DEM Parti kayyım atamasına karşı İdare Mahkemesi’ne başvurdu

DEM Parti kayyım atamasına karşı İdare Mahkemesi’ne başvurdu
DEM Parti, Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı yürütmenin durdurulması ve sonuçların ortadan kaldırılması talebiyle İdare Mahkemesine başvuruda bulundu. Başvuruda, kayyımın, "Sistematik saldırıların bir devamı olduğu" belirtildi.

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti ) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu ve avukatlar, Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı yürütmenin durdurulması ve sonuçların ortadan kaldırılması talebiyle İdare Mahkemesine başvurdu.

Başvuru dilekçesinde; 31 Mart seçimlerinde Mehmet Sıddık Akış’ın Hakkari'de oyların yüzde 48,92’sini alarak belediye eşbaşkanı seçildiği, il genel meclisi seçimlerinde de partilerinin, oyların yüzde 54,11’ini alarak birinci parti olduğu vurgulanarak, “Ancak 3 Haziran 2024 tarihinde müvekkil partili belediye eş başkanı görevden alınmış ve yerine yine müvekkil partili belediye meclis üyelerinden birinin belediye başkan vekili seçilmesi gerekirken davalı kurumca Hakkari Valisi belediye başkan vekili olarak atanmıştır” denildi.

'KALICILAŞMIŞ UYGULAMANIN DEVAMI'

Kayyım atanmasının özellikle Kürt illerinde olağan hale getirildiği belirtilen dilekçenin devamında şu ifadeler yer aldı:

"Davaya konu idari işleme dayanak düzenleme olağanüstü düzenleme olmaktan çıkmış, olağanlaşmıştır. Nitekim 11 Eylül 2016’da başlayan kayyım atamaları, müvekkil partinin yerel yönetim deneyimlerine, kazanımlarına ve pratiklerine büyük bir darbe olarak tarihteki yerini almıştır.

Davaya konu idari işlemin de bu haliyle, müvekkil partinin temsil ettiği siyasete karşı kalıcılaşmış bir uygulamanın devamı olduğu açıktır. Eylül 2016 – Ağustos 2020 arasındaki kayyım rejimi pratiğine bakıldığında, meselenin tamamen DEM Parti siyaseti ve değerlerine yönelik sistematik saldırıların bir devamı olduğu görülecektir.

Kayyım uygulamaları, müvekkil parti ve temsil ettiği siyaseti yerel yönetimlerin dışında tutmak, muhalif bir siyasi partinin kazandığı belediyelere sistematik olarak el koymak ve müvekkil parti seçmeninin seçme ve seçilme iradesini pasifize etmek amacını taşımaktadır. Nitekim 2016’dan bu yana görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının hiçbiri görevine iade edilmemiştir.” (MA)

Öne Çıkanlar