Ahmet Türk: HDP 3 parti arasında olsaydı Erdoğan kullanırdı

Ahmet Türk: HDP 3 parti arasında olsaydı Erdoğan kullanırdı
Deneyimli siyasetçi Ahmet Türk muhalefetin ortak aday belirleme çalışmalarından Demirtaş’ın adaylığına kadar Artı Gerçek'in seçim sürecine yönelik sorularını yanıtladı.

Fehim IŞIK


ARTI GERÇEK - Kürt siyasetinin duayenlerinden Ahmet Türk’ün adı son günlerde çokça zikredildi. Bazı anket şirketleri Cumhurbaşkanı adayları arasında Türk’ün adını da andı. Türkiye’nin son 60 yılına yakından tanıklık eden Ahmet Türk’e 24 Haziran seçimlerini, Cumhurbaşkanı adaylarını, CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi arasındaki ortak aday belirleme sürecini, HDP’nin tutumunu ve Selahattin Demirtaş’ın adaylığına ilişkin gündemin tartışılan konularını sorduk.

"HERKESİ KAPSAYACAK BİR DEMOKRASİ BLOKUNA İHTİYAÇ VAR" 

Türkiye’de bir demokrasi blokuna ihtiyaç olduğunun altını çizen Türk, cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tura kalınması durumunda CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin herkesi kapsayacak, demokratik bir Türkiye’nin oluşumuna hizmet edecek ortak bir adayla toplumun karşısına çıkması gerektiğini savunuyor. Klasik CHP’li bir adayın veya İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 2. tura kalması durumunda adayın toplumun en geniş kesimini kapsamayacağını belirten Türk, HDP’nin tutumunu açıklarken de "Partinin yöneticisi değilim ama biliyorum, biz parti olarak adayımızı belirleyeceğiz. Ancak bu arada en geniş kesime hitap edecek bir demokrasi bloku oluşursa o bloğu destekleme durumu da ortaya çıkabilir" diyor.

Birinci turda kendi adaylarını destekleyeceklerini, adaylarının ikinci tura kalmaması durumunda CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi blokunun ortak adayına oy verebileceklerini belirten Ahmet Türk, şu değerlendirmeyi yapıyor: Bu partilerin her biri kendi adayını çıkarırsa o zaman bu, blokun gerçekten demokratik bir güç olarak ortaya çıkmasına engel olur. Bu nedenle İyi Parti’nin, CHP’nin kendi adayları üzerinde ısrar etmeleri değil, Türkiye’nin, demokrasi güçlerinin, farklı düşünenlerin ‘evet, bu tarafsızlığı ile toplumu demokratik bir sürece taşıyacak kişidir’ diyebileceği biri etrafında bir birlik oluşturmaları gerekiyor. Önümüze çıkan tarihi fırsatı heba etmemek gerekir.

"HDP 3 PARTİNİN ARASINDA OLSAYDI ERDOĞAN BUNU KULLANIRDI"

Ahmet Türk’e, HDP’nin bu blokun dışında kalmasının nedenlerini de sorduk. Türk, HDP’nin sorumluluğun bilincinde bir parti olduğunu belirterek, sürecin sağlıklı işlemesi için Erdoğan’ın aleyhte kullanacağı kozların eline verilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Türk’ün, HDP ile 3 parti arasındaki ilişkiye dönük yorumu şöyle:

"Gördüğümüz kadarıyla HDP ile dolaylı görüşmeler yapılıyor. Zaten biz daha başında bu işin içinde olursak Erdoğan bunu çok kötü kullanır. Topluma dönük olarak, ‘Bakınız, bölücülerle bir araya geldiler’ şeklinde aleyhte propaganda yapar. Böyle bir şeyin olmasını biz de istemeyiz. Bu duruma dönük hassasiyetimizi de gösteriyoruz. Bizim istediğimiz demokratik bir gelecek için ortak bir akılla hareket edilmesidir. Bu blokun içinde olup olmamamız çok önemli değil. Bizim demokrasi talebimiz ortada, demokratik bir Türkiye talebimiz ortada, tek adam rejimine karşı duruşumuz ortada... Bu konuda netiz. Kimse bizim üzerimizden hesap yapmasın. Biz, demokrasiye inanan, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen bir grubuz, bir partiyiz. Bu nedenle tavrımız açıktır. Nasıl davranacağımızı biliyoruz. Bu konuda bir şüphe yok."

"ORTAK ADAY KAPSAYICI OLURSA HDP’NİN DIŞINDA OLMASI ZARAR DEĞİL"

Parti yöneticisi olmamasına rağmen partililerle sürekli istişare içinde olduğunu, arkadaşlarıyla, Eş Genel Başkanlarla bir araya gelip görüştüğünü belirten Türk, 3 partinin yürüttüğü çalışmalardan verim alınması için HDP içinde olmasa bile toplumun en geniş kesimine hitap edecek aday belirlemesi gerektiğini söylüyor:

"Partili arkadaşlarımızla istişarelerimizden görünen şu; herkese hitap edebilecek bir adayın söz konusu partiler tarafından ortak aday olarak gösterilmesi gereklidir. Bu tablo oluşunca, bizim 1. turda bu blokun içinde yer almamız bloka fayda değil zarar da verebilir. Türkiye’de bu durumu kriminalize edip çok rahat kullanabilecek siyasetçiler var. Bu nedenle 2. tura kalacak adayın niteliklerine dikkat çekerek görüşlerimi dillendiriyorum. Yoksa aslında biz de kendimizi demokrasi blokunun bir parçası olarak görüyoruz. Bizim tavrımız, siyasetimiz, bugüne kadar verdiğimiz mücadele ortada. Biz demokrasinin sahiplenilmesi, Türkiye’nin tek adam rejiminden kurtulması mücadelesi veriyoruz. Bunları göz önüne getirdiğimizde, diğer partilerin herkesi kapsayacak bir adayda uzlaşmaları durumunda bir sorun olmaz."

"KLASİK CHP’Lİ BİRİ YA DA AKŞENER 2. TURDA BAŞARISIZLIK GETİREBİLİR"

Türk’ün, 3 partinin birlikte yürüttüğü ortak aday belirleme sürecine dönük kaygıları da var. Ortak adayın toplumun kabulleneceği biri olmaması durumunda, 2. turda başarı şansının azalacağına inanıyor. Türk kaygılarını şu sözlerle ifade ediyor:

"Şimdi klasik bir CHP’li 2. tura kalırsa, gerçekten o seçimde başarılı olma şansı azalır. Akşener için de aynısı geçerli. Akşener gibi bir aday 2. tura kalırsa demokrasi güçlerini toparlama şansı da ortaya çıkmaz. Bu nedenle herkesin evet diyebileceği bir isim üzerinde bu grupların anlaşması lazım. Sonuçta 2. tura kalacak isim önemli. 2. tura kalacak ismin toparlayıcı olması lazım. Herkesin evet diyebileceği bir aday olmalı. ‘Sadece benim adayım’ diyebileceğimiz bir süreçte değiliz. CHP, ‘benim adayım’ derse, Akşener, ‘ben adayım’ ısrarını sürdürürse bu ortak demokratik mücadeleyi sekteye uğratır, demokratik bir blokun oluşumu önünde engel olur. Bu nedenle önce bunların bir araya gelip bir aday etrafında toparlanmaları gerekir."

"DEMİRTAŞ’A İLİŞKİN TOPLUMUN GÜÇLÜ BİR TALEBİ OLDUĞUNU GÖRÜYORUM"

Ahmet Türk, HDP’nin adayının kim olacağı konusuna da açıklık getirdi. Son kararın partinin yetkili kurulları tarafından verileceğini belirten Türk, Demirtaş’ın adaylığına ilişkin toplumsal basıncı ve HDP’nin olası tutumunu ise şu sözlerle dile getiriyor:

"Selahattin Demirtaş konusunda ısrarlar var. Hem dostlarımızdan, hem ortak mücadele verdiğimiz blokun bileşenlerinden bir ısrar var. Geniş bir kesim Demirtaş konusunda ısrarlı. Sonuçta partimizin yetkili kurulları bugün-yarın toplanır, bu konuda gelen tepkileri değerlendirerek bir karara varır ve ona göre adayını belirler. Ama Selahattin Bey'in adı etrafında toplum tarafından güçlü bir talebin olduğunu da görüyorum açıkçası."

"YEDEK ADAY FORMÜLÜNÜ DOĞRU BULMUYORUZ"

Türk’e, "Demirtaş’ın adaylığı söz konusu olduğunda hukuksal bir engel çıkarılabilir mi? HDP’nin yedek aday belirleyeceği konuşuluyor. Ne dersiniz?" sorusunu da yönelttik. Türk, yedek aday çıkarılmasının doğru bir tutum olmadığını savunarak konuyu Eş Genel Başkan Pervin Buldan’la da istişare ettiklerini anlattı:

"Hukuksal engel olasılığına karşın ikinci bir adayın çıkarılacağına dönük iddialar doğru değil. Selahattin Bey henüz yargılanıyor. Ceza verilse bile bunun bir Yargıtay süreci var. Burada önemli olan partimizin Selahattin Bey'i aday göstermesidir. Partimiz aday gösterdiğinde adayını sahiplenir. Bu nedenle yedek aday yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Dün bu konuyu Eş Genel Başkanımız ile konuştuk. Bu formülü doğru bulmuyoruz."

 

Öne Çıkanlar