Alman basını zehir zemberek
Bozdağ ve Zeybekçi'ye konuşma yasağına Alman medyasından destek geldi: ‘Diktatörlük sistemi için seçmenin oyunu istemek Alman hukukuna göre Anayasaya...
Bozdağ ve Zeybekçi'ye konuşma yasağına Alman medyasından destek geldi: ‘Diktatörlük sistemi için seçmenin oyunu istemek Alman hukukuna göre Anayasaya aykırı hedefleri içeriyor.
POLİTİKA- Alman gazetesi Die Welt‘in Türkiye muhabiri Deniz Yücel‘in tutuklanmasından sonra Almanya’da Ankara Hükümetine tepkiler büyüyor. Dün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin yapacağı toplantılar Almanya kurumlarınca iptal edilmişti. Almanya'nın tutumuna Bakan Bozdağ, Çavuşoğlu ve Zeybekçi'den sert eleştiriler gelmişti. Bugün Alman gazetelerinden Tagesspiegel "Erdoğan’a vize verilmemeli" manşeti yazıldı. Gazetede Stephan-Andreas Casdorff imzalı yazıda, Almanya Hükümetinin Türkiye’ye yönelik tavrını sertleştirmesi gerektiği ifadesi yer aldı: Türkiye ile ilişkimiz böyle devam edemez. Yumuşak bir siyaset yerine açıkça tavrın ortaya konulması gerekiyor. Yumuşak sözlerle yaklaşmak yanlış bir tavır. Erdoğan’ın demokrasinin gerektirdiği gibi hem sokakta hem de siyasette yani resmi olarak protesto edilmesi gerekiyor. Erdoğan’a Türkiye’de ‘açıkça görülen insan hakları ihlalleri’ nedeniyle Almanya vizesi verilmemeli.
Süddeutsche Zeitung‘un yorumunda, "Türk yargısı son derece kuşku uyandıran suçlamalarla, Deniz Yücel gibi kendi ayağıyla ifade vermeye giden gazetecileri bile belirsiz bir süre için cezaevine gönderirken, Türkiye Adalet Bakanı’nın Almanya’da bir konuşma yapması fikri katlanılmazdı. Üstelik aylardır yüzlerce hâkimin siyasi nedenlerle görevden uzaklaştırılmasına rağmen, Türk siyasetçilerin yargıyı bağımsız olarak nitelendirmesi de hiç inandırıcı değil. Ancak dayanılmaz olana katlanmak çok zor olsa da demokrasinin bir parçası. Ve bir hukuk devletinin, hukukun var olduğunu sadece iddia eden bir devletten farklı olduğunu göstermek için kendi ilkelerine uyması gerekiyor" denildi.
Spiegel Online'da Maria Christoph ve Florian Gathmann imzalı yorumda ise "Adalet Bakanı Bozdağ’ın konuşmasının iptali patlayıcı bir etki yarattı. Erdoğan’ın referandum kampanyası Almanya için kestirilemiyor ve Almanya Hükümeti bu durum karşısında çaresiz" görüşü dile getirildi.
Passauer Neue Presse gazetesi de Bakan Bozdağ’ın katılacağı referandum etkinliğinin iptal edilmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi: Türkiye Adalet Bakanı Bozdağ’ın Almanya’da Erdoğan diktatörlüğünün tanıtımını yapamayacak olması iyi bir haber. Günlerce beklenen bu medeni cesaret örneği sonunda geldi. Gaggenau Belediye Başkanı siyasi argümanlar yerine dolu bir salonun yaratacağı tehlikeyi öne sürmüş olsa da, sonuçta hiçbir zaman için yapılmaması gereken bir etkinlik iptal edildi. Zira bir diktatörlük sistemi için seçmeninin oyunu istemek, Alman hukukuna göre anayasaya aykırı hedefleri içeriyor.
Frankfurter Allgemeine gazetesi ise farklı bir görüş dile getirildi. Almanya'nın rahatsız edici de olsa özgürlükleri kısıtlamaması gerektiği belirtildi. Yazıda şöyle denildi: "Bir hukuk devleti, ülkesi otoriter başka bir ülkenin propaganda sahnesi olarak kullanılırsa ne yapar? Bu soruya verilebilecek yanıt şu: Hukuk ihlallerini kınaması ve buna karşı koyması ama bir yandan da kendi kurallarına katı bir şekilde uyması gerekir. Kuşkusuz Almanya’da yabancı bir ülkenin hükümet temsilcisi, düzenlenen özel etkinliklere katılabilir. Böyle bir toplantının, özellikle de kapalı alanda yapılan bir toplantının trafik sorunları veya karşı gösteri endişesiyle iptal edilmemesi gerekir. Bu toplantı ve ifade özgürlüğüne aykırı olur. Devletin görevi öncelikle organizatörlerin temel haklarını sağlamaktır. Bu Türkiye’ye özgürlüğün gerçekte ne olduğunu göstermek için de bir olanak sağlar: Özgürlük, bazen rahatsız edici taleplerle bağlantılı olabilir."