Akşener: Sen hala eğleniyor musun sayın Erdoğan?
'Aslında bu haftaki grup toplantısını şehitlerimizin ruhuna dua okuyup aziz hatıraları ile bitirmek istiyordum ama devleti yönetenler ciddiyetten ne kadar uzak olduklarını gösterdiler.'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında açıklamalar yapıyor.
İdlib'te yaşamını yitiren askerler hakkında konuşmasına başlayan Akşener; '37 can, 37 yarım kalan öykü… Ruhları şad olsun… Aslında bu haftaki grup toplantısını şehitlerimizin ruhuna dua okuyup aziz hatıraları ile bitirmek istiyordum ama devleti yönetenler ciddiyetten ne kadar uzak olduklarını gösterdiler.
Sayın Erdoğan birkaç gün önce birkaç şehit diyordu. Sayın Erdoğan rakamları çok sever. Ama bazı rakamları hiç sevmez. İşsizlik rakamları, borçlu insan rakamları. İşçiye emekliye yapılacak ücret zammı rakamlarını sevmez. İşine gelmeyince sorumlusu olduğu rakamlardan kaçar.
Nitekim birkaç şehit dedikten bir kaç gün sonra 36 rakamıyla karşılaştı. Ramlarla güldü, çevresindekileri güldürdü. 36 evladımızı toprağa verdik sen hala eğleniyor musun sayın Erdoğan? Mesela Batuhan Onbaşı… Şehit torunuydu. Çoluğa çocuğa karışacaktı. Şimdi evlenemeyecek. Sen hala eğleniyor musun sayın Erdoğan? Melasa Mehmet Astsubay. Henüz 24 yaşındaydı toprağa düştü. Sen hala Eğleniyor musun sayın Erdoğan? Selman Çavuş… 1,5 yaşındaki Uygur’un babası. Şimdi oğlunun büyüdüğünü göremeyecek. Sen hala eğleniyor musun sayın Erdoğan?
'DAVUL KİMİN ELİNDE TOKMAK KİMİN ELİNDE BİLMEK İSTERİZ'
37 evladımızı toprağa verirken eğlenemezsin, yol köprü tünel edebiyatı yapamazsın sayın Erdoğan. Biz devletimizi sayar, devletimizi biliriz. Bayrağımızı düşürmez, düşürenlerden hesap sorarız. Bizler bu toprağın çocuklarıyız. Acı çekmeyi yokluğu iyi biliriz. Gerekirse bayrak nöbetinde başına yağan bombalardan ölürüz. Bağrımıza taş basar yüce mevladan sabır dileriz. Dileriz ama davul kimin elinde tokmak kimin elinde bilmek isteriz. Şehidimize rakam deyip geçemezsin. Onlar sen rahat uyu diye canını ortaya koyan, Türkiye var olsun diye sönen ateşlerdi. Geride sevgililerini kaybetmiş nişanlılar eşler sevgililer var.
'MADEM PUTİN SURİYE'DE İŞİ YOKTU, NEDEN MUTABAKAT İMZALADIN?'
Onlar ağlarken sen gülemezsin sayın Erdoğan. Siyasi programını iptal etmemiş; bir de dostlarıyla yaptığı telefon sohbetlerini. Hani okullarda okutulurdu ya Rusya’nın sıcak denizlere inme politikasını. İşte Rusya’nın üssüdür Suriye. Madem Putin’in Suriye’de işi olmadığını düşünüyordun o zaman ortak mutabakatı neden imzaladın sayın Erdoğan? Herkes bilsin ki İYİ Parti siyasette aklın ve vicadnın sesidir. Biz alınan her kararı milletin vicdanı penceresinden bakarız. Yanı başımızdaki toprakları birkaç teröriste devredilemez. Devredilirken Türkiye sessizce oturup beklesin diyemeyiz. Millet şehidinin yasını tutarken milletin suratına karşı gülenlerden hesap sormaya devam edeceğiz. Bizim önceliğimiz akıldır. Akılsız başların ceremesini millet çeker.
