Davutoğlu: Kılıçdaroğlu beni aradı, ‘protokol varmış, bakanlık görüşülmüş’ dedi
Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için görüştüğü Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ ile üç bakanlık ve MİT’i vermek üzere yapılan gizli protokol ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gizli protokol yapılmış olmasına üzüldüğünü söyleyerek, ‘Bilgilendirilmeliydik’ dedi. Davutoğlu, “ülkeyi birlikte yönetmek konusunda varılacak mutabakat Altılı Masa'yı yedili haline getireceği için açık olarak konuşulması lazım. Hepimizin onayı lazım” vurgusu yaptı.
‘HEPİMİZİN ONAYI LAZIM’
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Davutoğlu, söz konusu protokolle ilgili şunları söyledi:
“Bize İçişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere herhangi bir bakanlık konusu iletilmedi. Cumhurbaşkanı adayının destek istemesi normaldir. Ancak ülkeyi birlikte yönetmek konusunda varılacak mutabakat Altılı Masa'yı yedili haline getireceği için açık olarak konuşulması lazım. Hepimizin onayı lazım.
Böyle bir konu görüşülmediği gibi bakanlıklar da konuşulmadı. Bizim, İyi Parti'nin, diğerlerinin hangi bakanlığı alacağı belli değil. Bunlar ilkesel olarak konuşulmadan pazarlığa girildiğine ihtimal vermemiştim, açık söyleyeyim.
Yedi maddelik mutabakatı yanlış görmedim. Orada bakanlık konusu yok. “Siyasi ve ahlaki değeri yoktur” dediğim şey, bilgisi dışında yapılan protokol.”
‘BAKANLARIMIZI VE YÜKSEK BÜROKRATLARIMIZI İLAN EDELİM’ DEDİM’
Bakanlık paylaşımın konuşulmadığına dikkat çeken Davutoğlu, “Aslında ben 14 Mayıs öncesi ve iki seçim arası “Bakanlarımızı ve yüksek bürokratlarımızı ilan edelim. Hem kamuoyunda güven oluşur hem de terör ithamlarına karşı ‘Bu isimler arasında PKK ya da FETÖ ile iltisaklı kim var?' diye meydan okuruz” dedim. Kabul görmedi. Bunu yapabilseydik seçimi iki kişi arasında değil iki farklı anlayış ve kadro arasında olduğunu gösterirdik” ifadelerini kullandı.
‘KİMLERLE BERABER OLACAĞIMIZA BİZ KARAR VERİRİZ’
Kılıçdaroğlu’nun Özdağ’la yaptığı protokolden haberinin olmadığını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Olsa zaten masada pozisyon belirlerdik. Yeni bir katılım teklifi olsaydı bunu önceki usullerle karara bağlardık. Birisi gelmek istiyorsa ve Altılı Masa uygun görürse gelir. Ama kimlerle beraber olacağımıza biz karar veririz.
‘HERKESİN İTTİFAKTA KİMLERİN OLDUĞUNU BİLME HAKKI VAR’
Elbette Altılı Masa'daki partilerden birinin olması doğaldır. Çünkü nihai referans, liderlerin imzaladığı ortak politikalar metnidir. Bu metne imza atmamış bir partiyle mutabakatımız yok ki. Mesele, hangi kontenjandan verildiği değil, kimlerle ülkeyi yöneteceğiniz. Herkesin ittifakta kimlerin olduğunu bilme hakkı var.
“İçişleri Bakanlığı ve MİT gibi üst düzey bürokratların tayinini istişareyle yapalım” dedik. Bizim için demokratik ve özgürlükçü ortamın sağlanması önemli. İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere bu niteliklere sahip kişilerin gelmesi…
Birlikte oturmadığınız bir partiden kim olursa olsun, Altılı Masa'da “İçişleri Bakanlığı olacak, şu olacak” demek doğru gelmedi bana.
‘SORDUM. BÖYLE BİR PROTOKOL VAR MI?’
Altılı Masa’nın bilgilendirilmesi gerektiğini söylen Davutoğlu, “Yedi maddelik kamuoyuna açıklanan protokol bize iletildi. Baktık, tamam. Problem yok. (Ama) gizli protokolde bilgilendirilmedik, haberimiz yok. Onun için Cansu Çamlıbel'in ropörtajı çıkınca (Kılıçdaroğlu'nu) aradım. Sordum. Böyle bir protokol var mı? İçişleri Bakalığı ve üç bakanlık verildi mi? “Yok” dedi. “Bir bakanlık konuşuldu ama karara bağlanmadı. Bağlanmadığı için size getirmedim. Olsa bile benim kontenjanımdandı” dedi.
Ben de o akşam Karar TV'de, “Muhatabımız Kılıçdaroğlu'dur. O da ‘Yok öyle bir protokol dedi” minvaline konuştum. Onun üzerine (Kılıçdaroğlu) aradı. “Kusura bakmayın. Tekrar baktım, protokol varmış. Bakanlık görüşülmüş” dedi. Üzüldüm ama birşey söylemedim."
‘30 YILLIK ARKADAŞLARIMLA OTURDUĞUM MASADAN İLKELERİM İÇİN KALKMIŞIM’
Davutoğlu, seçimin kazanılması durumunda Altılı Masa'da konuşulan mutabakatlar dışında hiçbir mutabakatı kabul etmeyeceklerini belirterek, şunları söyledi:
“Ben ki otoriter eğilimleri dolayısıyla 30 yıllık arkadaşlarımla oturduğum masadan ilkelerim için kalkmışım, hangi masada ve kimlerle oturacağıma bakarım.
Seçim sürecinde yaşananlardan herkes ders çıkarmalı. Bugün iktidar “Ne yaparsam yapayım, halk destekliyor” diyerek ekonomik zulmü artırıyor. Her türlü zam ve vergi uygulanıyor. Güçlü muhalefete ihtiyaç var. Bu tartışmalar muhalefetin kapasitesini daraltıyor. İki şeye odaklanmalıyız.
Bir: Yoksullaşma ve yolsuzluklarla beslenen otoriter yapı karşısında muhalefetin güçlü ses çıkarması.
İki: Yerel seçim.
Bunun dışında herşey iktidarın yanlışlarının sürmesine, halkın “Alternatifim yok” diye karamsarlığa düşmesine yol açar.”(HABER MERKEZİ)
CHP’deki PM toplantısında Kılıçdaroğlu’nun Özdağ’la protokolü kabul ettiği iddia edildi
Özdağ’dan 'protokol' açıklaması: ‘Haberimiz yok’ diyemezler hepsinin haberi var