Çavuşoğlu'ndan Hollanda Başbakanına: Sen ne lalesisin
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda'nın referandumda ‘evet' çıkacağı için ‘çıldırdığını' ileri sürdü. "Aşağılık bir seviyeye...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda'nın referandumda ‘evet' çıkacağı için ‘çıldırdığını' ileri sürdü. "Aşağılık bir seviyeye gittiler" diyen Çavuşoğlu, yazılı özür beklediklerini söyledi.
POLİTİKA- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda'nın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik tavrına sert tepki gösterdi. Bakan Çavuşoğlu, "Lanet olsun bunların seçimine. Kendi ülkesinde bir seçim var diye, bu seçimde (aşırı sağçı Geert) Wilders'a oy kaptırmamak için, başa baş gidiyor diye, Wilders'tan daha öteye giden siyasetçilere lanet olsun. Bunlar gerçekten bu kadar aşağılık bir seviyeye gittiler ve Bakanımızı burada kendi başkonsolosluğumuza almıyorlar" diye konuştu.
Fransa’dan TRT ve A Haber’e katılan, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Hollanda’dan yazılı özür beklediklerini söyledi. Hollanda’yı ‘ucuz siyaset’ yapmakla suçlayan Çavuşoğlu, "Topunuzun oyun… Biriniz yüzde 17,biriniz yüzde 16.. Öyle yüzde 52 oyları da yok. Yüzde 17 ben alacağım, yüzde 16 ben alacağım meselesi… Bu partilere de siyasetçiler de marjinalleşmiş" dedi.
Çavuşoğlu, akşam saatlerinden itibaren Avrupalı yetkililerle görüşmeler yaptığını ve bu konudaki tepkilerini dile getirdiği vurguladı.
Hollanda'nın attığı adımları karşılıksız bırakmayacaklarının altını çizen Çavuşoğlu, Ankara ve İstanbul'daki Hollanda Büyükelçiliği, Başkonsolosluğu ve rezidanslarının etrafında tedbir aldıklarını, giriş çıkışları engelleyeceklerini hatırlattı.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar ne adım atarsa, biz de 10 katını atarız. Bunda bir korkumuz yok ama bu yaptıkları gerçekten insanlığa sığmaz. Bir seçim var diye ve bu siyasetçilerin insanlıktan uzaklaşması ibretlik bir durum. Bir dışişleri bakanının uçuşunun iptal edilmesi hiçbir bakımdan kabul edilebilir değil ama bir kadına ve bir bakana kendi toprağımız olan başkonsolosluğumuza girişine izin verilmemesi Avrupa için bir utanç belgesidir. Bu utancı da yüzlerine hep vuracağız."
Çavuşoğlu, Hollanda hükümetinin uygulamasına tepki vermeleri için diğer ülkeler nezdinde çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Avrupa'nın birçok ülkesindeki uygulamaların sebebinin Türkiye'deki referandumda taraf tutmak olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "‘Evet' çıktıktan sonra yeni Türkiye'nin çok daha istikrarlı, daha özgür bağımsız ülke olacağını çok iyi biliyorlar. Kendi kontrolü altında olmayan bir Türkiye'yi istemiyorlar. İşin özeti bu."
‘Hollanda çıldırmış'
Çavuşoğlu, Hollanda polisinin Bakan Sayan'ın aracını tutmasına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
"(Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans) Timmermans'ı da aradım. ‘(Başbakanla da tekrar görüşeceğiz' dedi. Biz de ‘Bu rezalete son versin. Bu iş kontrolden çıkmaya başladı. Halkımız da büyük bir hassasiyet gösteriyor. Bu işi tırmandırmak istemiyoruz ama gereken tüm adımları atarız. Bu rezalete derhal son versin' dedik. Tekrar arayacağını söyledi Timmermans."
Hollanda'nın, 16 Nisan'daki referandumda halkın "Evet" diyeceğini gördüğü için "çıldırmış" şekilde hareket ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Bizi durduramayacaklar. Biz yolumuzda emin adımlarla ilerleriz ama bu utanç onlarda bir leke olarak kalacaktır ve Türk halkı bunu unutmayacaktır." dedi.
‘Sen ne lalesisin?'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, daha sonra Fransa'da yaptığı açıklamalarda Hollanda'ya "Özür dilesen de dilemesen de bunun hesabını soracağız. Karşılığını vereceğiz. Dün maslahatgüzarını çağırdık, gece sonra bir daha çağırdık ‘Büyükelçiniz gelmesin bir daha' dedik. Sen nasıl yaklaşırsan ben de sana öyle gelirim. Sen bir adım düşmanlık yaparsan, ben de sana iki katı karşılık veririm" dedi. Çavuşoğlu, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin "Buraya gelir laleleri görür, müzeleri görür ama Türklerle bir araya gelemez" sözlerini hatırlatarak "Senin ülkendeki laleler nereden geldi? Sen ne lalesisin bilmiyorum ama lalenin hası İstanbul'da var" diye konuştu.
Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Benim bakanımın benim toprağıma girmesini engelliyorsun. Hem de maslahatgüzarımız da var içinde. Daha sonra maslahatgüzarımızı tutukluyorlar. Bakanımızı sınır dışı ediyorlar. Bunların hangisi altında kalınabilecek uygulamalar? Biz bunun hesabını sormaz mıyız? Yok efendim, ‘Yaptım, özür diledim. Yanımıza kar kalsın' yok. Özür dilesen de dilemesen de bunun hesabını soracağız. Karşılığını vereceğiz. Dün maslahatgüzarını çağırdık, gece sonra bir daha çağırdık ‘Büyükelçiniz gelmesin bir daha' dedik. Sen nasıl yaklaşırsan ben de sana öyle gelirim. Sen bir adım düşmanlık yaparsan, ben de sana iki katı karşılık veririm.
"15 Temmuzda tankların, topların yıldıramadığı milleti siz nasıl yıldıracaksınız? Bunlar niye kudurdu sevgili kardeşlerim, geçen sene de ben gittim Rotterdam'da seçim kampanyası yaptım. Bir araya geldik, "Hollanda bize düşmanlık yapıyorsa önce mert olacak. Neden şimdi engel olmaya çalışıyorsunuz. Ben Bert'e söyledim, iki defa konuştuk. ‘Sizde seçimden dolayı bir hassasiyet varsa saygı duyarız. 15'inden sonra gelebiliriz' dedim. ‘Seçimden sonra da gelmenizi istemeyiz' dedi. Neden peki? Siz geliyorsunuz ‘Türk toplumuyla siyaset yapıyorsunuz' dedi. ‘E oy hakkı var, sen bunu engellemeye çalışıyorsun' Ben Bert'e ‘Alanya'ya gel Bert, Hollandalılarla buluşursun, sizde seçim bıçak sırtı belki bir işe yarar' dedim. Bu mu olacaktı karşılığı? Sohbet ettik. Bizim ne zararımız oldu Hollanda'ya?
"Şimdi arkadaşlar, yani Hollanda'nın içine düştüğü bu hastalık, tedavisiz bir hastalık. Bağışıklık kazanıp bununla yaşamayı öğrenmeliler. Çünkü güçlü Türkiye bundan sonra daha da güçlenerek yoluna devam edecek. Hazmetmeyi öğreneceksiniz. ‘Çavuşoğlu' diyor, ‘Buraya gelir laleleri görür, müzeleri görür ama Türklerle bir araya gelemez' diyor. Senin ülkendeki laleler nereden geldi? Sen lalesisin bilmiyorum ama lalenin hası İstanbul'da var.
"Maalesef şu andaki liberal ve sosyal demokrat partinin, Wilders'tan farkı yok. Türkiye'deki referandumda taraf tutuyorlar. Hayırı destekliyorlar. Ben taraf tutmam. Hiçbir ülkede vatandaşlarımızı yönlendirme yapmadık. Bunlar niye taraf oluyor? Neden PKK, FETÖ ile aynı safta duruyorlar? Neden DHKP-C'yi destekliyorlar. Neden terör listesinden çıkarmaya çalışıyorlar? Çünkü büyük Türkiye'den, Türkiye'nin ayak seslerinden korkuyorlar, bağımsız Türkiye'den korkuyorlar. Benim vatandaşım senin esirin değil. Hollanda'da eşit vatandaştır. Başka ülkelerden gelenler de öyledir. Avrupa çok kültürlü, dinli, etnik yapılı bir kıta. Bizim ülkemizde de var. Ama biz bir millet olmayı başarmışız."