Çiğdem Kılıçgün Uçar'dan sınır ötesi operasyon tepkisi: Türkiye, tarihsel olarak denenmiş savaşa koşar adımlarla gidiyor
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarına tepki gösterdi. Uçar, "Türkiye yeniden tarihsel olarak denenmiş ve yol alınamayan yeni bir savaşa koşar adımlarla gidiyor" dedi.
Artı Gerçek - Türkiye’nin, sınır ötesine yaptığı operasyonlara tepki göstermek için Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinan Azad-TJA), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Mezopotamya Beşiğinde Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Barış Anneleri açıklama yaptı.
DBP’nin Diyarbakır Danışma Bürosu’nda yapılan açıklamada ilk olarak DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Uçar konuştu. Uçar, “Türkiye yeniden tarihsel olarak denenmiş ve yol alınamayan yeni bir savaşa koşar adımlarla gidiyor. Türkiye’de iktidar ekonomisini savaşa, güvenlikçi politikalara endekslediği için silahlar bombalar AKP-MHP iktidarının bekası için kullanılırken, bizden çalınan geleceğimiz ve hayatlarımız" dedi.
'SİLAHA İHTİYAÇ DUYMADAN DA HAYATLARIMIZI ELİMİZDEN ALINIYOR'
"Türkiye ve Ortadoğu halkları çok ciddi bir savaşın kıskacında ölümle baş başa bırakılmış durumda" diyen Uçar, şunları söyledi:
"Hayatlarımızı elimizden alan şeyin kendisi sadece silahlar değil. Savaşların yarattığı kriz ve kaosun kendisi, savaş sonrası, açığa çıkan göç ve ırkçılık özellikle silaha ihtiyaç duymadan da hayatlarımızı elimizden almaya devam ediyor. Dünya tarihi birçok savaşa tanıklık etti, birinci dünya yapıldı, bitti. İkinci dünya savaşı yapıldı, bitti. Bütün savaşlardan toplumsal dersler çıkarıldı, savaşı engelleyecek kurumsal yapılar ortaya çıktı. Ancak ne hikmetse 4 parça Kurdistan’da Kürdün varlığına yönelik savaş bitmedi, bitirilmiyor."
ANKARA-HEWLER-BAĞDAT İTTİFAKI
Üçüncü dünya savaşında da Türkiye’nin gündeminde olan şeyin Kürt halkının özgürlüğüne dönük savaşı derinleştirmeyi hedeflediği söyleyen Uçar, “Kürt sorununu ‘terör’ sorunu olarak, faşizm ve imha politikalarına biat etmeyenleri ‘terörist’ olarak tanımlayan ve Kurdistan’ı da ‘teröristan’ olarak tanımlayan iktidar, yeni bir savaşı Haziran itibariyle derinleştirmek istiyor. Bugün karşımızda olan Ankara –Bağdat ve Hewler ittifakıyla yeniden Kürtlerin kazanımlarının hedef haline getirilmesidir. Nisan 2022’de aslında bu operasyonlar başlamıştı. Özellikle hem Türkiye ve dünya kamuoyuna kimyasal silah kullanımı ile gündeme gelmişti. Bütün dünya buna tanıklık etmişken, Türkiye ve iktidar tüm makamlarıyla kimyasal silah kullanılmadığını söyleyerek, bu süreci bertaraf etmeye çalıştı. Bugün havadan karadan, sivillerin hedef alındığı bir savaşla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
KIRAN: ARTIK BU İHANET YETER
Ardından söz alan Barış Annesi Havva Kıran ise, “Başur Kurdistan’ında büyük bir savaş var. Barzani ailesi desteği ile bu savaş sürüyor” dedi. Barzani ailesinin 1990’lardaki ihanet örneklerini hatırlatan Kıran, “Bu ihanetlerinin sonu gelmedi. Barzani ailesi geçmişten bu yana ihanet içindedirler. Onlar ‘bizden başka kimse yok, tek Kürt biziz’ diyorlar. İnsan kendi serveti için bu halkın çocuklarını kurban edemez. Bugün o çocuklar o dağlarda direniyorlar, bunun size zararı yok. Siz niye Kürt düşmanlığı yapıyorsunuz” diye sordu.
'BUGÜN IŞİD O KÖYLERE YERLEŞECEK'
“Biz özgürlük ve Kürt halkının birliğine aşığız, biz kendi çıkarlarımıza aşık değiliz” diye konuşan Kıran şunları söyledi:
“Artık yeter sizin ihanetiniz. Artık biz bunu kabul etmiyoruz. Namuslu ve şerefli Kürt olarak sizi kabul etmiyoruz. Bugün Bağdat ve senin de bu katliamda elin var. Yüreği yanan barış Anneleri olarak artık, biz bunu kabul etmiyoruz. Senin bu ihanetin yeter. Başur dağlarını hep boşalttın. Köylüleri hep göçerttin bu yanına kar kalır mı? Bugün IŞİD o köylere yerleşecek. Bir insan kendi ırkına, namusuna, şerefine, toprağına, suyuna yaramıyorsa kimseye yaramaz. Bugün Kürt halkına sen bir Kürt olamadın.
Biz anneler olarak diyoruz ki doğru yola dönün. Elinizi bu halkın çocuklarının üzerindeki kandan çekin. Elinizi barışa uzatın. Bu halkın çocukları kimsenin kurbanı değildir. Herkes elini vicdanına koymalı ve bu savaşı sonlandırmalıdır. Bunun için herkese sesleniyorum. Doğru ve hakikat yoluna gelin. Biz eskiden Sayın Barzani diyorduk artık bunu demiyoruz. Çünkü senin elin Kürt çocuklarının kanında. Biz var olduğumuz sürece barış, özgürlük ve halkların kardeşliği diyeceğiz.”
'ELİNİZİ VERİN BİRLİKTE BUNU SONLANDIRALIM'
“İhanetten, elinizi Kürdün kanından çekin” çağrısında bulunan Kıran, “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere herkese barış çağrısında bulunuyoruz. Türk annelerine de sesleniyorum. Çocuklarınınız ne işi var Başur’da. Oradan tabutlar niye geliyor. Elinizi verin birlikte bunu sonlandıralım. Barışı inşa edelim” dedi. (MA)