SÖZ Platformu, 2024 sanat özgürlüğü raporunu yayınladı: Sanata baskı geçen yıla göre arttı
Artı Gerçek - Friedrich Naumann Vakfı İstanbul Ofisi tarafından desteklenen ve Türkiye'de sanatsal ifade özgürlüğü ihlallerini izleyen Sanat Özgürlüğünü İzleme Platformu (SÖZ), 6 aylık Ocak- Haziran raporunu yayınladı.
Raporda, Türkiye’de kültür sanat alanındaki tüm sektörlerde sansür, hukuksal engeller, etkinlik iptalleri/yasakları, hedef gösterme ve saldırılar, cinsiyetçilik ve toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırılık, vize engelleri, ekonomik/siyasi baskılar ve iş güvenliği ihlallerinin yanı sıra alandaki örgütlü hak mücadeleleri de takip edildi.
2024'ün ilk 6 ayında toplam 126 sanatsal ifade özgürlüğü ihlali raporlandı. Bunların 22'si hedef gösterme/saldırı, 21'i sansür/otosansür ve yasak, 21'i etkinlik iptali, 21'i ekonomik/siyasi baskı, 21'i hukuksal engel, 13'ü toplumsal cinsiyete dayalı ihlal ve 2'si vize engeliydi.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan 2023'ün ilk 6 ayına yönelik raporda toplam 95 ihlal varken 2024'te bu sayının 126'ya çıkması, sanatsal ifade özgürlüğü açısından daha çok engelle karşı karşıya olunduğunu gösteriyor.
EN BÜYÜK BASKI DİZİ-FİLM VE SİNEMA SEKTÖRÜNE
Sanatsal ifade özgürlüğü ihlallerinin sektörlere göre dağılımına baktığımızda en büyük baskının dizi-film ve sinema sektöründe olduğunu, ardından müzik sektörünün geldiğini görüyoruz. Edebiyat/yayıncılık alanındaki ihlallerin de arttığını söylemek mümkün. 2024'ün ilk 6 ayında dizi-film ve sinema sektöründe 29, müzik sektöründe 27, edebiyat/yayıncılık alanındaysa 17 ihlal raporlandı. Festival/şenliklere yönelik baskı ve hak ihlalleri de artış gösteriyor. 2024'ün ilk yarısında 13 festival/şenliğe yönelik hak ihlali raporlarken görsel sanatlar alanında 9, komedi alanındaysa 4 ihlal söz konusu oldu. Komedinin ayrı bir başlıkta değerlendirilmesini gerektirecek denli yoğun bir baskının söz konusu olduğunu da eklemek gerekiyor.
SANSÜR 2023’E GÖRE ARTIŞTA: EN ÇOK YAYINCILIK SANSÜRE UĞRUYOR
Sanatsal ifade özgürlüğü önündeki en görünür ve birincil ihlal olan sansür, Türkiye’de hâlâ önlenemeyen bir baskı aracı olarak karşımıza çıkıyor. 2024'ün ilk 6 ayında sansürün en çok yayıncılık sektöründe ön plana çıktığını görüyoruz. Raporlanan 21 sansür haberinin 7'siyayıncılık, 4'ü dizi ve TV şovları, 2'sisinema, 2'sitiyatro, 2'simüzik, 2'sisergi, 1'ifestival/şenlik ve 1'ide komedi alanlarında gerçekleşti. 2023'ün ilk 6 ayında 11 sansür haberi raporlanırken 2024'te bu sayının 21'e çıkması, kültür-sanat alanında baskının arttığına yönelik bir veri olarak karşımıza çıkıyor.
DİZİ VE MÜZİK SEKTÖRÜNDEKİ SANATÇILAR HEDEFTE
Türkiye’de sanatçıların en çok maruz kaldığı ifade özgürlüğü ihlallerinden biri de hedef gösterme olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal medyanın da etkisiyle, hedef gösterilen sanatçılar işlerini kaybetme, davalarla uğraşma ya da sosyal dışlanma korkusuyla otosansüre yönelebiliyorlar. 2024'ün ilk 6 ayında sanatçıların en çok hedef gösterilerek hak ihlaline uğradıkları görülüyor. 22 hedef gösterme/saldırı haberinin büyük çoğunluğu dizi/televizyon sektöründe çalışan sanatçılara (10) yönelik olmakla birlikte müzik sektöründe çalışan sanatçıların da sıkça (5) hedef alındıkları görülüyor.
Rapora göre, dizi ya da tiyatro oyuncuları, oynadıkları rol ya da siyasi görüşleri nedeniyle hedef haline gelirken, festival/şenliklerin de siyasetçiler tarafından hedef gösteriliyorlar. Bu hedef göstermeler, festivallerin iptal edilmesi/yasaklanması gibi sonuçların ilk adımı olarak karşımıza çıkıyor.
2023’E GÖRE DAHA FAZLA SANATSAL ETKİNLİK İPTAL EDİLDİ/YASAKLANDI
Türkiye’de sanatsal etkinliklerin, çoğu zaman gerekçe gösterilmeksizin iptal edilmesi ya da yasaklanması, sıkça karşılaşılan bir sanatsal ifade özgürlüğü ihlali olmaya başladı. 2023'ün ilk 6 ayında 13 etkinlik iptali/yasağı raporlanırken 2024'ün ilk yarısında bu sayı 21'e çıktı.
21 etkinlik iptali/yasağının 10'u müzik sektöründe gerçekleşirken 6'sı festival/şenlikler oldu. Rapora göre, özellikle üniversitelerin bahar şenliklerine yönelik siyasi ve ekonomik baskı arttı. Bunda gerek siyasilerin eğlence ve kültür-sanat sektörüne yönelik politikaları gerekse üniversite yönetimlerinin buna bağlı olarak geliştirdikleri muhafazakâr tutumun etkisi görülüyor. Örneğin Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’nün, öğrencilerin bahar şenliği talebini “Akşam saatlerinde kızlı erkekli eğlence istemiyorum” diyerek reddetmesi, muhafazakâr cinsiyet politikalarının kültür-sanat alanına yansıması olarak kendini gösteriyor.
SANATÇILARA YÖNELİK DAVALARDA 2023’E GÖRE AZALMA
Raporda, sanatçılara ve sanat eserlerine yönelik dava, soruşturma gibi hukuksal baskı mekanizmaları, Türkiye’de sanatsal ifade özgürlüğünün önündeki en önemli engellerden biri olarak belgeleniyor. 2023'ün ilk 6 ayında toplam 37 hukuksal engel raporlanırken 2024'ün ilk 6 ayında bu sayının 18'e düşmesi, sanatsal ifade özgürlüğü anlamında olumlu bir gelişme olarak yorumlanabilir.
TİYATRO, SİNEMA VE ŞENLİKLER EKONOMİK BASKI ALTINDA
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz, kültür sanat alanını da etkiliyor. İş güvenliği de dâhil olmak üzere, sektörde yaşanan ekonomik ve siyasi baskı ihlalleri, 2024'ün ilk yarısında 21 kere yaşandı. Bu baskıların en yoğun şekilde hissedildiği sanat alanıysa tiyatro oldu. 21 ihlal haberinin 5'i tiyatro, 4'ü sinema, 4'üyse festival/şenlik alanında gerçekleşti. Yayıncılığın da ekonomik ve siyasi baskılardan etkilendiğini, ekonomik sebeplerle yayın hayatına son veren dergiler ve destek çağrısında bulunan yayınevlerinden anlamak mümkün.
Sanatçılar, eserlerinin izinsiz kullanımı ya da telif haklarının ödenmemesi gibi hak ihlalleriyle de karşılaşıyorlar. 2024'ün ilk 6 ayında yaşanan 8 telif hakkı ihlalinin 3'ü sinema, 4'ü müzik, 1'iyse yayıncılık alanında gerçekleşti.
MÜZİK VE DİZİ SEKTÖRLERİNDE KADIN VE LGBTİ+’LARA YÖNELİK AYRIMCILIK YÜKSEK
SÖZ Platformu, “Türkiye’de kadın ve LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı politikalar kültür-sanat alanını da etkilediği için cinsiyetçilik ve toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırılık, sanatsal ifade özgürlüğü önündeki engellerden biri olarak değerlendirilmelidir” diyerek sektördeki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini de raporluyor. 2024'ün ilk 6 ayında 13 ihlal raporlandı. Kadın ve LGBTİ+’ların en çok hak ihlaline uğradığı sektör müzik sektörü olurken, dizi/televizyon alanında da 4 ihlal haberi yapıldı. Sinema ve yayıncılık da yine cinsiyetçi ve toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı ihlallerin yaşandığı alanlar oldu.
VİZE “MESELESİ” SANAT ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DE VURDU
Geçtiğimiz yıl gündeme gelen ve tartışma konusu olan vize meselesi, sanatçılar için bir engel olmaya devam ediyor. Sanatçılar, davet edildikleri ülkelere vize alamadıkları için gösterilerini iptal etmek zorunda kalıyorlar. 2024'ün ilk 6 ayında, müzisyenler Sedat Anar ve Tuğba Şenoğlu, vize alamadıkları için konserlerini iptal etmek zorunda kaldılar.
BASKILARA KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELE YÜKSELİŞTE
SÖZ Platformu, yaşanan hak ihlallerinin yanı sıra sanatsal ifade özgürlüğünü koruma yönündeki örgütlü ya da bireysel çabaları da takip ediyor. 2024'ün ilk yarısında, özellikle Yayınevi Emekçileri Platformu ve #SusmaBitsin Platformu, sektörde sanatçıları korumak ve haklarını genişletmek adına çağrılarda bulundu, toplantılar ve eylemler düzenledi.
Kültür-sanat alanında raporlanan 28 örgütlü mücadele haberinin 6'sı yayıncılık, 5'ifestival/şenlik, 5'isinema, 4'ü dizi ve televizyon, 4'üyse müzik sektöründendi. Ayrıca komedi alanına özel olarak ses çıkarılmaya başlandığını söylemek mümkün.
Rapora erişmek için: https://www.reportare.com/soz/raporlar/turkiyede-sanatsal-ifade-ozgurlugu-ocak-haziran-2024-raporu/