Bahçeli: Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmektir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ana muhalefet partisi CHP'yi hedef gösterdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 104 emekli amiralin bildirisi hakkında yaptığı ilk açıklamayı yineleyerek, "104 emekli amiralin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları ellerinden alınmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Bildiriyle ilgili adli ve idari soruşturma derinleştirilerek tekemmül ettirilmelidir" dedi. Bahçeli ana muhalefet partğsini hedef göstererek "Darbeler tarihi bir bakıma CHP tarihidir. Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmek demektir" dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin konuşan Bahçeli, emekli amiraller hakkında; "104 emekli amiralin, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri yayımlasına değinen Bahçeli, "Vehimlerinin ve gizli emellerinin esiri olan 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, hukukun ve milli iradenin tarihe karşı namus, şühedaya da vefa borcudur" ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"1 yılı aşkın süredir beşeriyet vahim bir salgının pençesinde kıvranmaktadır. Covid-19 kaynaklı vaka ve vefat sayısında tedirgin edici bir artış gözlenmektedir. Sağlık her şeyin başıdır, bizlere düşen kontrollü ve tedbirli bir hayat planlamasıdır. Olumsuz tesirleri en aza çekmek maksadıyla devlet ve hükümetimiz yoğun çaba harcamaktadır. Maskeyi kola değil ağıza takmak, sosyal mesafeyi tutmak, hijyene titizlikle uymak virüsle savaşta en önemli kozumuzdur.
‘AŞILAMA ÇALIŞMALARI MEMNUNİYET VERİCİ’
Aşılama çalışmaları memnuniyet verici düzeydedir. Dünya genelinde hala Covid-19'un tedavisinde kullanılan aşıya erişim sorunu varken, Türkiye'de aşılama sayısı 17 milyonu bulmuştur. Yerli aşı çalışmalarında ümit verici sonuçlar alınmıştır. Güç birliği yaparak, inanç birliği yaparak, kurallara uyarak musibeti yeneceğiz. Sağlık Bakanlığımıza, doktorlarımıza, hemşirelerimize tüm sağlık çalışanlarımıza kadar minnet duyuyor ve fedakarlıkları takdir ediyoruz. Bugünleri aşacağız. Türkiye haritası kırmızıya boyansa da umutsuzluğa kapılmayacağız.
‘MAVİ VATANIMIZI BU ÇÜRÜKLERLE NASIL SAVUNACAĞIZ?’
126 eski büyükelçinin sorunlu bildirisi yayınlanmıştır. Montrö tartışmaları, Kanal İstanbul derken, Türkiye, 104 emekli amiralin bir nevi muhtırasıyla sarsılmıştır. Montrö, Lozan'ın tamamlayıcısıdır. Bizim kırmızı çizgimizdir. Hiç kimsenin Montrö'yü tartışmaya açtığı, feshedelim dediği de yoktur. Türkiye'nin kendi egemenlik sahasında denizyolu açmasının Montrö ile ne alakası vardır? 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Mavi Vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunacağız? Bu 104 emekli amiral bozuntusunu bir araya getiren, ortak bildiriye imza attıran asıl motivasyon nedir? İplerini tutan zihniyetin eşgali kimleri göstermektedir? Üzerinde durulması gereken bir diğer muamma ise; kokuşmuş bildiri ücretli midir? Bir tür kripto haberleşme midir? Bir süredir ülkemizin maruz kaldığı siyasal ve ekonomik sorunları aynı karanlık amaca, aynı kriz güzergahına ulaşma gayretidir. Bu 4 Nisan çıkışının detaylarıyla ele almak şarttır. Bunlar denizciliğin yüzkarasıdır.
Şimdi bu bildiriye imza atanların hesap verme vakti gelmiştir. İbreti alem için, 104 emekli amiralin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları ellerinden alınmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Bildiriyle ilgili adli ve idari soruşturma derinleştirilerek tekemmül ettirilmelidir.
'DARBELERLE YÜZLEŞMEK DEMEK CHP İLE YÜZLEŞMEKTİR'
Darbeler tarihi bir bakıma CHP tarihidir. Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmek demektir. Kılıçdaroğlu 15 Temmuz'a tiyatro demiş. FETÖ'ye zeytin dalı uzatmıştır. Bir ara 'Darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım' diyen bu yandan çarklı, 15 Temmuz gecesi atlaya zıplaya tankların aralarından sıyrılıp Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde soluğu almıştır. 104 emekli amiral arasında bulunan ve güney sınırlarımızda PYD’nin olmasını isteyen muhtıracı Türker Ertürk’ü CHP’ye alan, parti saflarına katan, heyecanla yakasına rozeti takan kimdir? CHP yönetimi bir kere daha demokrasiyle ters düşmüştür. Bir kez daha darbe hasreti çeken çapulcularla birleşmiştir. Ve 4 Nisan bildirisinin görünmeyen imzası Kılıçdaroğlu’na aittir. CHP’li bir Grup Başkanvekili de, emekli amiralleri kast ederek, 'vatansever eleştirileri tebrik ediyorum' diyecek kadar alçalabilmiş ve seviyesizliğin markası olmuştur. Türk milletine parmak sallamanın adı ne zamandır vatanseverlik olarak tanımlanmaktadır? Bu dil kepaze bir dildir, bu dil zehir ve zillet dilidir. Darbe dönemlerinin asil kadrosu olan Öztrakların CHP’ye yuvalanmış bugünkü temsilcisi de diyor ki, 'amirallerin açıklamasından darbe çıkarmak olsa olsa sivil darbecilere mahsus bir özelliktir.' Bu tiplerin alameti farikası; utanmaz bir yüz, yaşarmaz bir gözdür. Kemal Derviş’le dar alanda kısa paslaşmalar içinde olan Öztrak’ın aldığı kripto bir mesaj mı vardır? 4 Nisan bildirisine tepki göstermek, itiraz etmek için daha neyin olması beklenmektedir? CHP yönetimi, demokrasi için ağır bir tehdittir. CHP yönetimi, Türkiye siyasetinin ayrık otu, çıbanbaşıdır. CHP yönetimi, darbeci genetiğini, cuntacı özelliklerini saklamakta beis görmeyen faziletsiz, faşist ve fuzuli bir zihniyetten başkası değildir."