PKK üst düzey MİT mensuplarını kaçırdı iddiası
HABER MERKEZİ- Türkiye'nin Kürdistan Yurtseverler Birliği YNK'nin Ankara Temsilcisi Behruz Gelali'yi sınırdışı etmesinin detayları ortaya çıktı.
YNK Sözcüsü Sedi Ahmet Pire'ye göre, MİT Süleymaniye kent sınırlarında PKK'ye karşı operasyon yapmak istedi ancak başarısız oldu. Ankara operasyonun başarısızlıkla sonuçlanmasından YNK'yi sorumlu tuttu ve temsilciliğini kapattı.
NTR TV'ye konuşan Pire, "Türkiye'den gelen aralarında üst düzey görevlilerin de bulunduğu bir operasyon timinin, PKK yöneticilerine suikast hazırlığı yaparken örgüt tarafından yakalandığı iddia edildi, büromuz bu nedenle kapatıldı. Sorunu çözmek için Türkiye Dışişleri Bakanı ile görüştük, girişimlerimiz devam ediyor" dedi.
Pire, Amerikanın Sesi'ne ise Türkiye'nin YNK'yi bu operasyona destek vermemekle suçladığını söyledi. Türkiye'nin başka bir ülkede operasyon yapma hakkının olmadığına dikkat çeken YNK Sözcüsü, "Kendilerinin bu başarısızlığını itiraf edeceklerine bir senaryo oluşturup, başarısızlıklarını gizliyorlar. Behruz Gelali'nin sınırdışı edilmesi de bu nedenden ötürüdür" diye konuştu.
Sedi Ahmet Pire, Behruz Gelali'nin sınırdışı edilmesinin HDP ve Rojava'yı desteklemekten kaynaklandığını da sözlerine ekledi. YNK Sözcüsü Pire "Ben ve Kubat Talabani, Hewler'de Türkiye Dışişleri Bakanı ile konuştuk. Sorunun çözülmesi için girişimler var" dedi.
Şimdiye kadar YNK, Türkiye ve PKK'nin konuyla ilgili hiçbir resmi açıklama yapmaması dikkat çekti.
'ERDOĞAN HÜKÜMETİ BURADAKİ PARTİLERİN TÜRKİYE'YE BİAT ETMESİNİ İSTİYOR'
Süleymaniye'de yaşayan gazeteci Necmettin Salaz ise YNK ile Ankara arasındaki krize ilişkin Artı TV'ye şu bilgileri verdi:
"Bundan birkaç yıl önce bir belge düştü basına. Bu belge Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan Hewler Başkonsolosluğu’na gönderilmiş dört sayfalık bir belgeydi. Türk Dışişleri, YNK’nin zayıf düşürülmesi için Hewler Başkonsolosluğu’nun yapması gerekenleri anlatıyor. Para ise para, adam ise adam. Ne gerekiyorsa yapın YNK’yi ve çevresini bitirin tarzında bir belgeydi bu. Erdoğan hükümeti Türkiye’de olduğu gibi burada da tek bir ses istiyordu.
Yani buradaki yapıların, bütün partilerin Türkiye’ye biat etmesini bekliyordu, istiyordu. Bunun için de şifreli isimlerle, baş harfi verilmiş insanlardan gerektiği kadar para alınabileceği de vardı o belgede. Bu belge buradaki TV’lerde okundu. Sonra da tam metnini okuduk. Şimdi atılan yeni adımlarla bunun Türk devleti tarafından derinleştirilmeye çalışıldığı görülüyor. MİT'in askeri yapılarda olsun, şehir içinde olsun çalışmalar yaptığı ortada, hayal mahsuru şeyler değil bunlar."
"İKİ MİT MENSUBUNU PKK KAÇIRDI"
İki MİT mensubunun PKK tarafından kaçırıldığının konuşulduğunu söyleyen Salaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir süre önce YNK yöneticisi Sadi Pire’nin de söylediği biçimiyle, YNK bölgesinde bazı eylemler yapmak için gelen ki bu eylemin biçimi kuşkusuz bir katliamdır ve kimleri kapsayacağını Pire söylemiyor ama biz kime yönelik olduğunu tahmin ediyoruz, gerek kırsal alanda gerekse şehirlerde yaşayan insanlara yönelmek üzere hazırlıklar yürüten iki ajanın alınan istihbarat üzerine PKK tarafından ele geçirildiği, bilinmeyen bir yere götürüldüğü söyleniyor."
PKK'nin bu konuda resmi bir açıklamasının olmadığını hatırlatan Salaz, YNK yetkililerinin konuşmalarından PKK'ye karşı eylem yapmak için gelen 2 MİT ajanının örgüt tarafından kaçırıldığını ve Türkiye'nin bundan YNK'yi sorumlu tuttuğunun anlaşıldığını belirtti.
70 SÜLEYMANİYELİ SINIR DIŞI EDİLDİ
Olayın ardından önce YNK'nin Ankara temsilciliğinin kapatıldığını söyleyen Salaz, 70 Süleymaniyeli'nin de sınır dışı edildiğini kaydetti. Türkiye'nin PKK’nin bölgedeki varlığından dolayı YNK'yi sorumlu tuttuğunu söyleyen Salaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki birkaç gün içerisinde PKK’den muhtemelen bir açıklama gelir. Ama şu an için yerel basından ve yerel kaynaklardan yüzde yüz doğrulayamadığımız bir gerçek var ki o da operasyona gelmiş iki MİT ajanının PKK’nin eline geçtiği ve Türk devletinin bundan çok rahatsız olduğu bilgisi. Bu kişilerin önemli bilgilere sahip üst düzey kişiler olduğu ve PKK’nin elinde olmalarının Türk devletini zora sokacağı sonucunu çıkarıyoruz. Eğer deşifre olursa, Türk devleti farklı bir ülkede operasyon yapmak, sivil insanların canına yönelmek için silahlı insanlar göndermek, öldürmeye teşebbüs etmek gibi suçlamalarla karşı karşıya kalabilir."