DEM Parti'den Selçuk Mızraklı kararına kınama: Yok hükmündedir

DEM Parti'den Selçuk Mızraklı kararına kınama: Yok hükmündedir
DEM Parti, Selçuk Mızraklı'ya verilen hapis cezasının onanmasını kınadı: "Yargı darbeleri karşısında ne Mızraklı ne de tek bir tutsak arkadaşımız başını eğmeyecek."

Artı Gerçek - DEM Parti, görevden alınarak yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'ya verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi tarafından onanmasını "Yok hükmündedir" diyerek kınadı. DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu'nun açıklamasında, "Bu, hukuki değil siyasi bir karardır. Bu yargı darbesi, başta Diyarbakır halkı olmak üzere Kürtler ve demokratik kamuoyu nezdinde yok hükmündedir" çıkışı yapıldı.

'YARGI ELİYLE AMANSIZ BİR DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR'

"İktidarın siyasi operasyonlarına ön ayak alan yargının eliyle Kürtlere, seçilmiş iradelerine ve muhaliflere amansız bir düşman hukuku uygulanmaktadır" denilen açıklamada, Mızraklı'ya verilen ceza ile seçme ve seçilme hakkının yok sayıldığı vurgulandı. "Ayrıca demokratik meşruiyetin temel şartı olan halk egemenliği Kürtler özelinde ihlal edilmiştir" denilirken, "Demokratik siyaset alanını yargı darbeleriyle tasfiye etme çabası, bize mücadelemizden asla geri adım attıramayacaktır. Yapılan bu darbeler boşa kürek çekmektir" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, "Kürt siyasetçiler, tarih boyunca faili meçhul cinayetler, cezaevleri ve birçok kirli yöntemle susturulmaya çalışılmış, ancak onurlarından ve barış ve özgürlük mücadelelerinden asla vazgeçmemiştir. Yapılan bu yargı darbelerine rağmen, ne Mızraklı ne de tek bir tutsak arkadaşımız zulüm düzeni karşısında asla başını eğmeyecektir" denildi.


Açıklamanın tam metni şöyle:

'YARGI DARBESİ'

"31 Mart 2019’da Diyarbakır halkının iradesiyle seçilen ve Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı görevinden kayyım darbesiyle uzaklaştırılan Adnan Selçuk Mızraklı’ya verilen 9 yıl 4 ay 15 günlük hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır. Bu, hukuki değil siyasi bir karardır. Bu yargı darbesi, başta Diyarbakır halkı olmak üzere Kürtler ve demokratik kamuoyu nezdinde yok hükmündedir.

İktidarın siyasi operasyonlarına ön ayak alan yargının eliyle Kürtlere, seçilmiş iradelerine ve muhaliflere amansız bir düşman hukuku uygulanmaktadır. Yüz binlerce vatandaşın oyuyla seçilen Mızraklı’ya hukuksuz bir biçimde verilen ceza ile yurttaşların seçme ve seçilme hakkı yok sayılmıştır. Ayrıca demokratik meşruiyetin temel şartı olan halk egemenliği Kürtler özelinde ihlal edilmiştir.

'ASLA GERİ ADIM ATTIRAMAYACAK'

Demokratik siyaset alanını yargı darbeleriyle tasfiye etme çabası, bize mücadelemizden asla geri adım attıramayacaktır. Yapılan bu darbeler boşa kürek çekmektir. Kürt siyasetçiler, tarih boyunca faili meçhul cinayetler, cezaevleri ve birçok kirli yöntemle susturulmaya çalışılmış, ancak onurlarından ve barış ve özgürlük mücadelelerinden asla vazgeçmemiştir. Yapılan bu yargı darbelerine rağmen, ne Mızraklı ne de tek bir tutsak arkadaşımız zulüm düzeni karşısında asla başını eğmeyecektir.

Taraflı ve bağımlı iktidar yargısının vermiş olduğu bu kararın, evrensel demokratik hukuk ilkeleri çerçevesinde ve Diyarbakır halkı nezdinde bir hükmü ve değeri yoktur. Bu haksız ve hukuksuz kararı en sert biçimde kınıyoruz."

NE OLMUŞTU?

Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi, görevden alınarak yerine kayyım atanan Mızraklı'ya verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasını onadı. Aynı daire, daha önce bu yönde verilen kararı bozmuştu. Bunun üzerine 29 Kasım 2023'te yeniden yapılan yargılamada başka bir tanık ifadesine dayanılarak aynı ceza verilmişti.

Mızraklı'nın avukatları kararı yeniden Yargıtay'a taşımıştı. Mızraklı'nın avukatlarından Muhsin Bilal'in Artı Gerçek'e aktardığına göre, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi bu defa cezayı onadı. Avukat Bilal, kararın Kürtlere barış elinin uzatıldığının belirtildiği bir dönemde alınmasına dikkat çekti ve kararı 'skandal' olarak yorumladı. Bilal, ayrıca Yargıtay'ın ilk kararının üzerine hukuken Mızraklı'nın beraat etmesi gerektiğini ancak siyasi nedenlerle davanın cezayla sonuçlandığını vurguladı.

Mızraklı hakkındaki dava, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili iken Demokratik Toplum Kongresi (DTK) organlarında görev aldığı öne sürülerek açılmıştı.

Tutuksuz yargılanan Mızraklı, 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı seçildi. Seçimlere 11 gün kala, Nusaybin'deki sokağa çıkma yasakları sırasında çatışmalarda yer aldığı öne sürülen H.B.A. adlı bir tanık, Mızraklı hakkında bazı beyanlarda bulundu.

Açık tanık H.B.A., beyanlarında Mızraklı’nın Diyarbakır'daki özel bir hastanede çalışırken yaralı bir PKK’liyi ameliyat ettiğini, kendisinin o dönemde aynı hastanede çalıştığını ileri sürdü. H.B.A.'nın beyanlarının ardından Mızraklı hakkında yeni bir iddianame hazırlanarak, DTK dosyasıyla birleştirildi. 19 Ağustos’ta İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyım atanan Mızraklı, H.B.A'nın ifadeleri gerekçe gösterilerek 22 Ekim 2019’da gözaltına alınarak tutuklandı. Yargılanmasına tutuklu devam edilen Mızraklı’ya 'terör örgütü üyesi olmak' iddiasıyla 9 Mart 2020’de 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi.

Mızraklı’ya verilen ceza Yargıtay tarafından eksik inceleme nedeniyle bozuldu. Yeniden başlanan yargılamada yeni bir tanık ortaya çıktı. Polisin yönlendirmesiyle birçok kişi hakkında beyanlarda bulunan tanık Ü.A., Mızraklı hakkında belediye eşbaşkanlığı görevi sırasında Ortadoğu Sinema Akademisi’nin düzenlediği Film Amed Festivali’ni belediye bütçesinden finanse ettiği, örgütün gençlik örgütünün düzenlediği piknik için para verdiği ve forma desteği sunduğu iddialarında bulundu. Bu iddialara dayanılarak mahkeme 29 Kasım’da Mızraklı hakkında 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar