CHP'nin il kongresindeki kıyasıya rekabette konuştu: Ekrem İmamoğlu'ndan en 'devrimci' cumhurbaşkanlığı mesajı
Artı Gerçek - Ekrem İmamoğlu, il başkanları seçiminin yapıldığı partisinin ilk kongresinde 2cumhurbaşkanlığı' mesajı vererek "2024’te yerel seçimleri kazanıyoruz, sonra 2028’de cumhurbaşkanlığını kazanıyoruz, sonra 2029’da daha büyük başarılara imza atıyoruz yerel seçimde. Hedefimiz budur. Hedefimiz 2024, 2028, 2029. Bu tarihleri zihinlerinize kazıyın" dedi.
Konuşmasında 'devrim' mesajı da veren İmamoğlu, "Bu millet Türkiye’yi zenginleştirecek güçlü ve adil bir Türkiye’yi inşa edecek bir seçeneği gördüğünde tereddüt etmeden iktidara taşır. İşte bu millet CHP’nin iktidar olmasını istiyor. Bizlerin görmezden gelmeyeceği ulusal ihtiyaç budur. Bizim en acil ve en önemli görevimiz hep beraber iktidar olma seçeneğini milletimize acilen sunmaktır.
CHP’yi, güçlendiren, ayağa kaldıran, devrimci ve halkçı bir parti yapın diyor halk bize" dedi. İmamoğlu, "İstanbul'u kazanacağız. Bu yolculuk zafere giden yolculuktur. Bu yolculuğun sonunda CHP millet kazanacak" ifadelerini kullandı.
CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Kongrede genel merkezin desteklediği aday eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile değişimcilerin adayı Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik, il başkanlığı için yarışıyor. Kongrede 655 delege oy kullanarak 196 kurultay delegesi de seçecek.
Saat 11.30 sıralarında salona gelen İstanbul Buyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Her şey çok güzel olacak” sloganları ile karşılandı.
İmamoğlu, "CHP’ye hizmet eden insanlarımızı seçimlerden sonra üzüntülü değil, başını öne eğen değil, başı dik, mutlu olduğu, seçimleri sürekli kazanan, halkçı politikaları uygulayan, devrimci bir parti yapmak zorundayız" sözlerini kaydetti.
İMAMOĞLU KONUŞURKEN 'HALKIN GURURU KILIÇDAROĞLU' SLOGANLARI
Öte yandan İmamoğlu, "Parti yönetimine olan eleştirileri bir saldırı olarak yorumlamanın asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içi demokrasiyi bir bölünme ve parçalanma riski olarak göstermenin asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içinde sanki ötekiler veya düşmanlar varmış gibi davranmanın ve propagandanın yeri asla yoktur partimizde. Bunlar bize yakışan veya fayda sağlayacak şeyler değildir" uyarısında bulundu. "Birleşme" mesajı veren İmamoğlu, "Biz vakti geldiğinde gereken enerjiyi ve cesareti göstermeyi bilen bir partiyiz. Hepinizi omuz omuza çalışmaya davet ediyorum" dedi.
İmamoğlu konuşmasını yaptığı sırada ara ara "Halkın gururu Kılıçdaroğlu" sloganları atıldı.
İmamoğlu, kongrede "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganlarına da, "Bravo gençler harikasınız" diyerek yanıt verdi.
'ORTA DOĞU'DA YENİDEN NE YAZIK Kİ ÇOK KÖTÜ GÜNLER YAŞANIYOR'
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
CHP, tarihsel olarak büyük bir davanın sarsılmaz bir mücadele azminin ve mazlum dünya halklarına ilham kaynağı olmuş ulusal bir zaferin adıdır. Bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş tarihi çok partili demokratik düzene geçiş dönemi 1960'ların 70'lerin siyasi ve toplumsal gelişmeleri CHP anmadan anlaşılamaz. Hepimizin asli görevi dünya tarihinin en müstesna başarılarından birine imza atmış olan partimizin tarihi rolünü hatırlayarak yenilenmesi ve güçlenmesi için çalışmaktır. Bugün Orta Doğu'da yeniden ne yazık ki çok kötü günler yaşanıyor. Buradan söylüyorum.
CHP'nin bu ülkedeki varlığı kendine miras bırakılmış olan yurtta sulh cihanda sulh kimliğinin CHP'nin iktidarındaki bir Türkiye'nin ne kuzeyinde ne güneyinde savaş olur. CHP 21. yy'da yine mazlum milletlerin çıkışı olur. Onun için bu ortamda bu salonda görev alan sizler sadece CHP'nin bir üyesi bir delegesi olduğunuzu düşünmeyin, İstanbul'un Türkiye'nin , yakın coğrafyanın akresinin elinizde olduğunu unutmayın. CHP iktidarının yakın coğrafya için de ülkemiz için de ne kadar önemli olduğunu hafızanızda hep sıcak tutun.
'BU AZİZ ŞEHİRDE EN ZOR ZAMANLARINDA KİMSEYİ AÇ BIRAKMADIK KİMSEYİ AÇIKTA BIRAKMADIK'
Geride bıraktığımız 4.5 yıl boyunca ahlak dışı engellemeleri yaşadık ama bunların hiçbiri bizi yıldırmadı. Bu aziz şehirde en zor zamanlarında kimseyi aç bırakmadık kimseyi açıkta bırakmadık. Sevgili yol arkadaşlarım bizim partimizin adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir, ülkemizin kurucusu ve ilk genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları partimizi iki kelimeyi bilhassa tarih ettiler cumhuriyet ve halk bir arada. bu iki kelime. Bu iki kelime ve bu kavram aslında iç içedir. Cumhuriyet halkın eşitliğini ve egemenliğini temsil eder. O nedenle partimiz devletim veya piyasanın değil halkın partisi olma iddiasındadır. Halkçılık ilkemiz buradan gelir.
Halkçılık demek halkın çıkarlarını beklentilerini duygularını siyasetin merkezine taşımak demektir. Eğer öyleyse bir belediye başkanının halkçılığını ve sosyal demokratlığının sınanacağı alanlar bellidir. Belediyemiz İstanbul tarihinin ilk öğrenci yurtlarını ilk kreşlerini açmak işte tam da kamucu halkçı, sosyal demokratik bir belediyecilik değil midir? Hep birlikte hatırlayalım; bu şehri devraldığımızda koca istanbul büyükşehir belediyesinin tek bir öğrenci için dahi yatağı yoktu. Bugün 14 tane yurdumuz var, bunlarda 5 bin üniversite öğrencisi var. Adil bir şekilde Anadolu'nun Trakya'nın vatandaşlarımızın evlatları geliyor o öğrenci yurtlarında emin ellerde Türkiye'nin geleceği için okuyorlar.
BİLAL ERDOĞAN'A GÖNDERME
Birisinin çocukları bizden şikâyetçi olmaya başladı yerel seçim yaklaşırken. niye? Ailelerin vakıflarına teslim edilecek yurtlar artık teslim edilmiyor, hani geçen dedim ya işine git diyeceğim ama işi gücü olmayan evlatları, keşke işi gücü olsaydı. keşke politikanın siyasetin mecrasından beslenen insanlar olmasaydı. Siyaset aile mesleği değildir, aile mesleği haline getiren bu anlayışa hep birlikte son evreceğiz.
Kreş sayımız sıfırdı, bugün itibariyle 75'i tamamladık. Hızla 150 sayısına koşuyoruz. Yani hiç durmadan yolumuza devam ediyoruz. Düşünün 4.5 yılda 5 bin öğrenciye yurt yağan anlayış bu şehirde 25 yılda iktidar olsa neler yapar neler.
