Akdeniz Belediyesi önünde kayyım protestosu: 'Kimse pes etmemizi beklemesin'
Kayyım atanan Akdeniz Belediyesi önünde düzenlenen protestoda konuşan DEM Partili Öznur Bartın, “Direneceğiz. Kimse pes etmemizi beklemesin” dedi.
Artı Gerçek- Mersin’in Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbet eylemi 9’uncu gününde devam etti. Polis ablukasındaki belediyenin önünde bir araya gelen kitle açıklama yaptı. Açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Öznur Bartın, Mahmut Dindar, Perihan Koca ve Ali Bozan, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı, Doğu ve Güneydoğu Yöre Dernekleri Federasyonu yöneticileri, Mersin Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
'KAYYIMA HAYIR İRADEYE SAYGI'
Sık sık, 'kayyıma hayır, iradeye saygı', 'hırsızlar gidecek halk kalacak' ve 'hırsız kayyım Akdeniz'den defol' sloganlarının atıldığı açıklamada ilk olarak konuşan DEM Parti Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Nizar Esen, kayyım uygulamalarının karşısında olup boyun eğmeyeceklerini vurguladı.
‘TOPLUM SUSTURULUYOR’
Ardından konuşan Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı, kayyım siyasetinin Anayasa, insan hakları ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi. Özsaygı, “Toplum susturuluyor. Kayyımlar, toplumun susturulması için bir parça olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Engellilerin durumuna da değinen Özsaygı, hak mücadelesinin önemi vurguladı.
'BU ÜLKEDE DEMOKRASİDEN EŞİT YURTTAŞLIKTAN BAHSEDİLEMEZ'
Son olarak konuşan DEM Parti Milletvekilli Öznur Bartın, Türkiye'nin yüz yıllık karnesine dikkati çekerek, Şark Islahat Planı, 1924 Anayasası ve bugün kayyım rejimi ile 'Çöktürme Planı'nın devrede olduğunu dile getirdi. Öznur Bartın, şöyle devam etti:
"Bugün Akdeniz için mücadele veriyoruz. Mersin'in göbeği. Neden kayyım politikası? Bu, seçme seçilme hakkının rafa kaldırıldığının göstergesidir. Dolayısıyla bu ülkede demokrasiden bahsedilemez. Eşit yurttaşlıktan bahsedilemez. Ama şunu açık söylemek gerekiyor. Herkes görüyor bunu. Herkes de görmek zorunda. İsteseler de istemeseler de kabul etmek zorundalar. Milyonların iradesinden bahsediyoruz. Bugün Nuriye Başkanla Hoşyar Başkan gibi dğer arkadaşlarımız da aynı şekilde bu vesayetçi anlayış yüzünden cezaevlerinde kaldılar. Hangi hakla bunu yapıyorsunuz? Hangi hukukla bunu yapıyorsunuz? Ezdiğiniz, sömürge haline getirdiğiniz halklar sizi Anayasaya davet ediyor, sizi hukuka davet ediyor, sizi özgür yaşama, barışa davet ediyor. Ama bir zümre için bugün milyonlarca halkın iradesi yok sayılıyor. Elbette ki direneceğiz. Kimse pes etmemizi beklemesin."
(MA)