78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, bugün cezaevine gidiyor: 'Ya bırakılacak ya tutuklanacağım'

78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, bugün cezaevine gidiyor: 'Ya bırakılacak ya tutuklanacağım'
Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yapması nedeniyle 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’a verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezası kendisine tebliğ edildi.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek - 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yapması nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezası verilen ve 10 gün içerisinde en yakın ceza infaz kurumuna teslim olmasını istenen 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, bugün cezaevine gidecek.

'DAYANIŞMAK İÇİN ORADAYDIM'

Artı Gerçek'e konuşan 78’liler Girişimi Sözcüsü Can, 2016 yılında Özgür Gündem Gazetesiyle dayanışmak için yayın yönetmenliği yaptığını, kendisiyle birlikte 13 kişinin daha dayanışma gösterdiğini söyledi. Davada bir kişinin beraat ettiğini, kalan 11 kişinin cezalarının ertelendiğini, kendisine ise ceza verildiğini belirten Can, şöyle konuştu:

“Özgür Gündem’de açıklanan fikirlere katılıp ya da katılmamak başka bir şeydir, o fikirlerin özgürce ifade edilmesi, buna olanak tanınması ise başka bir şey. Bize gazeteyle dayanışma için çağrı geldi, bir günlük yayın yönetmenliğini yapmamız istendi. Ben de önyargılardan tamamen bağımsız, sadece bu nedenle yani dayanışma için, fikir ve düşünce özgürlüğünün bağımsızlığı için kabul ettim bu öneriyi.

'HABER TERÖR KABUL EDİLDİ'

Sembolik olarak bir günlük yayın yönetmenliği yaptım. Gazetede yazarların yazdığı yazılara, muhabirlerin yaptığı haberlere sembolik de olsa o gün yayın yönetmeni olarak yer vermem, teröre yardım olarak görüldü. Kısacası haber terör olarak kabul edilmiş oluyor. Üstelik mahkûmiyet kararlarının verildiği gün ben mahkeme salonunda değildim. Kararı erteleme imkânı bana tanınmadı.”

DENETİM SERBESTLİĞİ TALEBİ

Mahkemede olmadığı ve savcılığa belge sunduğu halde, yine yargı sürecinde bunları tekrar tekrar söylemesi üzerine bir usulsüzlük yapıldığını söyleyen Can, hiçbir görüşünün göz önüne alınmadığını, orada olduğunun kabul edildiğini ve öyle ceza verildiğini söyledi:

“Bir yıl 3 ay mahkûmiyet ceza aldım. Haklarımı biliyorum ve bu mahkûmiyet kararıyla ilgili denetim serbestliğini talep edeceğim. Avukatımın başvurusunu yaptığı mahsup hakkımı da kullanmak istiyorum. Denetim serbestliği ve mahsup hakkı sonucu önce Metris cezaevine, oradan da Silivri açık hava cezaevinde de tamamlanacak olan işlemler sonucu ya bırakılacağım ya da kanun mevzuat gereği bir süre içeride kalacağım.”

'SİYASET YASAMA VE YÜRÜTME DE ETKİLİ'

“Siyaset şu anda ön görünmezliktir” diyerek şu an siyasetin ön görünmez bir çerçevede yürütüldüğünü ve bunun da yargıyı etkilemesinden kaygı duyduğunu belirten Can, şöyle devam etti:

“Siyaset yasama ve yürütme de etkili ama bu davayı etkilemesinden de kaygı duyuyorum ki onu da etkilediğini biliyoruz. Bu etkileme derecesi ne kadar olacak. Belki de derin olacak. İşte burada yanılmak isterim, asla olmamasını tercih ederim. Sevgili Esra şunu da hemen söylemek isterim. Bu noktada bu dava yanlış dava, fikir yapısı resmi görüşlere uygun değil diye bir gazete kapatılamaz. Bu kararları kınıyorum.”

'DURUMA GÖRE YA BIRAKACAKLAR YA DA TUTUKLANACAĞIM'

Arkadaşları ile birlikte savcılığa giden Can, başsavcılığın ilgili bölümü olan infaz bölümüne gittiklerini, avukatları aracılığıyla mahsup hakkı için de başvuru yaptıklarını ama başvuru sonuçlarının ilginç bir şekilde gelmediğini gördüklerini söyledi.

Biraz araştırdıktan sonra 13 gün önce geldiğini ama nedense gündeme almadıklarını söyleyen Can, şunları ekledi:

“Sonuçta mahsup durumumun uygun olduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıllarda bir süre cezaevinde kalmıştım, 5 ay kadar yattım, ceza almadığım için devletten 5 ay alacağım var. Dolayısıyla bu 5 ayı bu verdikleri cezada kullanabilirler. Velhasıl bugün akşama kadar her şey netleşecek. Son kararda verilen ceza hiçbir denetim serbestliği ve mahsup göz önüne alınmadan olduğu gibi uygulanacak, ya da duruma göre salıverecekler. Bir gazetenin çıkarılması en alt düzeyde bir özgürlük meselesidir. Yani dünyanın her tarafında gazeteler rahat çıkar, en olmadık gazeteler kendilerini ifade ederler. Önemli olan insanlara hakaret edilmemesidir. Bunun dışında her türlü fikir, her türlü düşünce dile getirilir ve ayrıca o düşünceye taraftar olan insanlar var. O düşüncenin sahipleri zarar görmesin diye mücadele eden insanlar da var.”

'DAHA ÖZGÜR DAHA DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE TEMENNİM VAR'

“Özgür Gündem’de dile getirilen ve Özgür Gündem’e yansıyan görüşlere katılıp veya katılmamaktan bağımsız olarak Özgür Gündem’in özgür bir şekilde yayınlanmasıydı önemli olan” diyen Celalettin Can, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yayın yönetmeni olduğumuz benim ve arkadaşlarıma açılan davayı ve verilen cezayı kınıyorum. Bunu da aşmak gerek. Türkiye buralarda kalmamalı ama belli ki daha çok yolumuz var. Mücadele böyle engebeli ve dolambaçlı yollardan geçecek bu yolları da aşacağız. O yolları daha düzgün hale getireceğiz. İnsanların fikirlerini ve özgürlüklerini daha rahat sahip çıkmalarının koşullarını yaratmaya hep beraber çalışacağız. Toplum olarak çalışacağız. Bunlar bireysel şeyler değil. Benim böyle bir temennim var, daha özgür, daha demokratik bir Türkiye temennim var.”

Öne Çıkanlar