CHP lideri Özel: 'Kürt meselesi vardır, demokratik yollardan çözülmelidir'
CHP lideri Özel, "Türkiye'de bir Kürt meselesi vardır. Demokratik yollardan çözülmelidir. Çözüm yolu Meclis çatısı olmalıdır" dedi. Özel, şeffaf davranılmasını ve toplumsal mutabakat aranması gerektiğini vurguladı.
Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.
ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın "Kürtler ve Türkler birbirinden nefret ediyor" sözlerini yorumlayan Özel, "Çok uzaklardan bakıp, ezbere söylenmiş bir laf. Kürtler ve Türkler niye birbirinden nefret etsin? Biz birbirini seven, birlikte yaşama kültürü olan insanlarız. Ama 'Erdoğan'a söyledim, Kürtlerin peşini bıraktı' dediği; Türkiye Cumhuriyeti'nin, Erdoğan'ın bir gece ansızın gelebiliriz, falan deyip de yapacağı bazı operasyonlara Trump talimatıyla durdurulduysa bunun cevabı bu soruyu Tayyip Bey'e sorup net cevap almak lazım" dedi.
'TÜRKİYE'NİN BİR KÜRT MESELESİ VARDIR'
Özel, devamında şu ifadeleri kullandı: "Kürt meselesinde benim yaklaşımım şu: Türkiye'de bir Kürt meselesi vardır. Demokratik yollardan çözülmelidir. Çözüm yolu Meclis çatısı olmalıdır. Bunun şeffaf ve samimi davranılmalıdır. Toplumsal mutabakat aranmalıdır. Toplumsal mutabakatın en önemli noktalarından bir tanesi de şehit aileleri ve gazilerdir. Ben şu ana kadar 88 şehit ailesi ve gazi derneğine arkadaşları yollatıp, CHP'nin pozisyonunu anlattım. Çatı örgütleri olan bir vakıf ve iki dernekle de görüştüm. Onlar da açıklama yaptılar. Özgür Özel'in tutumunu benimsiyor ve destekliyoruz diye. Bizim tutumumuz yaklaşımımız budur. Bundan sonraki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bir sorunun barışçıl yollardan çözümüne, şehit gelmemesi, annelerin gözünün yaşının dinmesi, akan kanın durması terör ve terörle mücadeleye harcanan paranın milletimizin hayrına olacak diğer işlere harcanabilmesiyle ilgili bizim yaklaşımımız bu şekilde.
Ama bunu birileri birtakım pazarlıklara dökmeye işte Sayın Erdoğan'ın siyasi geleceğiyle bir kişinin özgürlüğünü takas etmeye çalışan gizli anlaşmalar varsa biz orada değiliz. Biz kimsenin planının parçası olmayız. Biz Türkiye'nin çıkarlarının, Türkiye'nin gelecek planının parçası oluruz, ona katkı sağlarız milletimize açıkça paylaştığımız ve milletimizden takdir veren çizgimizdir. O çizgide devam edeceğiz."
DEM PARTİ'NİN ZİYARETİ
Özel, PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşen DEM Parti heyetinin ziyaretine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"DEM Parti heyetini ağırladık kendilerinin ziyaretinden de memnuniyet duyduğumuz ifade ettik. Onları dinledik. Kendi görüşlerimizi söyledik. Sayın Sırrı Süreyya Önder de zaten şöyle ifade etti: 'Sayın Genel Başkan'ın hem katkılarını hem önerilerini hem eleştirilerini aldık. Eleştirileri de önerileri kadar değerliydi.' Ben bu süreci en şeffaf hem de bolca üzerinde konuşularak ve doğruları yapmak üzere üzerinde titizlenerek devam edilmesi gerektiğini söylüyorum. Zaten kapının önünde yaptığımız açıklamada da hem şehit ailelerinin hassasiyetine ilişkin toplumsal mutabakatı hem de anayasa değişikliği meselesindeki endişeleri bertaraf edecek, bir anayasa değişikliğine mesafeli olduğumuz yaklaşımını orada da tekrar etmiştim. Burada da söylemekte bir mahsur yok. Açıkçası DEM Parti Heyeti de şehit aileleri ve gazilerin de bu sürecin içinde bulunmasına, onların da davet edilmesine bir karşı çıkışları olmadı. Hatta bu tip hassasiyetlerin gözetilmemesinin geçen sefer büyük zararlar verdiği konusunu hepimiz hatırladık. O yüzden kim ne katkı yapabiliyorsa yapması lazım. Aksi takdirde mesele kapalı kapılar ardında ve gizli pazarlıklarla yürüyen bir meseleye dönüşür. Onun için de kim varsa bunun altında kalır. Ben de böyle bir şeyin içinde olup partimi bunun altında bırakmak istemem. O yüzden sürecin Meclis eliyle şeffaflıkla, samimiyetle ve toplumun tüm kesimlerinin de sürece dahil edildiği formüllerle ilerlemesi gerektiğini DEM Partililere ifade ettim.
MHP'NİN BARIŞ MESAJI
Özel, MHP'nin X hesabından "Barışla herkes kazanır" mesajının sorulmasına ilişkinse şunları dedi: "Devlet Bey barış demeye başladı. Ama barış dilini kullanmadan yapıyor bunu. Çok sert bir üslubu var. Ve kendisi Abdullah Öcalan'ı Meclis'e davet ediyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'ne, başka partilere karşı çok sert bir üslup kullanıyor. Devlet Bey eğer böyle bir kavga dilinden bir hakaret dilinden bir barış diline geçecekse ve bunun ilk adımı bu twitse bu iyi bir şey. Ama Devlet Bey süreci böyle yöneteceğini sanıyorsa yani samimiyetten uzak kendi bildiklerini okuyan sürekli ortaya bir şeyler atan ama örneğin Meclis'te bir komisyon kurmayan, pazarlığı adada yapan, meclise dayatan ve burada da tweet atan bir çizgide olacaksa bu doğru bir çizgi değil. Devlet Bey'in barış diline başlamak için ilk adım ise iyi. Bütün adımları böyle olacaksa bu kötü. O yüzden devamını görmek lazım. Barış diline ilk adım buysa bu iyidir. Bu konuda söyleyecek son söz bu ise bu kötüdür." (ANKA)