Babacan: Sistemin en önemli sorunu Cumhurbaşkanı’nın partili ve taraflı olması

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Türkiye'de şu an ben mutluyum diyen yok. Tek mutlu kesim, yüksek faizden yararlanmak için girip yüksek faizi alıp cebine koyan yabancı yatırımcı. Bu ülkede yoksulluk intiharı diye bir kavram oluştu" diye konuştu. Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nde hiçbir sorunun çözüme kavuşturulmadığını ve sorunların giderek arttığını dile getirdi. "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin en önemli sorunlarından biri Cumhurbaşkanı’nın partili ve taraflı olması" dedi.

'ADİL, ŞEFFAF DAĞITIM SAĞLANMALI'

Uygulanmaya başlayan Covid-19 aşısına ilişkin Fox TV'ye konuşan Babacan, "Aşının adil ve şeffaf dağıtımının sağlanması gerekiyor. Şunun tanıdığı bunun tanıdığı aşıya ayrıcalıkla ulaşmamalı. Aşı olanlar ve olmayanlar olarak ayrılmak ülkemize büyük zarar verir" dedi.

Babacan, "Esnafımız ve çiftçimiz borçlarını ödemek için zararına satış yapıyor. Türkiye’nin her yerinde aynı durum var. Yanlış ortakları çoğaltan mevcut hükümet yoksulluk ve işsizlik sorununu kesinlikle çözemeyecek" ifadesini kullandı.

'YOKSULLUK İNTİHARI DİYE BİR KAVRAM OLUŞTU'

Babacan, "41 ilde kongre yaptık, esnafla, sivil toplumla, yerel basınla buluştuk. Sayın Erdoğan’ın ve iktidar partilerinin toplumsal desteği aşağıya doğru düşüyor. Artık bundan sonra bunun yukarı dönme şansı yok. Bu ülkede yoksulluk intiharı diye bir kavram oluştu" görüşünü paylaştı.

'BEN MUTLUYUM DİYEN YOK'

"Pırıl pırıl gençlerimiz yarınlardan ümitsiz. Türkiye‘de 'ev genci' diye bir toplum kesimi oluştu. Okulda da işte de değiller. İşsizlik, tarihin en yüksek seviyesinde. Türkiye’de şu an ben mutluyum diyen yok. Tek mutlu kesim, yüksek faizden yararlanmak için girip yüksek faizi alıp cebine koyan yabancı yatırımcı.

Vatandaşlarımızın kazanılmış haklarına zerre kadar zarar gelmeyeceğinin kefiliyiz. Kadınların kendi tercih ettikleri hayat tarzı neyse biz onun garantisiyiz. Bu ülkenin hak ettiği demokrasi seviyesine ulaşması çok kolay. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak ancak gençlerin ve kadınların dahil olması ile mümkün."

MUHALEFETİ BÖLME ÇABASI

Babacan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde siyasi partilerle görüşmelerini şu şekilde değenlendirdi:

"Erdoğan’ın şahsi desteği ve iktidar partilerinin toplumsal desteği aşağıya doğru düşüyor. Artık bundan sonra yukarıya dönme şansı yok. Çünkü işsizlik ve yoksulluk sorununu bu hükümet kesinlikle çözemeyecek. Çünkü bu ülkeye uzun vadede yatırım yaparak yeni iş sahası açan yok. Bunun sebebi ise ülkede hukuk niteliği örselenmiş durumda. Kurallı bir yönetim anlayışı yok, keyfiliğe dayanan bir yönetim anlayışı var. Hukukun olmadığı yargının bağımsız ve tarafsız çalışmadığı, adaletin olmadığı fırsat eşitliğinin olmadığı bir ülkeye yatırım gelmez. Yatırım gelmediğinde de yeni iş sahaları oluşmaz ve gençlerimiz iş bulamaz. Şu andaki yönetimin, yargının bağımsızlığına güçler ayrılığına bir inancı yok. Tam tersine yargının bağımsız çalışmaması gerektiği anlamına gelir.

Bütün bu tablonun anlamı destek düşüyor işsizlik ve yoksulluk çok artmaya da devam edecek, üzülerek söylüyorum, düzeltemeyecekler. Çünkü hukuk reformu yapmadan ekonomiyi düzeltemezsiniz. Boğaziçi Üniversitesi'ne partili cumhurbaşkanı olarak partili bir arkadaşı atarsanız bu ülkenin eğitim sorununu çözemezsiniz. Hukukla eğitimi çözmeden de ekonomiyi çözemezsiniz. Şu andaki iktidara hem cumhurbaşkanının kendisine hem de iktidardaki iki partiye destek düşüyor. Çok taraftar ve ortakla desteği belli bir noktada tutabilir miyiz? Kaygısı bu yani, ortaklarımızı çoğaltalım. Bir de muhalefetteki partileri acaba bölebilir miyiz? Onun da şu anda ciddi bir çabası var. İki çaba da beyhude. Bu tür siyasi oyunlarla bu ülkenin sorunları çözülmez. Sorunları çözerseniz vatandaş size destek verir ama sorunları çözmeden sadece yanlış ortakları çoğaltarak bu ülkenin geleceğini teminat altına alamazsınız.