DEM Parti Sözcüsü Doğan: Öcalan'ın mesajındaki koşullar sağlanmıyor
Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, güncel gelişmelere ilişkin partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Açıklamasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan'a yönelik çağrısını yinelemesini değerlendiren Doğan, "Öcalan'a çağrı yapılıyor. Ama tecrit sürüyor. Tecridi kaldırmıyorsunuz. Sayın Öcalan'ın mesajındaki koşullar sağlanmıyor" diye konuştu.
Kayyım atamalarının ardından başlayan protestolarda yaşananlar da Doğan'ın açıklamalarında yer buldu. Doğan "Kim olduğu belli olmayan, bereli ve maskeli, pervasızca insanlara işkence uygulayan, kim oldukları belirsiz insanları sokağa indireceksiniz, sonra da hiçbir şey olmadığı gibi susacaksınız. Sokaklardaki bu şiddetin nedeni ne?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bizim asli muhatabımız, bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir" ifadesine de tepki gösteren Doğan "Oylarıyla seçimlerini ortaya koyan Kürtler kardeşleriniz değil mi?" ifadesini kullandı.
'SOKAKLARDAKİ BU ŞİDDETİN NEDENİ NE?'
Doğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"2016'dan bu yana hiç vazgeçilmeyen bir politika olarak kayyım rejimi güçlendirilmek isteniyor.
Seçim sürecine DEM Parti açısından bakıldığında bulunduğumuz hiçbir yerde bizimle siyasi olarak rekabet eden bir parti değildi AKP.
Her yerde devletin tüm imkanlarını partisinin çıkarı için kullandı AKP.
Tarafsız olması gereken valiler il ilçe başkanları gibi davrandılar. Hilelerle kayyımları göndermemizi engellemeye çalıştılar. Yetmedi gözümüzün içine baka baka taşımalı seçmenlerle yine önümüzü kesmeye çalıştılar.
Bunlara rağmen halk adaylarını başkan olarak seçti. Mevcuttaki darbe anayasası bile uygulanmıyor. Yıllardır bu yöntemle insanların vazgeçeceklerini sanıyorsunuz.
Kayyım değil yerel demokrasi diyorlar. Peki siz ne yapıyorsunuz? Çocuklara gözaltı ters kelepçe..."
ŞİDDETE TEPKİ
Doğan, şöyle devam etti:
"Esenyurt’tan Halfeti’ye kadar, ‘Seçemezsiniz, nerede olursanız olun siz seçemezsiniz, seçilemezsiniz, demokratik siyaset yapamazsınız, milletvekili seçilirsiniz tutuklarız, hapsederiz, vekilliğinizi düşürürüz, belediye başkanı seçilirsiniz, seçtiğiniz belediye başkanının yerine memur atarız, atanmış biriyle yönetiriz, belediye meclis üyelerinizi tanımayız, belediye meclisini fesh ederiz, orada hangi siyasi partiden temsiliyet olursa olsun biz oraları yalnızca siz kazandığınız için size yönettirmeyiz' deniliyor. Hem gasp edeceksiniz hem de bu gaspa karşı demokratik direniş hakkını kullanan insanlara anti demokratik muamele ile işkence uygulamaya kalkışacaksınız. Kim olduğu belli olmayan, bereli ve maskeli, pervasızca insanlara işkence uygulayan, kim oldukları belirsiz insanları sokağa indireceksiniz, sonra da hiçbir şey olmadığı gibi susacaksınız. Günlerdir soruyoruz, sokaklardaki bu şiddetin nedeni ne?
'ORTAK YAŞAMA İRADESİNİ HEDEF ALDINIZ'
2016'dan beri durmadan kayyım atadınız. Van'da kayyım denemesi yaptınız direnişle karşılaştınız. Esenyurt'ta Kent Uzlaşısı'nı, ortak yaşama iradesini hedef aldınız.
Buna rağmen bir arada yaşamak için protesto hakkımızı kullanmak istiyoruz bunu da engellemeye çalışıyorsunuz.
'NE KAZANILDI KAYYIMLARLA'
Ne kazanıldı kayyımlarla? Size, iktidarınıza ne kazandırıyor? Yolsuzlukla, darbeyle, irade gaspıyla anılıyorsunuz.
Bir de yetmiyor kayyım uygulamasının inkarı için 'geçici görevden uzaklaştırma' gibi bir söz bulunmuş Bugüne kadar yerine kayyım atanıp görevine dönebilmiş kaç belediye başkanı var.
Eğer Esenyurt'taki belediye başkanı Kürt kimliğinden dolayı suçlanırsa CHP'li bile olsa ve ardından Kürtlerin seçme ve seçilme hakkında doğrudan saldırı olursa mesele anlaşılır. Burada Kürtlere geçen duygu şu: Kürt seçemez."
'ÖCALAN'IN MESAJINDAKİ KOŞULLAR SAĞLANMIYOR'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına değinen Doğan şu ifadeleri kullandı:
"Elbette önemli bulduğumuz kısımları var. Öcalan'ın muhatap alınması tecrit tespiti önemli.
DEM Parti'nin tavrını açıkladık. Buna rağmen DEM Parti'nin tavrında bir belirsizlik varmış gibi yansıtılıyor. Bu bir çarpıtma. DEM Parti diyor ki: Madem bu çağrılar yapılıyor. Öcalan'a çağrı yapılıyor. Ama tecrit sürüyor. Tecridi kaldırmıyorsunuz. Sayın Öcalan'ın mesajındaki koşullar sağlanmıyor.
DEM PARTİ Mİ İKTİDAR?
Biz de DEM Parti olarak hazır olduğumuzu söyledik. KCK açıklama yaptı, 'Koşullar sağlanırsa varız' dediler. Kamuoyu çözüme dair önerileri duymuyor. Bu tartışmalara hiçbir şekilde dahil edilmiyor. Sonra da 'DEM Parti gereğini yapmıyor' gibi yorumlar yapılıyor. DEM Parti mi iktidar? Bugün kim bu çağrıyı yapıyor; iktidar bloğu. Tecridi kim kaldırabilir; iktdar. Ne duruyorsunuz, niye yapmıyorsunuz, niye oluşturmuyorsunuz bu koşulları.
Buyurun, biz hazırız, buradayız, çözüme varız, diyaloga varız. Ne bekliyorsunuz? Devlet bu konuda kararlı mı, hazır mı, bütüncül bir yaklaşımı var mı? diye sorduk. Yine soruyoruz; Devletin bu konuda bütüncül bir yaklaşımı var mı, devlet hazır mı? Biz zaten hazırız. Sayın Öcalan da hazır olduğunu söyledi. O halde sözün gereği yapılmalı ve artık ertelenmemeli.
ERDOĞAN'A SESLENDİ
Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Doğan "Esenyurt'ta Batman'da Mardin'de Halfeti'de oylarıyla seçimlerini ortaya koyan Kürtler kardeşleriniz değil mi?" ifadelerini kullandı.
Doğan şöyle devam etti:
"Bunlar sizin kapsama alanınıza girmiyor mu? Siz bu insanlara da cumhurbaşkanlığı yapmayı düşünmüyor musunuz?"
EŞBAŞKANIMIZ MAKSATLI HEDEF GÖSTERİLDİ
Tuncer başkan bir kaç gün önce 'Bizim heybemizde barış var diyalog var müzakere var. Bunun için ödenmiş bedeller, acılar, kayıplar, sürgünler var. Bunların son bulmasını istiyoruz' demişti. Demek ki gerçekten Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın dediği gibi heybelerinde kayyım var, soruşturma var. DEM Parti'yi susturma girişimi var. Eskiden geçen yıllardan hiç bir şey öğrenilmediği, aynı politikalarda ısrar edileceği ortada.
İçişleri Bakanlığı, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın yaptığı konuşma dolayısıyla yasal işlem başlatmış. Bu konuşmada ne söylendiği son derece açık. Fakat bu konuşma farklı bir biçimde çarpıtıldı. Birileri çıkıp, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın konuşmasını maksatlı bir biçimde çarpıtıyor. Üstelik suç işleyerek. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın sözleri, ima etmediği bir bağlama çevrilmeye çalışılıyor. Tabi ki eş genel başkanımız şunu söylüyor; Biz bu gaspa karşı bu demokratik protesto hakkımızı ve direniş hakkımızı koruyacağız, mücadele edeceğiz." (HABER MERKEZİ - MA)
Mardin'de kayyım atama kararı yargıya taşındı
Özel: İstanbul için kayyım planımız hazır
İddia: Devlet Bahçeli, Ahmet Türk'le kayyım atanmadan bir hafta önce görüştü