Bülent Tezcan: Değişim önce liderlik değişimiyle başlar

Kılıçdaroğlu’nun A takımında uzun yıllar görev alan CHP'li Bülent Tezcan, kurultayı yerel seçim sonuna bırakmanın topu tacı atmak olduğunu söyledi. Tezcan, 'Değişim önce liderlik değişimiyle başlar’ dedi.

Bülent Tezcan: Değişim önce liderlik değişimiyle başlar

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun A takımında uzun yıllar görev alan CHP Milletvekili Bülent Tezcan, partisindeki değişim tartışmalarıyla ilgili konuştu. “Değişim” olması gerektiğine destek veren Tezcan, “Partiyi yeni baştan, kodlarına, ideolojisine, kimliğine, 21. yüzyılın gereklerine uygun bir şekilde yorumlamak zorundayız. Bu kararlı, radikal bir dönüşümü gerektiriyor” dedi.

Yöntem önerisine bulunan Tezcan “parti reformu” dedi. Tezcan, “Bu moral bozukluğunu ortadan kaldıracak bir çıkışa ihtiyaç var. Onun için değişim önce liderlik değişimiyle başlar. Çünkü, büyük değişimler liderlik değişimiyle başlamıştır” vurgusu yaptı.

‘BAŞIMIZI KUMA GÖMÜP YÜRÜYEMEYİZ’

Tezcan’ın CHP’deki değişim tartışmalarıyla ilgili Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın sorulara yanıtladı. “Değişim” tartışmalarını değerlendiren Tezcan, “Önce şunu kabul edeceğiz. Bu seçimi kaybettik. Kaybettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi, her şey normalmiş gibi devam etmek mümkün değil” diyerek şunları söyledi:

“Yani başımızı kuma gömüp yürüyemeyiz. Bu sadece durumu kurtarmak, görüntüyü kurtarmak için değil ya da parti tabanının gazını, ateşini nasıl söndürürüz diye değil, gerçek anlamda bir muhasebeyi nasıl yaparız, bundan sonraki seçimi nasıl kazanırız? Artık bu mesele sadece 2024’teki yerel seçim meselesi değil, öncelikli o, ama onun daha ötesinde. Ondan sonraki seçimlerde eğer Türkiye'nin kaderini değiştireceksek, Türkiye'yi bu otoriter, popülist rejimin cenderesinden çıkaracaksak CHP’nin tutumu, iş yapma biçimi, siyaset yapma biçimini değiştirmek zorundayız. Partiyi yeni baştan, kodlarına, ideolojisine, kimliğine, 21. yüzyılın gereklerine uygun bir şekilde yorumlamak zorundayız. Bu kararlı, radikal bir dönüşümü gerektiriyor.

‘PARTİ REFORMU’ ÖNERİSİ

Tezcan, bir yöntem önerisinde bulunarak, “Örgüt, kadro, program, söylem, tutum ve anlayış değişikliği. Köklü, esaslı bir değişim yani parti reformu” dedi. Tezcan şunları kaydetti:

“2010 yılında Kemal Bey genel başkan olduğunda buna başlamıştık. Ciddi bir dönüşüm, heyecanla başladı. Yürütülen politika, anayasa referandumunda ana kolon haline getirdi CHP’yi. Arkasından yerel seçimlerde bunun esaslı sonucunu aldı. En son bu seçimlerdeki Cumhurbaşkanlığı merkezindeki ittifak o sürecin sonucuydu ve önemlidir. Yani yüzde 48’i bir yerde toplamak önemlidir, ama yetmedi. 2018’deki cumhurbaşkanı adaylarının aldıkları oylara bakıyoruz, topluyoruz 2023’te aldığımız oy aynı, yüzde 47.8. Hepsini bir noktada toplamak önemli bir başarıdır, ancak yetmez. Yüzde 48’i yüzde 51’e çıkarabilmeliydik, çıkmadı. Bu döneme kadar birçok şey yapıldı ama bu bizi iktidar yapma noktasına taşımadı. Burada değişim, yenilenme kapasitesinin tıkandığını görüyoruz. Bu seçimlerin bize ilk göstermesi gereken şey; değişim kapasitesi tıkanmış artık. Yeniden o kapasiteyi yakalayabilmek lazım. Burada da değişim bir kapasite ikmaliyle değil, yani birilerini takviye ederek değil, yeni kapasite ikmali.

‘BÜYÜK DEĞİŞİMLER LİDERLİK DEĞİŞİMİYLE BAŞLAMIŞTIR’

Değişimin içeriğini “Örgüt, kadro, program, söylem, anlayış, tutum değişikliği” diye söyledik. Ama değişimin önce bir motoru, heyecanı olması lazım. Bu moral bozukluğunu ortadan kaldıracak bir çıkışa ihtiyaç var. Onun için değişim önce liderlik değişimiyle başlar. Çünkü, büyük değişimler liderlik değişimiyle başlamıştır. 2010 yılında övdüğüm o önemli dönüşüm, liderlik değişimiyle başladı.

‘GENEL BAŞKANLA BİRLİKTE LİDERLİK KADROSUNUN DEĞİŞMESİ LAZIM’

Rahmetli Deniz Bey’in davaya çok büyük katkıları oldu. Çok iyi bir siyasetçiydi. Allah rahmet eylesin. Ama o da tıkanmıştı. 2010 yılında Kemal Bey'in gelişi morali, motivasyonu, büyük dönüşümün altyapısını hazırladı. Heyecan olmadan dönüşüm olmaz. Hele de böyle büyük bir travmanın yaşandığı yerde, 13 yıl genel başkanlık yaptıktan sonra... Bir kere değişim öncelikle genel başkanla olmalı.

Bunu söylerken sadece genel başkan değişimini söylemiyorum. Başta genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım. Ben de dahil. Yani hiç kimse bu süreç içerisindeki sorumluluğunu kenara bırakıp, “şu değişsin, ama ben kalayım” deme hakkına sahip değil. Tekrar görev düşerse tekrar yaparız ama bu bilinçle yaparız.

‘KURULTAYI TAMAMLAYIP LİDERLİK DEĞİŞİMİ VE SEÇİM MUHASEBESİNİ BİTİRMEMİZ LAZIM’

Kısa, orta, uzun olmak üzere üç vadede yapılacak işler olduğunu söyleyen Tezcan, şunları ifade etti:

“Kısa vadede yapacağımız iş liderlik değişimi. Olağanüstü kurultay bir seçenekti, olmadı. Şimdi olağan kurultay takvimindeyiz. Azami dört ayda kurultayı yapmamız lazım. Bu olağan kurultay dönemi liderliğin değişimi ve partinin seçim muhasebesinin yapılacağı bir dönem. Ekim sonuna kadar kurultayı tamamlayıp liderlik değişimi ve seçim muhasebesini bitirmemiz lazım.

31 Mart 2024’e kadar olan süreç orta vade olmalı. Orta vadede yapmamız gereken yerel seçimlere hazırlık. Bu dönemi program, tüzük tartışmalarıyla geçiremeyiz. Seçime odaklanmamız lazım.

Uzun vade ise bir sonraki olağan kurultay olmalı. Bu kurultay bittikten sonra, diğer olağan kurultaya kadarki iki yıllık dönemde bütün partinin yapısal dönüşümünü suhuletle sağlamamız lazım.

‘İMAMOĞLU CHP’NİN SADECE BUGÜNÜNDE DEĞİL, GELECEĞİNDE DE ÖNEMLİ BİR FİGÜR’

Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in isimleri konuşulmasına dair ise Tezcan şunları belirtti:

“Ekrem İmamoğlu CHP’nin sadece bugününde değil, geleceğinde de önemli bir figür. Çünkü seçimi kazandı, çalışma tarzı, başarısı, gençliği, iddiası önemli. Bizim başka da çok önemli kadrolarımız var.

Adı geçtiği için söylüyorum Özgür Özel önemli bir isim. Geçmiş dönem grup başkan vekilliği yapan diğer arkadaşlarımız var. Biz bütün bu önemli isimleri gelecek siyasetini kurgulamakta, birikimlerini ortak akıl zemininde buluşturmada başarılı olursak doğru yürürüz.

Biz onların her birine, dışarıdan elbise biçerek doğru yol yürüyemeyiz. İstanbul Belediye Başkanlığı, diğer belediye başkanlarımız; bunlar bütün bu yenilenme süreci içerisinde ele alınıp konuşulacak işler. “İmamoğlu mu Kılıçdaroğlu mu” tartışması değil. İmamoğlu’nun, “Ben genel başkan olacağım, İstanbul Belediye Başkanı olmayacağım” diye beyanını duymadım. Yenilenmeden bahsediyor, ‘sadece MYK değişimiyle olmaz’, diyor. Bunu onun adaylığı eksenine sıkıştırmak ya meseleyi kavrayamamaktır ya da tartışmayı, çözümü boğup mevcut statüyü devam ettirme niyetidir. Eğer biz bu dönüşümleri sağlayamazsak İstanbul da risktedir.

‘KURULTAYI YEREL SEÇİM SONUNA ATALIM’ DEMEK TOPU TACI ATMAKTIR’

Şu sorun tabii ki; genel başkan adayı oldu, seçildi. O zaman Meclis içinden seçim yapılacak ve başkanlık AK Parti'ye geçecek. Tabii bu göz ardı edilecek bir problem değil. Ama bu çözülemeyecek bir şey de değil. Bunu masaya getiririz, koyarız. Ama sadece bu gerekçeden yola çıkarak, ‘değişim meselesinde bekleyelim, kurultayı yerel seçim sonuna atalım’ demek topu tacı atmaktır. Doğru bir iş değil. Yani yeni çözüm buluruz o döneme. Yeter ki partinin sağduyusu aklı, samimi biçimde değişimi ve dönüşümü istesin. Bu çözüm Ekrem İmamoğlu'na rağmen de bulunmaz. O da bu çözüme katkıda bulunur, bulunmak zorundadır. İsterseniz yöntemi bulursunuz.”(Kaynak)