezen Aksu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Adliye önünde grup adına açıklama yapan avukat Mikail Yılmaz, Aksu'nun şarkısında kamuoyunda infiale yol açabilecek tarzda, Hz. Adem ve Hz. Havva hakkında aşağılayıcı ifadeler kullandığını ileri sürdü. Bu ifadelerle Aksu'nun dini kişilikleri itibarsızlaştırmayı hedeflediğini belirten Yılmaz, "Bu durum İslam dinine inananlar bakımından haklı bir öfke uyandırmıştır. Nitekim şüphelinin YouTube kanalında, Facebook sayfasında ve internet sitesinde birçok kişi tarafından şüpheliye karşı bir öfke oluşmuştur" dedi.
'KAZANCINA EL KONULMASINI DA İSTEDİK'
DHA'da yer alan haberde Avukat Yılmaz, şarkıda geçen ifadelerin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade ederek, "Aksu hakkında 'Dini değerlere hakaret ve tahrik veya aşağılama' suçundan suç duyurusunda bulunduk. İnternet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı alınmasını talep ettik. Ayrıca suçtan elde edilen gelir olduğu için kazancın müsaderesini talep ettik" ifadelerini kullandı.
DİYANET: EN HAFİF TABİRLE SAYGISIZLIKTIR
Sezen Aksu ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan isim zikredilmeden bir açıklama yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 'son zamanlarda Hz. Adem, Hz. İsa, Hz. Havva ve Hz. Meryem'e yönelik gelişigüzel tartışmaların ve polemiklerin yapıldığı' savunuldu. 'Hz. Adem'in ilk insan olmasının yanında aynı zamanda ilk peygamber olduğu' belirtilen açıklamada, "Bu yönüyle vahye muhatap olmuş; akıl, şuur, irade gibi hususiyetleri ve eşya hakkındaki ilmiyle meleklere üstün kılınmış mükerrem bir şahsiyettir. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim'de 'halife' olarak nitelenen Hz. Adem ve onun eşi Hz. Havva, bütün insanlığın müşterek değeri ve muazzez atalarıdır. Aynı şekilde Yüce Allah, 'Allah katında İsa'nın yaratılmasındaki durum, Adem'in durumu gibidir' buyurarak Hz. İsa'nın yaratılışındaki ilahi kudrete ve onun mucizevi doğumuna açıkça vurgu yapmıştır.
Tevhit inancının örnek şahsiyetleri olarak Hz. İsa ve onun mutahhar annesi Hz. Meryem, Allah'ın ezeli hitabına mazhar olan seçkin insanlardır. Yüce Allah, hem Hz. İsa'nın hem de onun mübarek annesi Hz. Meryem'in asaletinden ve saygınlığından Kur'an-ı Kerim'de defaatle bahsetmiştir. Nitekim Hz. Meryem, insanlık için iman, haya ve iffet timsali bir şahsiyet olarak tanıtılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah'ın övgüsüne mazhar olmuş bu müstesna şahsiyetler, tarih boyunca bütün Müslümanlar tarafından da büyük bir saygı, hürmet ve muhabbetle anılmıştır" denildi.
'HERKESİN DUYARLI OLMASI ELZEMDİR'
'Dini şahsiyet, sembol ve değerlerle ilgili yapılan her açıklamada dikkatli olunması gerektiği' vurgulanan açıklamada, "Dolayısıyla maksadı, niyeti ve bağlamı ne olursa olsun, İslam'ın seçkin, önder ve örnek şahsiyetlerine dair söylenen her cümlede, yapılan her açıklama ve yaklaşımlarda son derece hassas ve dikkatli olunması gerekmektedir. Dini şahsiyet, sembol ve değerlerle ilgili özensiz tutum ve davranışlarda bulunulması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu hususta asgari bir insani erdem olarak herkesin daha duyarlı olması ve hassasiyet göstermesi elzemdir. Bu itibarla, hem yüce dinimizin ilkeleri ve örnek şahsiyetleri hakkında konuşurken hem de söz konusu değerleri savunurken saygılı, özenli ve ilkeli olmak, herkesin içselleştirmesi gereken en temel insani ve ahlaki tavırdır" ifadeleri yer aldı.