'İŞTE HALKÇI BELEDİYECİLİK BÖYLE YAPILIR'
Düşünün 25 yılımız bu anlayışla geçse milyonlarca gencimize burs versek kötü mü olur? İyi olur iyi. Yenisini açtığımız halk ekmek fabrikasında kullanılan buğdayın tamamını İstanbulun buğday üreticilerinden almak, İstanbul'un süt üreticilerinden alarak 23 milyon sütü İstanbul'un bebelerine dağıtmak... Geçen MEB'e bağlı BİR kreşe gittim, çocuklara sordum büyükşehir belediye başkanıyım dedim, ne yapar deyince biri elini kaldırdı 'süt getirir' dedi. hayatımın en büyük ödülü. İşte kent lokantaları açtık, milyonlarca insanımız kent hayatında mağdur olan bir lokantaya gidip öğle yemeğini yiyemeyen öğrencisi işçisi emekçisi kent hayatına bu kent lokantaları insandan yana kamucu bir müdahale yapmış olmuyor muyuz?
Bugüne kadar kent lokantalarında 1 yılı aşkın sürede oradan bir öğün yemek yiyen insan sayısı milyonları aştı. İşte halkçı belediyecilik böyle yapılır. Biz görece gelir gelmez İstanbul'da binlerce özel halk otobüsünü bünyemize kattık, risk aldık. Orada insanların emekleriyle ilgili sorunlarını ortadan kaldırdıki Adalar'daki fayton sorununu yıllarca konuştular, biz bir kişinin burnu kanamadan uzlaşarak bünyemize aldık. Şu anda iki metrobüsten birisini bütün kredilerimizin onaylanmamasına rağmen israftan ve bir avuç insanın zenginleşmesinden kopararak iki metrobüsten birini yeniledik.
'İBB VE TÜRKİYE TARİHİNDE İLK KEZ İMAMLARIN YANI SIRA ALEVİ DEDELERİNİ BİZ GÖREVLENDİRDİK'
Taksi sorununu çözmek için geliştirdiğimiz belediyenin piyasa üzerindeki ekinliğini artırmayı amaçlayan bu yöntem iktidar tarafından neden engelleniyor? Çünkü bir avuç insanın çıkarına işleyen başıboş bir piyasa orası. kamucu ve halkçı bir düzenleme getirmeye çalışıyoruz da ondan. İşte halkçılık ve sosyal demokrat belediyecilik budur. Biz zor durumdaki bakkalları halk bakkal olarak organize ediyoruz. Nakit yardımında bulunduğumuz insanlarımız oralardan alışveriş yapsın istiyoruz. bu yaptığımız iş aynı zamanda halk ekmek ve desteklediğimiz üreticilerin ürünlerinin de orada satılmasına ortam yaratmış oluyor.
Bizden önceki yönetimin imara açmak için fırsat kolladığı tarihi Haliç tersanesini yeniden işler ve kâr elde eder hale biz getirdik. İBB olarak biz neredeyse yarım asır sonra kendi gemilerini yapan hatta kendi gemilerini tamir eden hatta başka gemileri de tamir eden kâr elde eden bir işletme haline getirdik. Sizleri 4.5 yıldır uyguladığımız ve adına İstanbul modeli dediğimiz halkçı belediyecilik adına bir örnek daha vereyim; farklı inançtan olan vatandaşlarımızın ne yazık ki sadece bir kısım vatandaşımızın kendi inançlarına göre hazırlık yapılan mezarlıklarımızın yönetim kadrosu içerisine İBB ve Türkiye tarihinde ilk kez imamların yanı sıra alevi dedelerini biz görevlendirdik.
'İBB TARİHİNDE KADIN YÖNETİCİ VE ÇALIŞAN İSTİHDAMI KONUSUNDA İNANILMAZ BİR İVME YAKALADIK'
İBB tarihinde kadın yönetici ve çalışan istihdamı konusunda inanılmaz bir ivme yakaladık. Bakın daha önce ondan fazla meslekte hiç kadın yokken artık İBB'de o meslek dallarında da kadın var. kadın yönetici oranı dönemimizde tam 3 kat büyüdü. Daha önce o masalarda hiç kadın yokken genel sekreterden daire başkanlıklarına kadar birçok kademede ilkler yaşandı ve kadınlar atandı.
'İSTANBUL'DA TEK BİR KİŞİ YA DA KURUMA ÖZEL PARSEL BAZLI TEK BİR İMAR ARTIŞINI YAPMADIK YAPTIRMADIK YAPTIRMAYACAĞIZ'
Biz iş başına geldiğimiz günden bu yana bu şehirde kimseyi aç bırakmadık açıkta bırakmadık. bir yandan halkçılık bir yandan kamucu projecilik. Kurduğumuz tesislerde İstanbul'un çöpten elektrik üretimini görülmemiş seviyede artırdık. İstanbul'un aynı şekilde farklı branşlarda elektrik üretimi konusunda adımlar attık. Bütün bunları yaparken, bundan önce gelenek haline gelmiş İstanbul'da tek bir kişi ya da kuruma özel parsel bazlı tek bir imar artışını yapmadık yaptırmadık yaptırmayacağız.
'KİŞİLERE, DERNEKLERE BİR KISIM CEMAATLERE AKTARILAN PARAYI KÖKÜNDEN KESTİK'
Kişilere, derneklere bir kısım cemaatlere aktarılan parayı kökünden kestik. Musluğun yönünü halkımıza döndürdük. Çok özet bir rakam vermemiz gerekirse sosyal yardımları bizden önceki dönemin tam 5 katına çıkarttık. Bu şehirde mağduriyetini en çok önemsediğimiz kadınları çocuklarıyla yaasınlar diye tam 571 bin annemizin cebine anne kartı koyduk. Bu özeni gösteren anlayış CHP'li ekrem İmamoğlu halkçı ve sosyal demokratik anlayışıdır.
'17 BİNDİ, 4.5 YILDA İBB'DE SENDİKALI ÇALIŞAN SAYISI TAM 80 BİN OLDU'
Hiç kimse diyemez ki bu belediyede kayırmacılık var. Mutluyuz. Biz halkçı bir belediyecilik yapıyoruz. bİZ GÖREVE geldiğimizde belediyemizde sendikalı çalışan sayısı 17 bindi, 4.5 yılda İBB'de sendikalı çalışan sayısı tam 80 bin. Halkçılık sosyal demokrat olmak icraatla olur, lafla değil. DİSK 43 yıl sonra belediyemizde ilk kez temsil edilir haline gelmiştir. Bugün itibariyle İBB bünyesinde 30'a yakın sendikayla 50ye yakın toplu sözleşme ile yola devam ediyoruz. Belediyemizde çalışma saatlerini kamuda 45 saatten 40 saate düşüren öncü kurum biz olduk. Halkçılık bize Atatürk'ün emanetidir.
'İSTANBUL MODELİYLE ORTAYA KOYDUĞUMUZ HALKÇILIK, OTORİTER ANLAYIŞLARA KARŞI GÜÇLÜ BİR MÜCADELENİN IŞIĞI OLACAK'
Kim olduğuna bakmaksızın vatandaşına bireyi hizmeti odağına koyan istanbul modeliyle ortaya koyduğumuz halkçılık, dünyanın başına bela olan otoriter anlayışlarA ve popülizme karşı güçlü bir mücadelenin de ışığı olacak.
'GELMİŞ GEÇMİŞ EN DEMOKRAT EN BAŞARILI BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIM DEMİŞTİM, SÖZÜMÜ TUTTUM'
16 milyon insanımıza söz vermiştim bu şehrin gelmiş geçmiş en demokrat en başarılı belediye başkanı olacağım demiştim. Gururla söylüyorum ki sözümü tuttum sözümü tutuyorum sözümü tutmaya devam edeceğim.
