Ali Duran Topuz: Kılıçdaroğlu'nun açıklaması, Alevilerin tarihsel tanınma mücadelesinin tamamlayıcı final hareketi

Kılıçdaroğlu'nun 'Alevi' videosunu değerlendiren Artı TV ve Artı Gerçek Genel Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz, "Alevilerin tanınma mücadelesi içerisindeki tarihsel hareketler zincirine bir final koymuş oluyor Kemal bey" dedi.

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ben Aleviyim" diyerek ilk kez oy verecek genç seçmene seslendiği ve "Alevi olmaz diyen bu sisteme, doğru olan, dürüst olan, ahlaklı olan olur, diyecek misin?" çağrısı yaptığı videonun yankıları sürüyor. Artı TV ve Artı Gerçek Genel Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasını, Alevilerin Türkiye'deki "tarihsel tanınma mücadelesinin tamamlayıcı final hareketi" olarak niteledi.

Topuz, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının, CHP liderinin kendisinin de mensubu olduğu kuşaktan üniversiteli Alevi gençlerin 1963 tarihli bildirisi ile başlattığı tanınma hareketinin tamamlayıcısı olduğunu söyleyerek, "Yani adını, kimliğini açıklamaktan bile korkan bir toplumun içinden çıkan bir siyasi figür olarak, bunu açık ve net bir biçimde dile getirdiğinde sadece etkili bir siyasi söz söylemiş değil, Alevilerin tanınma mücadelesi içerisindeki tarihsel hareketler zincirine bir final koymuş oluyor Kemal bey" dedi.

'SÖZÜN KENDİSİ, BİR PERFORMANS OLARAK ORTAYA KONDU'

Topuz, açıklamanın aynı zamanda "gelecekteki Türkiye'yi dönüştürmeye yönelik bir başlatıcı söz ve eylem niteliğinde olduğu" yorumu yaparak "Sözün kendisi bir performans olarak ortaya konulmuş durumda" ifadelerini kullandı. Ali Topuz, Alevilerin geçmişte, Deniz Baykal'ın Kürtleri, solcuları ve Alevileri uzaklaştırma stratejileri çerçevesinde, kitlesel olarak yöneldikleri CHP'den bile dışlandıklarını hatırlattı.

'9-10 YAŞINDAKİ ALEVİ ÇOCUK, SAHURDA IŞIK YAKARDI...'

Artı TV Genel Yayın Yönetmeni, Alevilerin geçmişte maruz bırakıldığı ayrımcılığa örnek verirken şu ifadeleri kullandı: "Belli bir yaş grubu içerisindekileri bilebilir ama gençler bunlardan uzaklar; şöyle fenomenler vardı: Biz 1976'da İstanbul'a geldiğimizde, Ramazan'da ailemin bana -9-10 yaşındaki bir çocuğa- verdiği görev, sahurda kalkıp ışıkları yakmaktı. Çünkü Alevi olduğumuzu saklamak zorundaydık. Bize sıkı sıkı tembih edilen şey, Alevi olduğumuzu hiç kimseye söylememekti. 'Kürt olduğunuzu da söylemeyin' diyorlardı ama onu saklayamazsınız, dil damgadır, saklanmıyor."

'MİLYONLARCA ALEVİ BU HİKAYEYİ YAŞADI'

Topuz, "Şahsi bir hikaye anlatmıyorum. Bu benim kişisel öyküm değil, milyonlarca Alevi bu hikayeyi yaşadı" vurgusu yaptı.

'SİSTEM SORUNU VURGUSU YAPMASI ÖNEMLİ'

Gelinen noktada Kılıçdaroğlu'nun videosunda Alevilere yönelik ayrımcılığın bir sistem sorunu olduğu bilgisini de belirgin biçimde ortaya koymasının kıymetli olduğunu belirten Ali Topuz, "Bu zor bir meseledir. Psikolojik bir tarihsel ağırlık taşır. Ne türden bir sonuç alınacağından çok da emin olunmayabilir. En azından Aleviler açısından bu konu hep bir kaygı konusudur" ifadelerini kullandı.

'GENÇLER BAĞNAZLIĞI İKTİBAS ETMİYOR'

Topuz, Kılıçdaroğlu'nun söz konusu açıklamayı geçmişte değil de bugün, ilk kez oy kullanacak seçmene hitaben yapmasının sebeplerinden birinin de, "gençlerin 1990'lardaki gibi ailelerinin bağnazlığını ve saldırganlığını iktibas etmemesi" olduğu yorumunu yaptı.

"Muhtemelen gençler arasındaki bu tür bir eğilime de güvenerek bunu yaptılar" diyen Topuz, "Hangi sebeple olursa olsun bir tanınma mücadelesinde kendi adını açık bir şekilde koymak, o tanınmayı engelleyen mekanizmaya meydan okumak, onun ortadan kaldırılmasını talep etmek üzere gençlerden başlayarak bir çağrıda bulunmak, olması gereken dönüştürücü liderlik, açıklık ve samimiyet kıstaslarıyla beraber değerlendirildiğinde, ben bunun negatif bir etkiye yol açabileceği kanaatinde değilim" dedi. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar