Can Evren: Türkiye'yi değiştirmenin anahtarı orta kent merkezlerinin dinamiklerinde

Kültürel antropoloji doktoru Evren; Bursa, Kayseri, Antep, Konya, Trabzon ve Denizli’de Cumhur İttifakı'nın oy kaybına dikkat çekerek, Türkiye'yi değiştirmenin anahtarının büyükşehirlerde değil, bu orta kent dinamiklerinde olduğuna vurgu yaptı.

Can Evren: Türkiye'yi değiştirmenin anahtarı orta kent merkezlerinin dinamiklerinde

Artı Gerçek - Bursa, Kayseri, Antep, Konya, Trabzon ve Denizli gibi Anadolu metropollerindeki oy değişimlerini inceleyen kültürel antropoloji doktoru Can Evren, sosyal medya hesabı üzerinden Cumhur İttifakı oylarının 2018 yılına göre yüzde 10-15 civarı azaldığını, Yeniden Refah Partisi, Zafer Partisi ve Sinan Oğan'ın da en yüksek olduğu yerler arasında yer aldığını aktardı.

‘KENDİNİ SOLDA GÖRENLER BU SEÇMEN İLE İĞRENME VE KORKMA TEPKİSİ DIŞINDA BİR İLETİŞİM KANALI KURMALI’

Bu bölgeler için “Sosyalist ve/veya halkçı bir cumhuriyet alternatifi olmadıkça, YRP ve ZP gibi Erdoğancılığın ve milliyetçiliğin sağ komüniter yorumları yükselecek. Er ya da geç, kendini solda görenler bu seçmen ile iğrenme ve korkma tepkisi dışında bir iletişim kanalı kurmak zorunda” diyen Evren, AKP-MHP'nin bu şehirlerde eriyen oyu hakkında birbiriyle ilişkili iki hipotez ortaya koydu: “AKP döneminde büyüyen Anadolu holdinglerinin AKP'li patronları, yönetici sınıfı ve tedarikçileri anti-popülist cephe olan DEVA-CHP-İYİP'e kaçıyor. Onların yarattığı enkazda kalanlar YRP ve ZP'ye.”

Evren son olarak muhalefetin soyut idealler peşinde koşması durumunda hem başkanlık hem de parti düzeyinde gerileyen iktidardan liderliği devralamayacağı tespitinde bulundu.

Evren’in paylaşımları şu şekilde:

Bursa, Kayseri, Antep, Konya, Trabzon, Denizli. Bütün bu "ikinci büyük" Anadolu metropollerinde AKP+MHP oy toplamı 2018'den 2023'e yüzde 10-15 civarı azalmış. YRP'nin ve ZP'nin ve Oğan'ın en yüksek olduğu yerlerden bazıları buralar.

Ciddi bir erime ve değişim bu. Bu metropollerde emek-sermaye çelişkisi, sektörler-arası ilişkiler veya şehir merkezi-uydu kasaba ilişkileri nasıl yaşanıyor? Şehir merkezlerinde mahalleler arası ilişkileri ve sınırları hangi sosyal-siyasal-kültürel dinamikler belirliyor?

Türkiye'yi değiştirmenin, yönetmenin ve kurmanın anahtarı İstanbul-İzmir-Diyarbakır gibi Ankara ile ilişkisi itibariyle centrifugal (merkezden dışarı doğru ilişkilerin belirlediği) büyükşehirlerde değil, bu orta kent merkezlerine içkin dinamiklerde. Ama kültürel gündemde yoklar.

Buralara Conrad mecazını hatırlatan kalıplar kullanarak "karanlığın kalbi" veya güncellenmiş Yakup Kadri diliyle "yaban" muamelesi yapıyor kamuoyu fikir önderleri. Geri kalmış, "dinamik orta sınıftan yoksun", küresel normlara uymayan kaba saba bir dış dünya muamelesi.

Kültürel, siyasi, felsefi sadakatini bütünüyle küreselleşmeci neoliberalizme ve çoktan batmış bir dünya düzenine bağlamış akımlar, gerekli silkinme için çok hazırlıksızlar en hafif deyimle. Gerçeği ya kendi fantezilerine sığdırmaya çalışıyorlar ya tokat yiyip kaçıyorlar.

Ortada sosyalist ve/veya halkçı bir cumhuriyet alternatifi olmadıkça, YRP ve ZP gibi Erdoğancılığın ve milliyetçiliğin sağ komüniter yorumları yükselecek. Er ya da geç, kendini solda görenler bu seçmen ile iğrenme ve korkma tepkisi dışında bir iletişim kanalı kurmak zorunda.

YRP'nin yükselişi belki bu yüzden Erdoğan'a karşı tepkiyi sınırladı. Erdoğan’ın Erbakancı yüzüne bu oylar. Türkiye tarihinde icra-haciz dosyalarının rekor kırdığı bir dönemde faiz-banka-finans eleştirisinin, bu şehirlerin halkında karşılığı varsa şaşırmamak gerekir.

CHP ve KK borç affı, bankalar-varlık şirketleri eleştirisi, icra-haciz karşıtı söylem geliştireceğine, ülkenin kredi notu ve küresel rekabet gibi halka dokunmayan, ülkeden kaçan eğitimlilere ve kaçan sermayeye oynayan platformu ile hayati hata yapıyor.

AKP-MHP'nin bu şehirlerde eriyen oyu hakkında, birbiriyle ilişkili iki hipotez: AKP döneminde büyüyen Anadolu holdinglerinin AKP'li patronları, yönetici sınıfı ve tedarikçileri anti-popülist cephe olan DEVA-CHP-İYİP'e kaçıyor. Onların yarattığı enkazda kalanlar YRP ve ZP'ye.

Birçokları MHP çok yüksek oy aldı demişti ama gerilemiş oy oranı. Hem parti düzeyinde hem başkanlık düzeyinde gerilemiş, geriliyor iktidar. Fakat ana muhalefet halkın somut sesine kulak vermek yerine soyut ideallere konuştukça liderliği devralamayacak." (HABER MERKEZİ)