Can Atalay: Tüm yoksul kesimlerin ‘kasada para yok’ denilerek hakları ihlal ediliyor

Tutuklu bulunan Can Atalay, yap-işlet-devret modelini eleştirerek, yolsuzluk ve yoksulluğa neden olduğunu söyledi. Atalay, “AB Sayıştayı tarafından yapılan denetimin raporunun taraflarca kamuoyu ile paylaşılması gerekir” dedi.

Can Atalay: Tüm yoksul kesimlerin ‘kasada para yok’ denilerek hakları ihlal ediliyor

Artı Gerçek - Gezi davası kapsamında Silivri cezaevinde tutuklu bulunan ve hukuk dışı şekilde milletvekilliği düşürülen Can Atalay, emekliler başta olmak üzere tüm yoksul kesimlerin “kasada para yok” denilerek haklarının ihlal edildiğini söyledi. Atalay, yap-işlet-devret finansman modeliyle kamu hizmetlerinin şirketler lehine yeniden örgütlenmesinde gelinen aşamada devlet-sermaye ortaklığının yolsuzluk ve yoksulluğa neden olduğunu belirterek, AB sayıştay raporlarının taraflarca kamuoyu ile paylaşılması gerektiğine dikkat çekti.

‘RÜŞVET VE USULSÜZLÜK İHALE DÜZENİNİN NORMALİ HALİNE GELMİŞTİR’

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Atalay, “Yolsuzluk tespiti yapıldı mı? Yapıldı ise tarafların önlem ve yaptırım kararları nelerdir? Bu soruların taraflarca yanıtlanmasını bekliyoruz” dedi.

Atalay açıklamasında şunları söyledi:

“Türkiye’de 90’lı yıllarda başlayan yap-işlet-devret finansman modeliyle kamu hizmetlerinin şirketler lehine yeniden örgütlenmesinde geldiğimiz aşama, devlet-sermaye ortaklığı yolsuzluk, yolsuzluk yoksulluğa neden olur diyerek özetlenebilir.

Devletin şirketleşmesi, şirketlerin devletleşmesi ile sorumluluk zinciri tümüyle kırılmış, rüşvet ve usulsüzlük ihale düzeninin normali haline gelmiştir.

Bugün emekliler başta olmak üzere tüm yoksul kesimlerin “kasada para yok” denilerek hakları ihlal edilmektedir. Kamu maliyesinin yoksuldan toplanan gelirlerin kimilerince paylaşıldığı bu düzeni reddediyoruz.

Türkiye’de Hazine garantili olsun olmasın kamu-özel ortaklığı/yap-işlet-devret modeliyle yapılmış, geçilsin geçilmesin ödenen köprü, uçak insin inmesin ödenen havalimanı dahil yapılan tüm ödemelerin güncellenmiş bedellerinin halka açıklanması bütçe hakkının da gereğidir.

‘YAPILAN DENETİMİN RAPORUNUN TARAFLARCA KAMUOYU İLE PAYLAŞILMASI GEREKİR’

1928 tarihli 1322 sayılı Yasanın halkı borçlandıran anlaşma ve sözleşmelerin Resmi Gazetede yayımlanmak zorunda olduğuna dair hükümlerin kimler için, kimler tarafından yürürlükten kaldırıldığı bugün daha iyi anlaşılmaktadır.

Türkiye’nin tabi olduğu dış denetimlerin temel meseleleri görmezden gelmeye dair yeni tutumunun da farkındayız. Bu kapsamda AB Sayıştayı tarafından yapılan denetimin raporunun taraflarca kamuoyu ile paylaşılması gerekir.

Yolsuzluk tespiti yapıldı mı? Yapıldı ise tarafların önlem ve yaptırım kararları nelerdir? Bu soruların taraflarca yanıtlanmasını bekliyoruz.”

(HABER MERKEZİ)