'CHP'Yİ SEÇİMLERİ SÜREKLİ KAZANAN, HALKÇI POLİTİKALARI UYGULAYAN, DEVRİMCİ BİR PARTİ YAPMAK ZORUNDAYIZ'
Bununla birlikte iki görev daha veriyor. Birincisi sıçrayarak kalkınma devrimini geçekleştirme ve ülkemizi zenginleştirme görevi. İkinci isi ise zenginliği adil paylaşacağımız çoğulcu demokrasi ve sosyal devlet inşa etme görevidir. Bunu yaratma yolu ülkenin tüm vatanseverlerini birleştiren, kapsayıcı güçlü bir vizyonun hikâyesini yazmaktır. Türkiye’nin çoğulcu demokrasiye ve sıçrayarak kalkınmaya ihtiyaç vardır.
Türkiye ikinci yüzyılına girerken bu anlamda ihtiyacı duyduğu her şeyi yenilenmeyi değişmeyi dönüşmeyi bunun için her türlü hikâyeyi yazmak zorundadır. Bu hikâyenin amacı demokratik bir refah düzeni yaratmaktır. Bunun için CHP’ye hizmet eden insanlarımızı seçimlerden sonra üzüntülü değil, başını öne eğen değil, başı dik mutlu olduğu seçimleri sürekli kazanan halkçı politikaları uygulayan devrimci bir parti yapmak zorundayız.
'BİZ VAKTİ GELDİĞİNDE GEREKEN ENERJİYİ VE CESARETİ GÖSTERMEYİ BİLEN BİR PARTİYİZ, BURADAN BİRLEŞEREK ÇIKACAĞIZ'
CHP’nin değerli üyeleri sizleri elbette ki çok seviyorum. Bugün burada partimizi yenilemek ayağa kaldırmak için birlikteyiz. Biz vakti geldiğinde gereken enerjiyi ve cesareti göstermeyi bilen bir partiyiz. Biz birilerini dışlayan bir anlayışı asla temsil etmeye bir ekibiz. Buradan ne yapacağız biliyor muşunu? Buradan birleşerek güçlenerek çıkacağız, buradan ayağa kalkarak çıkacağız. Hepinizi omuz omuza çalışmaya davet ediyorum.
'BU YOLCULUK ZAFERE GİDEN YOLCULUKTUR
Sevgili gençler, İstanbul'u kazanacağız, İstanbul'u kazanacağız, İstanbul'u kazanacağız. İstanbul'un 39 ilçesinde iddia koyacağız en az 30 ilçesinde büyük bir kazanım elde edeceğiz. Birlikte İstanbul İttifakı'nı kuracağız. Bu yolculuk zafere giden yolculuktur. Bu yolculuğun sonunda CHP, millet kazanacak.
'SEVGİLİ HEMŞERİLERİM AYAĞINIZA TAŞ DEĞMESİN, TAŞLARI TEMİZLEYELİM, YOLA ÇIKALIM'
2024’te yerel seçimleri kazanıyoruz, sonra 2028’de cumhurbaşkanlığını kazanıyoruz, sonra 2029’da daha büyük başarılara imza atıyoruz yerel seçimde. Hedefimiz budur. Hedefimiz 2024, 2028, 2029. Bu tarihleri zihinlerinize kazıyın. Ben 17, 20, 25 yaşındaki size diyorum ki hep birlikte 30 yaşlarınıza geldiğinizde bu ülkeye CHP’lilerin sosyal demokratların iktidarını yaşatmaya hazır mısınız? Bu yolculukta önümüzdeki taşları temizleyin. Sevgili hemşerilerim ayağınıza taş değmesin, taşları temizleyelim yola çıkalım." (HABER MERKEZİ)
Eski Ulaştırma Bakanı İmamoğlu'na açtığı tazminat davasını kazandı
İBB Başkanı İmamoğlu'ndan sendikalara 'gönderme': Şüphelerim var
İmamoğlu'ndan kendisini hedef alan Bilal Erdoğan'a yanıt: İşine baksın diyeceğim ama işi de yok