'HDP'ye yapılan halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek'

POLİTİKA - Seçim kararının ardından AKP-MHP ve CHP, Saadet Partisi (SP), İYİ Parti ve Demokrat Parti (DP) iki farklı ittifak oluşturdu. İttifak dışı kalan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan önceki dönem partinin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın adaylığıyla seçimlere gireceğini açıkladı. AKP'’nin kurucularından Fatma Bostan Ünsal, Demirtaş ile diğer rakipleri arasındaki eşitsizliğe dikkat çekti.

Demirtaş'ın tutukluluk halini hatırlatan Ünsal, eşit koşullarda seçimlere gidilmediğini belirterek, "Bütün yarışanların, Demirtaş'a yapılan bu haksızlığı dile getirmesi gerekiyor. Özellikle muhalefet için bunu söylüyorum. Muhalefet seçimlerde eşitsizlik olmaması gerektiğini söylüyorsa, bunu gündem maddesi olarak ele almalı. Çünkü herhangi bir yarışta bütün yarışmacılar eşit şartlarda yarışır ve öyle devam eder. Herhangi bir eşitlik şartı bozulduğunda o yarış tümüyle meşruiyetini kaybeder" dedi.

'SEÇİM BARAJI SADECE HDP İÇİN'

'Sıfır baraj'ın herkes için olması gerektiğini kaydeden Ünsal, "HDP’nin ittifak dışına alınması demek, o zaman sadece HDP için 'baraj', diğerleri için 'sıfır baraj' anlamına gelir. 16 Nisan referandumunun ardından çok net hatırlıyorum. İktidar partisi, ilk olarak yapacağı icraatın baraj sorununun kalkacağı ifadeleriydi. Barajın kalkmamasında etik bir problem var. Tamam, iktidar partisi bu etik problemi ortadan kaldırmadı. O zaman muhalefete düşen görev bunun uygun olmadığını hatırlatmaktır. Sanki tek bir grup için barajın getiriliyor olması görüntüsü bile 'milli birlik ve beraberlik' dediğimiz şeyi zedeliyor. Yoksa çeşitli alanlarda ittifak kurulabilir. 'Sıfır baraj' diyorsunuz ve bir kesim için baraj söz konusuysa bu bir etik problemdir" diye konuştu.

'HDP'YE YAPILAN HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA SEVK ETMEK'

HDP'nin ittifaklara dahil edilmemesine değinen Ünsal, "Sadece bir tek grubun katılmasını engelleyecek bir baraj olmuş oluyor. Bu görüntüden kaçmak gerekiyor. HDP, parlamentonun üçüncü büyük partisi ve ona oy verenler de birinci sınıf vatandaşlardır. Çeşitli şekillerde olumsuz vasıflarla etiketlemek aslında milli birlik ve bütünlüğe en büyük zarar verici ifadedir. 'Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek' diye bir suç var ya bu tam da bu suçlardan biridir" dedi.

'ADAYLAR DEMİRTAŞ'IN DURUMUNU DİLE GETİRMELİ'

Cumhurbaşkanı adaylarının eşitsizliğin ortadan kalkması için en başta rakipleri olan Selahattin Demirtaş'ın durumunu dile getirmeleri gerektiğinin altını çizen Ünsal, şöyle devam etti:

"Ben insanlar hakkında iyi düşünen biri olarak cumhur ittifakından da Selahattin Demirtaş'ın durumunun dile getirilmesini bekliyorum. Çünkü çok açık bir eşitsizlik var. Herhangi bir başvuruya gerek olmadan Eşitlik İzleme Komitesi Başkanı'nın bu eşitsizliği dile getirmesi gerekiyor. Resmi kurumlar bunu görmüyorsa bile bu sorunu dile getirip çalışma yapmamıza bize engel değil. Sivil toplum kuruluşları olarak bir araya gelebilir ve girişimlerde bulunabiliriz. Yarışı biri için bir kilometre geride başlatıyorsunuz. Bunda da ne yapabilirsiniz? Hala bu süreçlere saygılı olmamız bekleniyorsa bu eşitsizliğin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Ve insanların da bu eşitsizliği dile getirmeleri, sorumluluğu olduğunu idrak etmeleri gerekiyor." (Mezopotamya Ajansı)