AKP’nin toplantı ve gösteri hakkı karnesi

AKP’nin toplantı ve gösteri hakkı karnesi
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nin raporuna göre son 5 yılda, toplantı ve gösteri yapan 116 bin 804 kişi hakkında işlem yapıldı  POLİTİKA – Sivil...

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nin raporuna göre son 5 yılda, toplantı ve gösteri yapan 116 bin 804 kişi hakkında işlem yapıldı 

POLİTİKA – Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği kapsamında olan Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Adalet Bakanlığı verilerine dayanarak "Toplantı ve Gösteri Hakkı İzleme Raporu" yayınladı. Raporun özetinde yer alan veriler, toplantı, yürüyüş ve gösteri hakkı konusunda Avrupa ülkelerine ders veren AKP hükümetinin karnesi niteliğini taşıyor.

Raporda yer alan bilgilere göre Türkiye'de bu hakkı kullandığı için son 5 yılda 116 bin 804 kişi hakkında işlem yapıldı. Sadece son 15 ayda müdahale edilen barışçıl gösteri sayısı 264.

Derneğin "Kullanılamaz hale getirilen hak; barışçıl toplanma özgürlüğü" başlıklı rapor özetinde şu bilgiler bulunuyor:

Adalet Bakanlığı verilerine göre TGYK şüpheli sayısının ceza  hükmü  taşıyan özel kanunlar şüpheli toplamı içindeki oranındaki son 5 yıldaki artış dikkat çekicidir. 2011 yılında yüzde 2,6 olan toplam şüpheliler içindeki oran 2013-2015 yılları arasında yüzde 6’nın üzerine çıkmıştır. Adalet Bakanlığı’nın Cumhuriyet  Başsavcılıklarında  ceza   hükmü taşıyan özel kanunlar uyarınca sonuçlanan soruşturmalardaki şüpheliler hakkında verilen kararlara ilişkin verilerine göre son beş yılda toplam 116 bin 804 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefetten yasal işlem yapılmıştır. Hakkında yasal işlem başlatılan 34 bin 497 kişi (yaklaşık yüzde 30) hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir.

Barışçıl toplantı ve gösteri hakkına getirilen yasal sınırlamalar ve gösterilere müdahalelerdeki orantısızlık uzun yıllardır tartışma konusudur. 1983 tarihli 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu (TGYK)’nda 1998, 2002, 2003, 2008, 2010, 2014 ve 2015 yıllarında kanunun toplam 21 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan 7 değişiklikten 4’ü Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından sonraki yıllarda yapılmasına rağmen uluslararası standartlara uyum sağlanamamıştır. Nisan 2015’te kamuoyunda "iç güvenlik yasası olarak" bilinen torba yasa ile  2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nda yapılana değişikler  uluslararası standartlardan daha da uzaklaşılmıştır.

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile barışçıl toplanma özgürlüğünü kullanmak adeta mülki idare amirlerinin inisiyatifine terk edilmiştir.

Öne Çıkanlar