Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'ni de hedef aldı: HDP kapatılmalıdır, hem de vakit kaybetmeksizin

Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'ni de hedef aldı: HDP kapatılmalıdır, hem de vakit kaybetmeksizin
MHP lideri Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılması talebini görüşecek olmasına tepki gösterdi. Bahçeli, "AYM'nin zamana oynama teşebbüsü terörün değirmenine su taşımaktır" dedi.

Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP hakkındaki kapatma davasına bakan Anayasa Mahkemesi'ni hedef alarak, "HDP kapatılmalıdır, hem de vakit kaybetmeksizin" dedi.

Partisinin Meclis grubunda konuşan Bahçeli, yine Millet İttifakı için "Zillet ittifakı" ifadesini kullanırken, muhalefeti emperyalizme ve teröre destek vermekle suçladı. Bahçeli, DEVA lideri Ali Babacan'ın Davos'taki "Dışarıdan bakıldığında Türkiye'de hala seçimin olmasına şaşıranlar var" açıklamasını hatırlatarak, "Emperyalizme kul köle olmuş truva atı" ifadesini kullandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Diyarbakır konuşmasına da değinen Bahçeli, "Silahlara veda ne demektir?" diye sordu.

Devlet Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:

'CHP EMPERYALİZMİN GEDİKLİ LEJYONU'

1918’den 1923’e varana kadar yaşanan her zorluk, dayatma, katlanılan her çile herkesi aynı kahramanlık etrafında yekvücut haline getirmiştir. Adım adım 2023’e yürüyor, geçmişin muhterem anılarından ilham ve feyz alıyoruz.

Hamdolsun mandacılar her zaman kaybetmişlerdir. İş birlikçiler, itibarsızlar, teslimiyetçi ilkeller her defasında hüsrana uğramışlardır. 16 Nisan halk oylaması Türk milletinin kendi kaderine, geleceğine, egemenliğine aracısız sahip çıkma başarısını belgelemiştir.

Yönetim sistemindeki reform; iç ve dış işgal cephesini ürkütmekle kalmamış, doğrudan ve doğal olarak yeni arayışlara gitmiştir. Bu çerçevede CHP, emperyalizmin gedikli lejyonu, İP gizli terimcisi, HDP tetikçi, diğerleri de siyasi garnitürü olacak kadar alçalmışlar, Türk milletinden ahlaken ve manen ayrılmışlardır.

Zillet ittifakı sırtını zalimlere, sırtlanlara, akbabalara dayamıştır; Cumhur İttifakı ise varını yoğunu Türk milletine adamıştır.

PKK zillet ittifakına destek veriyor mu, hem de açık şekilde arkasında duruyor, terör baronları gizlemeye ihtiyaç duymadan destek mesajlarını ardı arkasına paylaşıyor. PKK, YPG, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ, Rum ve Ermeni diasporası AK Parti ile MHP’nin zaafını kolluyorlar.

'TERÖR ÖRGÜTÜNÜ MAHKEME KAPILARINDA TEDAVİ EDİLME ARAYIŞI'

Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin talebiyle 25 Ocak 2023 tarihinde kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılmasını görüşecek olması adalet ilkeleriyle tamamıyla aykırıdır. Bu neyin görüşmesi, neyin arayışı, neyin hazırlığıdır. AYM şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasına bırakmayı da görüşecek midir? HDP kapatılmalıdır, hem de vakit kaybetmeksizin. Bu bölücü ve terör yatağı kurutulmalı, hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit asılmalıdır. HDP'nin isteğiyle AYM'nin davayı sulandırması doğru değildir. AYM'nin zamana oynama teşebbüsü terörün değirmenine su taşımaktır. Dağda beli kırılan bölücü terör örgütünün mahkeme kapılarında tedavi edilme arayışından vazgeçilmelidir.

'ORTAK GAYENİN 10 ETABI VARDIR'

14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması gündemde olan seçimlerin tescilli Türk düşmanlarının bir numaralı gündem konusu haline gelmesi elbette demokratik bir merak ve takip hassasiyetinden kaynaklanmamaktadır. Aksini düşünmek gafillikle izah edilecektir. Ortak gayenin on etabı vardır ve şunlardır:

İlk etabında 15 Temmuz’un rövanşını alarak FETÖ’cülere, terörist Demirtaş, Soroşçu Kavala olmak üzere terör suçlularına ve casuslara af çıkarmak. İkinci etabında eser ve hizmet siyasetini baltama, bugüne kadar ne yapıldıysa talan etmek, ekonomide dışa bağımlılığın ve sömürünü çarkının önünü ardına kadar açma. Üçüncü etabında milli savunma ve silah sanayisindeki kalkınmayı sekteye uğratmak, TSK’nın mukavemetini kırma. Dördüncü etabında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni rafa kaldırma, vesayet ve darbe dönemlerinin kapısını aralama. Devlet ve toplum hayatını istikrarsızlığa sürüklemek. Beşinci etabında terörle mücadeleyi durdurmak, silahların susması bahanesiyle her tavizi verip müzakere sayfası açmak. Altıncı etabında özerklik ve federasyon tartışmalarını körükleyerek güney sınırlarımız boyunca terör devletinin kuruluşuna mihmandarlık yapmak. Yedinci etabında diplomaside yaşanan muhteşem başarıları kundaklayarak bölgemizde barış, huzur ve istikrar tesisini kösteklemek. Sekizinci etabında Başkent Ankara vizyonuyla Türkiye Yüzyılı’nı sabote etmek. Dokuzuncu etabında boyun eğen teslim bayrağı çeken onun bunun ağzına bakan bir Türkiye’yi zillete mahkum etmek. Onuncu ve son etabında birbirine girmiş, iç kargaşa ve çatışma ortamına sürüklenmiş, özgüvenini kaybetmiş, öz değerleri erimiş bir ülke tablosunu oluşturmak vardır.

