CHP'li Emir'den Sabah'ın 'Köstebek savcı' manşetine yanıt: Zevahiri kurtarma çabası
İBB soruşturmasına ilişkin Sabah gazetesinin 'köstebek savcı' manşeti üzerine açıklama yapan CHP'li Murat Emir, "Çöken iddianamenin altında kalmamak için önce yalancı tanıklara sarılan savcılık, şimdi de kendi atadığı savcıyı hikâyenin içine yerleştirip iktidar medyasına malzeme ediyor" dedi.
Artı Gerçek- CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, İBB soruşturmasına ilişkin iktidara yakın Sabah gazetesinin bugünkü 'köstebek savcı' manşetine yanıt verdi.
'GÜNLERDİR BU TABLOYU BİLİYOR, TAKİP EDİYORDUK'
Habere ilişkin yazılı açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Emir, "İBB soruşturmasında Sabah Gazetesi’nin bugün attığı 'köstebek' manşetinin arka planını anlatayım: Perşembe sabahı saat 05.00 sularında, hamile bir kadın Cumhuriyet savcısının evine polisler gitti. Gün boyu ifadesi alındı, akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Günlerdir bu tabloyu biliyor, takip ediyorduk. Dosyanın nereye evrileceğini görmek için konuşmayı erteledik. Ancak iktidar medyası bu savcıyı 'otel odasında buluşan kızıl saçlı savcı' diye manşete taşıyıp fotoğrafıyla öne çıkarınca, İBB soruşturmasını yürütenlerin yöntemini ve gözü dönmüşlüğünün boyutunu anlatmak kaçınılmaz hâle geldi" ifadelerini kullandı.
'ÖNCE YALANCI TANIKLARA SARILAN SAVCILIK, ŞİMDİ KENDİ ATADIĞI SAVCIYI İKTİDAR MEDYASINA MALZEME EDİYOR'
CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan ile ilgili iddialara yanıt veren Emir, şu ifadeleri kullandı:
"Mehmet Pehlivan kısmı dikkat çekici. Hatırlayalım… Mehmet Pehlivan için önce 'Adem Soytekin’in ifadesi' dediler. Sonra bizzat savcılık, Soytekin hakkında, 'Bu adam yalancı' dedi. Ama Pehlivan tahliye edilmedi. Ardından iddianamede, sonradan eklendiği her halinden belli olan, sadece Mehmet Pehlivana ayrılmış kırmızı yazılmış bir bölüm çıktı. Tam 4 bin sayfalık iddianamede yalnızca Mehmet Pehlivan’ın olduğu bölüm kırmızı yazılmıştı. Şimdi ne yapıyorlar? Bu husumete bir savcıyı da karıştırıyorlar. Daha önceki ifadelerinde Mehmet Pehlivan'ın adını bile anmayan bir itirafçı tanığın ifadesi iddianame çıktıktan hemen sonra, ifadenin üzerinden aylar geçmişken devreye sokuluyor. Bu tanık üzerinden hem Pehlivan hedef alınıyor, hem de Akın Gürlek'in atadığı kadın savcı hakkında 'otel odasında görüştü' iddiası Sabah’ın manşetine taşınıyor.
Yani, İBB kumpas dosyasında çöken iddianamenin altında kalmamak için önce yalancı tanıklara sarılan savcılık, şimdi de kendi atadığı savcıyı hikâyenin içine yerleştirip iktidar medyasına malzeme ediyor. Kısacası 'Ben beceriksiz değilim, kumpasımı bu savcı ve Mehmet Pehlivan bozdu' demeye getiriyorlar. Zaten savcılığın Mehmet Pehlivan’a karşı uyguladığı düşman hukukunun nedeni de budur."
'İBB'YE, İMAMOĞLU'NA, YARGI MENSUPLARINA KUMPASTAN VAZGEÇİN'
"İBB iddianamesi ortaya çıktığından beri delilleriyle, kurgusuyla, tanıklarıyla çürüyor" diyen Emir, şu çağrıyı yaptı:
"Savcılık önce iletişimle, manşetlerle durumu kurtarmaya çalıştı. Bu da yetmeyince suçu atacak bir isim aradı. 6 ay önce verilmiş bir yalan ifade için savcıya şafak gözaltısının iddianame çıkıp da paçavraya döndükten sonra yapılmasının başka bir anlamı da yoktur. Aynı ifade ile Mehmet Pehlivan hemen tutuklandı ama savcı aylarca görevine devam etti ve buna inanmamızı bekliyorsunuz. Zevahiri kurtarma çabasını izliyoruz.
Zira, Erdoğan’ın bile 'Biz arkasında yokuz' diyerek sahiplenmekten kaçındığı bir iddianameden söz ediyoruz. Bu baskının altında kalan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bugün kendi atadığı savcıyı bile hedef gösterip iktidar medyasına malzeme edecek noktaya gelmiş durumda.
Buradan tek çıkış yolu var: İBB’ye, Ekrem İmamoğlu’na, avukatlara ve şimdi de yargı mensuplarına uzanan bu KUMPASTAN VAZGEÇMEK."
İBB soruşturmasında 'sızıntı' iddiası: Bir savcı açığa alındıPolitika