'AFRİN'İ, FIRAT KALKANI'NI, BARIŞ PINARI'NI DESTEKLEDİK, DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Bugün, yanı başımızdaki topraklar, pikap üstünde gezen birkaç teröriste devredilirken,"Türkiye sessizce oturup uzaktan izlesin." diyemeyiz. Afrin’i, Fırat Kalkanı’nı ve Barış Pınarı’nı, bu sebeple destekledik, desteklemeye devam edeceğiz. Ancak; millet şehidinin yasını tutarken; milletin huzuruna gülerek çıkanlara, haddini bildirmeye de devam edeceğiz. Biz, meseleye şahsi hesaplarla bakmıyoruz.Biz meseleye, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri üzerinden bakıyoruz. Bizim önceliğimiz akıldır. "Sahaya da, masaya da devlet aklı hakim olmalı." diyoruz. Biliyoruz ki, akılsız başın ceremesini millet çeker. Ve bugün, akılsız başların, sebep oldukları ortadayken, tebessüm ettiklerini gördükçe, daha da kahroluyoruz. Aziz milletim; Bu işte bir gariplik var. Çiçeklerimiz solarken, bütün bir millet gözyaşı döküyor. Millet ağlıyor, milletin adamının yüzünde gülücükler…Ne diyor Akif;"Irzımızdır çiğnenen, evlatlarımızdır doğranan,Hey sıkılmaz; ağlamazsan, bari gülmekten utan!" Mehmetçik İdlib’de canını ortaya koyarken, siz ülkenizi korumak için ne yapıyorsunuz? Belli ki Sayın Erdoğan, milletinin birlik olmasından rahatsız olmuş, geçmiş tartışmaları açıyor. "Kavga etmeye devam edin." diyor. Damat, kayınpederin şakalarına gülüyor. Eski Meclis Başkanı, yaşından başından utanmadan, eliyle koluyla damada espri yapıyor.
Emekli perişan, esnaf perişan, gençler işsiz ama, onlar gülüyor. Millet ağlıyor, onlar eğleniyor…Şehitlerimizi onurlandırmanın yolu bu olamaz. Şehitlerimiz, bundan çok daha fazlasını hak ediyor. Bu millet, cumhuriyetini şehitlerine borçludur. Ama Cumhuriyetimiz, her alanda öyle bir gelişme göstermiştir ki, şehitlerimizin adları da, bunun mimarları olarak tarihe altın harflerle yazılmıştır. İşte bu millet, şehitlerine olan borcunu gelişmeyle, refahla, geleceğe duyduğu umutla ödemiştir. Şimdi aynı başarıları,Cizre’de, Afrin’de, Elbab’da, İdlib’de verdiğimiz şehitlere de borçluyuz.Soruyorum Sayın Erdoğan:Sen bu borcu nasıl ödeyeceksin? Sen, Mehmetçiğe olan can borcunu nasıl ödeyeceksin? Yas tutan milletin yüzüne gülerek mi ödeyeceksin? Trump ile şakalaşarak mı ödeyeceksin? Beceriksiz damadının programlarıyla mı ödeyeceksin? Eski kavgaları hortlatıp, milleti birbirine düşürerek mi ödeyeceksin? Senin umurunda değil, belli ki sen ödemeyeceksin, ama biz ödeyeceğiz. Biz bu borcu, Türkiye’yi bir cennet bahçesine çevirerek ödeyeceğiz. Kenetlenerek, birbirini seven ve sayan bir toplum olarak ödeyeceğiz. Fakirliği, işsizliği ortadan kaldırarak ödeyeceğiz.Şehitlerimizin çocuklarına iyi bir eğitim vererek, onların iş sahibi olduklarını görerek ödeyeceğiz. Türkiye’yi güçlü, mutlu ve zengin bir ülke yaparak ödeyeceğiz