DEM Parti ve HDK: Demirtaş, Yüksekdağ ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğü sağlansın
DEM Parti'den 6-8 Ekim 2014’teki Kobani protestolarıyla ilgili yapılan açıklamada, "Demirtaş, Yüksekdağ, Kobanî tutsakları ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğü bir an evvel sağlanmalıdır" denildi. HDK de Kobani davası tutuklu bulunan siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Artı Gerçek- DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, 6-8 Ekim 2014’te 54 kişinin öldüğü Kobani protestolarının yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı.
Ölümlerin arkasındaki odakların ortaya çıkarılması için yapılan çağrıların yanıtsız kaldığının belirtildiği açıklamada, "IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı Kobanî ile dayanışma eylemlerinde yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, hakikatin açığa çıkarılması çağrımızı yineliyoruz. 6-8 Ekim 2014’te yaşanan ve kamuoyunda 'Kobani olayları' olarak bilinen protestoların üzerinden 11 yıl geçti. Olaylar sırasında 47’si HDP üyesi ve seçmeni olmak üzere toplam 54 yurttaşımız yaşamını yitirdi. 6-8 Ekim’de yaşanan ölümlerin arkasındaki odakların ortaya çıkarılması için sayısız defa çağrı yapmasına ve konuyu her fırsatta Meclis gündemine taşımasına rağmen HDP’nin çağrıları yanıtsız bırakılmış, Meclis araştırma önergeleri de iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir. Bu dönemde gözaltına alınan birçok yurttaşımız ağır cezalara çarptırılmıştır. Olaylar esnasında yaşamını yitiren yurttaşlarımızla ilgili açılan soruşturma süreçlerinde ise bir arpa boyu yol alınmamıştır" denildi.
'KOBANİ HAKİKATİYLE YÜZLEŞİLİRSE BARIŞ ANCAK MÜMKÜN HALE GELİR'
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile MYK üyeleri hakkında açılan Kobani davasına dikkat çekilen açıklamada, "Yıllarca süren göstermelik yargılamalar sonucunda 24 siyasetçi arkadaşımıza haksız ve hukuksuz şekilde toplam 407 yıl 7 ay hapis cezası verilmiştir. 407 yıl 7 ay, demokrasiye kesilmiş bir faturadır. Verilen cezalar, hukuki bir temele değil; dayanaksız suçlamalara, baskıyla alınmış veya kurgulanmış tanık beyanlarına ve demokratik siyaset sınırları içindeki konuşma, çağrı ve açıklamalara dayanmaktadır. Dolayısıyla bu haksız ve hukuksuz cezalar demokratik siyaset hakkına verilmiştir. Hukuki meşruiyeti olmayan Kobanî Kumpas Davası'nın sona ermesinin üzerinden tam 13 ay geçtikten sonra 32 bin sayfalık gerekçeli karar açıklanmıştır. Bu gerekçeli karar da göstermiştir ki, Kobanî Kumpas Davası baştan sona siyasi saiklerle kurgulanıp nihayete erdirilmiştir. Oysa biliyoruz ki Kobanî dosyasındaki gerçeklerin üstü kapatılarak değil, bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulup Kobanî hakikatiyle yüzleşilirse barış ancak mümkün hale gelir" ifadelerine yer verildi.
'SİYASETÇİLERİN SERBEST BIRAKILMASI DEMOKRASİ VE BARIŞ YOLUNDA MİHENK TAŞI OLUR'
Kürt meselesinin çözümü için başlatılan 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne değinilen açıklamada, "Bir yıl önce başlayan ve 86 milyon yurttaşımızda büyük umutlar yaratan Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin sacayaklarından biri demokratik siyasete dönük yargı sopasının ortadan kaldırılması ve siyasetçi arkadaşlarımızın serbest bırakılmasıdır. Bu, demokrasi ve barış yolunda önemli bir mihenk taşı olacaktır" denildi.
'DEMİRTAŞ, YÜKSELDAĞ, KOBANİ TUTSAKLARI VE TÜM SİYASİ TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANSIN'
AİHM'in Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tutukluğuna karşı verdiği ihlal kararlarının hatırlatıldığı açıklamada başta Demirtaş ve Yüksekdağ olmak üzere tüm tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Açıklamada şöyle denildi:
"Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 17 Eylül’de açıkladığı kararda, AİHM’in Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarının gereğinin yapılarak arkadaşlarımızın serbest bırakılması istenmiştir. Kobanî Kumpas Davasında gerekçeli karar açıklandıktan sonra AİHM’in 8 Temmuz 2025’te açıkladığı Demirtaş kararında ise yapılan yargılamanın hukuka aykırı olduğu bir kez daha ifade edilmiş, Demirtaş ve diğer tutukluların serbest bırakılması istenmiştir. Bu karar 8 Ekim 2025 tarihinde kesinleşmelidir. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Kobanî tutsakları ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğü bir an evvel sağlanmalıdır.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin inşa edilmekte olduğu böylesi bir dönemde, hakiki ve toplumsal bir barışın gereği olarak, kumpas davasında yargılanan arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşmalı; 6-8 Ekim 2014’te yaşanan olaylara dair hakikat bütün boyutlarıyla açığa çıkarılmalıdır."
HDK: ONLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ BU ÜLKENİN BARIŞ VE DEMOKRASİYLE BULUŞMASIDIR
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Kobani Davası'nda tutuklu bulunan siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı. AİHM kararlarının hatırlatıldığı açıklamada, "Onların özgürlüğü, yalnızca bireysel bir adalet talebi değil; bu ülkenin barış ve demokrasiyle yeniden buluşmasının gereğidir. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobanî Davası’nda tutuklu bulunan tüm siyasetçiler derhal ve koşulsuz biçimde serbest bırakılmalıdır. AİHM ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararlarının gereği yerine getirilmeli; uluslararası yükümlülükler gecikmeden uygulanmalıdır. Yargı üzerindeki siyasal vesayet son bulmalı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı yeniden tesis edilmelidir. Demokratik siyaset, barışın ve toplumsal adaletin temel zemini olarak güvence altına alınmalıdır."