'AİHM kararının bugünlerde çıkmasını bekliyoruz'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatı Reyhan Yalçındağ, eş başkanlar için 20 Şubat'ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptıkları...

'AİHM kararının bugünlerde çıkmasını bekliyoruz'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatı Reyhan Yalçındağ, eş başkanlar için 20 Şubat'ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptıkları başvuru sürecini anlattı.

ANKARA – Avrupa Konseyi’nin tutuklu milletvekillerinin yargılama süreçlerine ilişkin yaptığı açıklamanın ardından gözler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne çevrildi. HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklulukları için AİHM’e başvuran Avukat Reyhan Yalçındağ, "Müvekkillerimiz için AİHM’den bugünlerde karar çıkmasını bekliyoruz" dedi.

Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği, tutuklu milletvekilleri ve gazeteciler için "Bu davalara Anayasa Mahkemesi tarafından ivedilikle bakılmazsa, AİHM büyük bir ihtimalle etkili bir iç hukuk yolu olup olmadığını değerlendirerek, yapılacak olan şikayetleri derhal incelemeye başlayacaktır" açıklaması yaptı.
Bu açıklama üzerine gözler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 20 Şubat’ta başvuruları yapılan HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a çevrildi. Eş Başkanların başvurularını AİHM’e yapan, avukat Reyhan Yalçındağ, süreci anlattı.

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın 5 Kasım’da tutuklanmalarının ardından, tutukluluğa yaptıkları itirazın reddedilmesi üzerine Kasım ayının üçüncü haftasında Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını söyleyen Yalçındağ, "AYM, 95 gün boyunca başvurumuzu incelemedi. Bu bizim için çok uzun bir süreydi. AYM’nin bu tutumu üzerine iç hukuk yollarının tüketilmesini beklemeden 20 Şubat’ta AİHM’e başvurduk" dedi.

AYM’YE SİYASAL BASKI VAR

Anayasa Mahkemesi’nin bu tutumuyla kendi içtihatlarını çiğnediğini söyleyen Yalçındağ, şunları söyledi:

"AYM 2013 yılında Mustafa Balbay kararına atıfta bulunarak, kısa süre içinde Selma Irmak ve Kemal Aktaş’ın da içinde bulunduğu 5 tutuklu vekil hakkında da karar vermişti. Ama bugün Anayasa Mahkemesi’nin kendi verdiği kararlar açısından, çok daha geri bir noktadayız. Anayasa Mahkemesi, yaptığımız başvuruları en geç 1 hafta içinde sonuçlandırmalıydı, 95 gün boyunca bakmadı. Sadece kayda aldı ve bize bir yanıt vermedi. AYM kendi içtihatlarına sahip çıkmadı. Bu da Mahkeme’ye yönelik çok ciddi siyasal müdahaleler olduğunun ispatıdır."

Avrupa Konseyi’nin "AİHM büyük bir ihtimalle etkili bir iç hukuk yolu olup olmadığını değerlendirerek, yapılacak olan şikayetleri derhal incelemeye başlayacaktır" açıklamasını değerlendiren Yalçındağ, "AİHM böyle bir yola girdi bile. Çünkü hem Venedik Komisyonu raporları hem de Anayasa Mahkemesi’nin kendi içtihatlarına sahip çıkmadığının artık ispatlanmış olması hem de AİHM önünde bugüne kadar yaptığımız 51 başvurudan kaynaklı olarak, Mahkeme de 4 Kasım’dan bugüne Türkiye’de neler olup bittiğini görüyor. Zaten gündemlerinde" diye konuştu.

AİHM BAŞVURUSU

Yalçındağ, AİHM’in Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında bugünlerde bir karar vereceğini düşündüklerini söyledi. Yalçındağ, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın başvurusuna ilişkin şunları anlattı:

"AİHS’in kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkını düzenleyen 5. Maddesinin bütün fıkraları ihlal edilmiştir. Çünkü bu kişilerin neden adli kontrol tedbirlerinin uygulanmaması yerine tutuklanmalarına ilişkin ciddi gerekçe yoksunluğu bulunmaktadır. Yasama faaliyetlerini sürdürmek zorunda olan bu insanlar dokunulmazlıkları devam etmesine karşın tutuklular. Ayrıca gözaltına alınma şekilleri ve tutuklanma gerekçeleri de başvurumuzun konusunu oluşturdu. İfade vermeye gitmedikleri için tutuklandıkları öne sürülüyordu.

İFADE ÖZGÜRLÜKLERİ İHLAL EDİLDİ

İfade özgürlüğünün düzenlendiği 10. Maddenin ihlal edildiğini ileri sürüyoruz. Bugün Türkiye’de iktidar olanın birini aşağılaması, hakaret etmesi, saldırgan üslupla tehditler savurması adli konu olmuyor ama muhaliflerin iktidara yönelik en küçük eleştirisi yasa dışı örgüt propagandası kapsamında değerlendiriliyor. Bu çok tehlikeli bir yaklaşım. Ülke bu anlayışla ruhen ikiye bölünüyor. Müvekkillerimize AİHS 10 ile sağlanan ifade özgürlüğü hakkı tanınmadığını ve çok daha önemlisi kürsü dokunulmazlığı dediğimiz Anayasal haklarını kullanamadıklarını söylüyoruz. Kürsü dokunulmazlığının istisnası yoktur. Bu dokunulmazlık aynı zamanda kürsü sorumsuzluğu ve mutlak dokunulmazlık olarak da adlandırılır, asla yargılama konusu edilemez.

SERBEST SEÇİM HAKKI

AİHS’in ek 1 No’lu protokolünde düzenlenen serbest seçim hakkının ihlal edildiğini öne sürdük. Bu seçme ve seçilme hakkını garanti altına alan bir madde. Burada hem müvekkillerimizi seçenlerin seçim hakkı ihlal ediliyor hem de müvekkillerimizin seçilme hakkı ihlal ediliyor. Karşılıklı bir durum var."

ŞİMDİ NE OLACAK

Reyhan Yalçındağ, AİHM’den HDP Eş Başkanları ile ilgili yaptıkları başvuruların öncelikle incelenmesini talep ettiklerini söyledi. Yalçındağ, şunları söyledi:

"Biz AİHM’den bugünlerde karar çıkmasını bekliyoruz. Mahkeme’nin eş başkanların tutukluluklarının Sözleşme’ye aykırı olduğuna karar vermesini bekliyoruz. Bu kararın yaptırımı ise Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi eliyle oluyor. Bakanlar Kurulu, Türkiye’den bu kararın gereğini yerine getirmesini isteyecek ve ardından bu tutuklanma sürecinin sona erdirilmesini bekliyoruz."

DİĞER VEKİLLER İÇİN DE BAŞVURU YAPILACAK

Reyhan Yalçındağ, şu aşamada HDP Eş Başkanları için AİHM’e başvuru yapıldığını, önümüzdeki günlerde de diğer tutuklu milletvekilleri için AİHM’e başvuru yapacaklarını söyledi.

Demirtaş aihm Yüksekdağ anayasa mahkemesi Reyhan Yalçındağ Karar