CHP'li Bülent Kuşoğlu: Kemal Bey gitsin'in bir anlamı yok, partili bu bakışı benimsemedi

CHP’li Bülent Kuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişimin öncüsü olduğunu söyledi. Kuşoğlu, ‘Sadece ‘Kemal Bey gitsin'in bir anlamı yok. Partili de bu bakışı benimsemedi zaten’ dedi.

CHP'li Bülent Kuşoğlu: Kemal Bey gitsin'in bir anlamı yok, partili bu bakışı benimsemedi

Artı Gerçek - CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, partisindeki değişim tartışmaları hakkında konuştu. Kuşoğlu, “Yüzde 48'i 51 yapabiliyorsak, bu değişimdir. Benim değişimden kastım budur. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da kastı budur. Şu anda kitlelerin beklediği değişim de budur” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun değişimin, yenilenmenin öncüsü olduğunu söyleyen Kuşoğlu, “Sadece, yarım ağızla ‘Kemal Bey gitsin’i anladık şimdiye kadar değişim taleplerinden. Sadece ‘Kemal Bey gitsin'in bir anlamı yok. Partili de bu bakışı benimsemedi zaten” ifadelerini kullandı.

‘SİYASET YAPANLAR OLARAK ÜZERİMİZDE ÇOK BÜYÜK BİR SORUMLULUK VAR’

Cumhuriyet’ten İklim Öngel’e konuşan Kuşoğlu, CHP’deki değişim tartışmalarına dair şunları söyledi:

“Değişim tabii sihirli bir sözcük. Herkesin iştirak edeceği, destekleyeceği bir sözcük. Ama değişim kontrollü olmalı. Değişim eşyanın tabiatına karşı olmamalı ve değişim olumlu sonuç vermeli. Bu dönem siyaset yapanlar olarak üzerimizde çok büyük bir sorumluluk var. Cumhuriyetin 100. yılında 21 yıllık bir iktidar söz konusu ve bu bir anlamda karşı devrim de inşa etmiş vaziyette. Atatürk ile Cumhuriyet değerleri ile sorunu olan bir iktidar söz konusu. Bu iktidar cumhuriyet açısından, ulus devlet açısından, Anadolu’nun kültürü açısından her an büyük sıkıntılar çıkarabilir.

‘YÜZDE 48'İ 51 YAPABİLİYORSAK, BU DEĞİŞİMDİR’

Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında altı partiyi bir araya getirdik. 21 yıllık bir tehlikenin karşısına oturduk. Yüzde 48 aldık. Hiç kolay olmadı. Yüzde 48'i 51 yapabiliyorsak, bu değişimdir. Benim değişimden kastım budur. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da kastı budur. Şu anda kitlelerin beklediği değişim de budur. Benim çocuğum hiçbir zaman yurt dışına gitmek istemedi ama seçim sonrası gitmek istiyor. Bakıyorum toplumda birçok genç aynı vaziyette. Yani özgürlüklerin kısıtlandığı, demokrasinin yok edildiği, adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyorlar. Tek umut Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi de bir yol çizdi ve bunu 48'e kadar çıkardı. Oyu 25 olan bir parti, 48'e kadar çıkardı. Bunu 51'e çıkarmamız büyük bir değişim olacaktır.

‘BAŞARMAK ZORUNDAYIZ’

Erdoğan'ı istemeyenler hep vardı ama hiçbir zaman toplam oyları yüzde 30'u geçmedi. CHP bunları bir araya getirdi. Dağınık olmasının hiçbir faydası yok. Önemli olan 48 olması. Şimdi hedefe 2 artı 1 kaldı. Bunu başarmak zorundayız. Değişim böyle gerçekleşecek.

‘DEĞİŞİM ÖNCELİKLE BU İKTİDARDAN KURTULMAKTIR’

Öncelikle 21 yıllık iktidarın değişmesi. Kastımız budur. Bu zihniyetin değişmesidir. Toplum ‘o gitsin bu gelsin’ peşinde değil. Bizim hep beraber böyle bir görevi yerine getirmemiz lazım. Çok büyük bir sorun var. Sürdürülebilirlik ve yoksulluk. Tüm dünya için geçerli bu. Biz ülke olarak küme düşmüş vaziyetteyiz ama bu henüz fark edilmedi. Önümüzdeki günlerde, aylarda, yıllarda bu çok net olarak görülecek. Biz hem ekonomik olarak bir alt kümeye düştük hem de siyaseten dünyadan çok geri kaldık. Onun için değişim öncelikle bu iktidardan kurtulmaktır.

‘KEMAL BEY BU DEĞİŞİMİN, YENİLENMENİN ÖNCÜSÜ OLMUŞTUR’

Kemal Bey bu değişimin, yenilenmenin öncüsü olmuştur. 48'e kadar bunu çıkarmıştır. 48'e 51 yapacak olan kişi ya da kişiler önce adayım desin. Gelsin, nasıl yapacağını göstersin, o koltuğa otursun. Ben de arkasında olurum. Kemal Bey hiçbir zaman ‘Ben bu koltukta devamlı oturacağım. Bundan sonraki dönemde de adayım’ demiyor. Değişim, yenilenme tamam ama ne yönde, nasıl, kimlerle? Sadece, yarım ağızla ‘Kemal Bey gitsin’i anladık şimdiye kadar değişim taleplerinden. Sadece ‘Kemal Bey gitsin'in bir anlamı yok. Partili de bu bakışı benimsemedi zaten.

‘BUGÜN PARTİ ÇOK BÜYÜK BİR KAOS YAŞARDI’

Kemal Bey 28 Mayıs akşamı ‘Ben bırakıyorum. Ne yaparsanız yapın deseydi bugün parti çok büyük bir kaos yaşardı. Bu büyük bir haksızlık olurdu partiye karşı. 48'e kadar çıkarılmış olan muhalefet hareketine de saygısızlık olurdu. Herkes çok büyük bir yanlış yaptığını, Türkiye'yi tam 48'e getirmişken yani sonuç almaya çok yaklaşmışken bıraktığını söylerlerdi. Ama o şimdi ‘Yakında bir seçim var. Türk siyasetini sağlam bir yere kadar götüreceğim. Karmaşa ve kaos olmadan.’ diyor.

Çekil çağrıları yapanların bir lideri olması lazım. Gelip bu partiyi nasıl yöneteceklerini, kimle yöneteceklerini, nasıl yüzde 51'e ulaştıracaklarını göstermeleri lazım.

‘BİR AN ÖNCE PARTİLİLERİN TOPARLANMASI LAZIM’

Yerel seçimlere dair konuşan Kuşoğlu, ittifakın bir arada olması gerektiğini belirterek, “Yoksa başarılı olmamız mümkün değil. Bir an önce bunlarla uğraşmamız lazım. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da garipsediği durum budur. Yani ‘Ben yarın gidiyorum’ görüntüsü verirse, bu siyasetten doğru olmaz. Ayrılacak olsa bile bunu söylemesi de doğru değil. Ama bir an önce partililerin de toparlanması lazım” diye belirtti.

‘MERAL HANIM KAPIYI DA TAMAMEN KAPATMADI’

Bir ittifak olduğunu hatırlatan Kuşoğlu, “yerel seçimlerde de ittifak tadında bölgesel seçim işbirliği söz konusu olacaktır” diyerek şunları söyledi:

“Birincisi ittifak tabanda, seçmende gerçekleşecektir. En iyi adaylar tespit edilip onlara ağırlık verilecektir. İkincisi de tavanda olacaktır. Liderler bazı kritik yerlerde birlikte tespit yapacaktır. Bu konuyla ilgili olarak ben Meral Hanım'ın da diğer Liderlerin de gereken fedakârlığı ve sorumluluk bilincini göstereceklerini düşünüyorum. Zaten, Meral hanım kapıyı da tamamen kapatmadı.(Kaynak)