'Birkaç yıllık gecikmeyle 2023 hedeflerine ulaşacağız'

30 Ağustos resepsiyonunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin kuşatılmaya çalışıldığını öne sürdü.

'Birkaç yıllık gecikmeyle 2023 hedeflerine ulaşacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda yaptığı konuşmada, "Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 için belirlediğimiz hedefler bu büyük vizyonların altyapısıdır. Birkaç yıllık gecikmeyle de olsa inşallah 2023 hedeflerimize mutlaka ulaşacağız." dedi.

Saray'da yapılan resepsiyona siyasi parti temsilcileri, kabine üyeleri, yabancı misyon şefleri, medya temsilcileri ve diğer davetliler katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan programda davetlilere hitap etti.

Erdoğan, "Biz de yürüttüğümüz mücadeleyle sonraki nesillerin önünde çok daha geniş bir ufuk açmanın gayretindeyiz. Gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonlarını miras bırakmak için gece gündüz çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 için belirlediğimiz hedefler bu büyük vizyonların altyapısıdır. Birkaç yıllık gecikmeyle de olsa inşallah 2023 hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. İşte o zaman Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle Türkiye'nin önünde yepyeni bir dönem açılmış olacaktır" diye konuştu.

FIRAT'IN DOĞUSU...

Suriye konusuna değinen Erdoğan, "Haluk Dursun hocamızın dediği gibi, 'Bizler kesinlikle gerek Dicle'nin doğusunda, gerekse Fırat'ın doğusunda kesinlikle kuzularımızı kurtlara kaptırtmayacağız, yedirmeyeceğiz' kara, deniz, hava güçlerimiz ve diğer tüm savunma unsurlarımız, kalplerinde vatan sevgisi, dillerinde tekbir eller tetikte ve gözler ufukta 24 saat görev başındadır" dedi.

"Tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hep söylediğimiz gibi, bizim kimsenin tek karış toprağında gözümüz yoktur. Ama bizim kendi topraklarımıza dikilen gözlere, egemenlik haklarımıza uzanan ellere, istiklalimize ve istikbalimize yönelen tehditlere de en küçük bir tahammülümüz olamaz. Bugün Irak'ta, Suriye'de, Doğu Akdeniz'de ve coğrafyamızın dört bir yanında verdiğimiz mücadelenin tek bir gayesi bulunuyor. Bu gaye öncelikle Türkiye Cumhuriyeti devletinin haklarını savunmak, bunun yanında dost ve kardeş halkların güvenliklerini de temin etmektir. Çünkü sınırlarımız ötesinde milyonlarca inanının hayatı tehlike altındaysa bizim burada huzur içinde yaşayabilmemiz mümkün değildir. Türk milleti, dostları ve kardeşleri ateş çemberindeyken buna sırtını dönebilecek, 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyecek bir millet değildir. Dünyanın neresinde bir mazlum zulüm altındaysa, bir mağdur kendisine uzanacak yardım eli bekliyorsa, orada olmak inancımızın, kültürümüzün bir gereğidir. Bugün nasıl millet olarak ecdadın geride bıraktığı hayırlı hizmetlerle gurur duyuyorsak, sonraki nesillere de benzer bir miras bırakmayı namus borcumu kabul ediyoruz.

'TÜRKİYE KUŞATMA ALTINDADIR'

Türkiye, Doğu Akdeniz'de ve Kıbrıs'ta büyük bir ekonomik ve siyasi mücadele içinde ama buna birileri karşımızdakilerin tezleriyle karşı çıkıyor. Türkiye ekonomik, siyasi ve askeri olarak kuşatılmaya çalışılıyor, bazıları sırf kendi pastalarını büyütmek için hasımlarımızın değirmenine su taşıyor. Gerçi biz aynı zihniyeti bir asır öncesinden biliyoruz. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları Ankara'da istiklal harbini yürütürken kimlerin, nasıl manda peşinde koştuklarını unutmadık. Ordularımız düşmana karşı cephede savaşırken birilerinin arkada nasıl çapulculuk, yağmacılık peşinde koştuklarını da gayet iyi hatırlıyoruz. Ama sonuçta ne mandacılar, ne çapulcular, ne yağmacılar kazanmıştır, kazanan milletimizin istiklal mücadelesi olmuştur. Bugün de kim hangi yalpayı yaparsa yapsın, kim nerede saf tutarsa tutsun kazanan milletimiz olacaktır. Milletimizle birlikte bu mücadeleyi yürütenler olacaktır." (DHA)

erdoğan akp cumhurbaşkanı resepsiyon