THE ECONOMIS DERGİSİNE TEPKİ

Zillet ittifakı küresel husumetin içimizdeki refakatçisidir. Türk'ün ekmeğini yiyip gavurun kılıcı savuran kokuşmuşları Türk milleti asla affetmeyecektir. Bu kez de devreye İngiliz The Economist dergisi girmiştir. Bunlar aleyhimize kurgular yapan küresel aklın, karanlık odakların husumet odaklarıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ufukta belirdiği andan itibaren zehirli yılanlar dışarı çıkmaya başlamıştır.

'İSKANDİNAV ÜLKELERİ ABD'NİN DUBLÖR ÜLKELERİDİR'

İsveç'te bir sapık, bir manyak yüce kitabımızı yakmıştır. Bu nefret saçan eylemi düşünce özgürlüğü olarak görenler de suç ortağıdır. İskandinav ülkeleri ABD'nin dublör ülkeleridir. Kukla yakmış, kuklacılar da planlamışlardır. Bu saldırganlığı kınamak gerçekten yetersizdir. Biz siyasi hedefleri görmek ve göstermek durumundayız. Türkiye'nin büyükelçiliği önünde Kur'an'ın yakılmasına izin veren bizzat İsveç Hükümeti'dir.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği terörizme verdikleri desteğin kesilmesine bağlanmıştır. Rusya ile Ukrayna arasında süregelen çatışmalardan sonra endişeye kapılan İsveç'in, NATO üyeliğinin olumsuz sonuçlanmasını sağlamak ihtimal dahilindedir. İki ihtimal de faşist, ırkçıdır. Hedef sadece Türkiye değil tüm İslam alemidir.

'NATO İLE DOĞMADIK, NATO'SUZ DA ÖLMEYİZ'

Bu saatten sonra İsveç'in NATO üyeliği suya yazılmış yazı gibidir. Viking uzantıları ardına efendilerini alsa da İslam'ın sancağını zedelemeye gücünü yettiremeyecektir. NATO ile doğmadık, NATO'suz da şükür ölmeyiz. Kur'an-ı Kerim bir kağıttan ibaret değildir. İlahi takdir ve hüküm bellidir. Yanacak olan günahkarlardır. Zalimlere destekçilerine seslenerek şu hükmü hatırlatıyorum; Allah'tan başka galip yoktur.

'ERDOĞAN'IN ADAY OLAMAYACAĞINI İDDİA EDENLER HUKUK CAHİLİ'

Seçimler Allah nasip ederse 14 Mayıs 2023 Pazar Günü yapılacaktır. MHP ve Cumhur İttifakı canla başla çalışmaktadır. Fakat zillet ittifakı henüz Cumhurbaşkanı adayını henüz bulup çıkaramamıştır. 26 Ocak 2023’te altılı masa toplantısı İP’in ev sahipliğinde yapılacaktır.

Milletimizin gündemi zillet değil vatandır, 14 Mayıs demokrasi zaferidir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın tekrar aday olamayacağı iddia edenler hukuk cahili, dış tazyikli ayak takımıdır.

14 Mayıs tarihi dikkate alındığında 31 Mart 2022 tarihinde kabul edilip 6 Nisan 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan seçim kanununda yapılan değişikliklerin seçimlerde geçerli olamayacağını açıklayanlar demokrasi kaçkını, hukuk tanımaz kifayetsizlerdir. Bunların hepsi boşuna çırpınmaktadır.

Adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Seçim kanunlarında geçen yıl yaptığımız değişiklikler 14 Mayıs 2023 tarihinde hukuken geçerlidir.

MERAL AKŞENER'E: SİLAHLARA VEDA NE DEMEKTİR?

Gördüğümüz kadarıyla zillet ittifakı çok tehlikeli sularda kulaç atmaya devam etmektedir. İP Başkanı’nın partisinin Diyarbakır kongresinde yaptığı konuşma hiçbir vatan evladının kabul edemeyeceği bir çirkinliktedir.

İstisnaları ayrı tutuyorum. Bir vesile ile siyasi ayrılık yaşadığımız İP’te görev yapan bazı isimler bu sözleri nasıl hazmedecektir, nasıl oy verecektir? Silahlara veda ne demektir. Teröre boyun mu eğelim?" (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar