Cezaevinde 'esas duruş dayatması': 'Bir süreç olsaydı baskılar yaşanmazdı'

Tutuklu Mustafa Geylani, Elazığ Cezaevi'ne yeni müdür ve gardiyanın atanmasının ardından "esas duruş" dayatması başladığını aktardı. Mustafa Geylani'nin kardeşi Fahir Geylani, "Eğer bir süreç olsaydı bu baskılar yaşanmazdı" diye konuştu.

Cezaevinde 'esas duruş dayatması': 'Bir süreç olsaydı baskılar yaşanmazdı'

Artı Gerçek - Elazığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki tutuklu Mustafa Geylani, yeni gardiyan ve müdürün kendilerine "esas duruş" dayatmasında bulunduğunu belirtti.

Mustafa Geylani, Gürcistan tarafından hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle 5 Mart 1999 tarihinde Türkiye'ye teslim edildi. Geylani, “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” ve “Örgüt üyesi olmak” iddialarıyla yargılandığı davada ilk olarak idam cezasına çarptırıldı. Ceza, idamın kaldırılması sonrası müebbet hapis cezasına çevrildi. Tutukluluğu boyunca farklı cezaevlerine sevk edilen Geylani, cezaevinde anjiyo oldu. Kalp rahatsızlığı halen devam eden Geylani, şuan Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuluyor. Geylani, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.

CEZAEVİNDEKİ İHLALLER

Ağabeyi Mustafa Geylani ile yaptığı telefon görüşmesini anlatan Fahir Geylani, cezaevine yeni gardiyan ve müdürün atandığını, sonrasında televizyonlarının toplatıldığı ve "esas duruş" dayatmasında bulunulduğunu söyledi. Kardeş Geylani, "Ağabeyimle her konuştuğumda tutsaklara yönelik ahlaki ve insani olmayan tutumlar sergileniyor. Aile olarak her daim tutsaklarımızın yanındayız. Bu tür baskıları kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.

Kardeş Geylani, "Ceza alan bir tutuklunun veya hükümlünün insani haklardan maruz bırakılması kabul edilemez. AKP-MHP iktidarı, Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yapıldığı söylendiği bir süreçte bu tür baskıları arttırıyor. Bu da sürecin sadece aldatmacadan ibaret olduğunu gösteriyor. Eğer bir süreç olsaydı bu baskılar yaşanmazdı" diye kaydetti.

Geylani, şunları söyledi: "Ağabeyim ve tüm tutsaklar için resmi tüm başvurular ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu tür baskılara geçit vermeyecek ve alışmayacağız. Tek isteğimiz cezaevlerindeki hak ihlallerinin derhal durdurulması, tecridin kaldırılıp son bulması." (MA)