Demirtaş kararına karşı çıkan hakimden 7 sayfalık gerekçe

HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş için avukatlarının yaptığı tahliye talebi, yargılandığı mahkeme tarafından reddedildi. Avukatlardan önce bazı basın organlarına ulaşan karara göre tahliye talebi 2'ye 1 oy çokluğu ile reddedildi. Edinilen bilgilere göre ret kararının gerekçesinde 'adli kontrol şartının yetersiz olacağı' savunuldu. Karara karşı çıkan bir üyenin ise Demirtaş'ın tutukluluğunun 'serbest seçme hakkını' zedeleyeceği vurgusu yaptığı öğrenildi.

HDP'li milletvekilleri ve avukatlar 15 Mayıs'ta, Demirtaş'ın tahliyesi için Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine başvuru yapmıştı.

DEMİRTAŞ'IN AVUKATI: 'AA, HABER VEREN DEĞİL, KARAR VEREN MERCİ GİBİ'

Selahattin Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman Demirtaş’ın tahliye edilmesine ilişkin taleplerinin reddedildiği haberlerinin medyada yer alması üzerine Twitter üzerinden yaptığı ilk açıklamada "Tahliye başvurumuzun red edildiğine ilişkin basında haberler çıkmakta. Ancak bu saat itibariyle haberi Mahkemeden teyid etme imkanımız yok" dedi.

Tahliye başvurumuzun red edildiğine ilişkin basında haberler çıkmakta. Ancak bu saat itibariyle haberi Mahkemeden teyid etme imkanımız yok. https://t.co/KA4ffn3zKU

— Mahsuni Karaman (@av_mkaraman) 21 Mayıs 2018

Karaman daha sonraki mesajında ise "AA, haber veren değil, karar veren merci gibi. 4 Kasım 2016’da Sayın Demirtaş’ın sorgusu devam ederken 'tutuklandı' haberini, pardon kararını vermişti! Buna hiç şaşırmadık" İfadelerini kullandı.

AA, haber veren değil, karar veren merci gibi. 4 Kasım 2016’da Sayın Demirtaş’ın sorgusu devam ederken "tutuklandı" haberini, pardon kararını vermişti!

Buna hiç şaşırmadık.

— Mahsuni Karaman (@av_mkaraman) 21 Mayıs 2018

'SERBEST SEÇİLME HAKKINI ZEDELEYİCİ' KARAR

Demirtaş'ın tahliye talebinin reddedilmesi 2'ye 1 oy çokluğu ile alınırken, 9 sayfadan oluşan gerekçeli kararın 7 sayfasında karşı oy yazısına yer verildi.

Karşı oy yazısında Demirtaş'ın 23, 24, 25 ve 26. dönemlerde milletvekilliği, BDP ve HDP'nin genel başkanlığını yaptığı, ikinci kez cumhurbaşkanı adayı olduğu belirtilerek, tutukluluk süresi dikkate alındığında bunun tutukluluk halinin devamının 'serbest seçme hakkını' zedeleyeceği vurgulandı. Yazıda tutukluluğun Demirtaş'In bir milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkına yönelik ağır bir müdahale olduğu ve bunun demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olduğu dile getirildi.

'TUTUKLULUK DEMOKRATİK TOPLUM DÜZENİ GEREKLERİNE AYKIRI'

Karşı oy yazısında, "Başvurucunun makul olmayan bir şekilde tutuklu kalması yasama faaliyetlerine katılmasını engellemiştir. Başvurucunun milletvekili olduktan sonra tutuklu kaldığı süre gözetildiğinde, seçilme ve milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkına yönelik bu ağır müdahalenin ölçülü ve demokratik toplum düzeni gereklerine uygun olduğu söylenemez" denildi.

'SALIVERİLMESİ İÇİN ADAY OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Yazının devamında şu ifadelere yer verildi:

"Selahattin Demirtaş’ın 23. dönem Diyarbakır, 24. dönem Hakkari, 25. Ve 26. dönem İstanbul milletvekili olarak seçilmiş olması, Barış ve Demokrasi Partisi eş genel başkanlığı ile Halkların Demokratik Partisi eş genel başkanlığı görevlerini yürütmüş olması, 2014 yılında ilk defa halk oyu ile yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmuş olması ve özellikle hükümlü değil, tutuklu olması nedenleri ile 24/06/2018 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine aday olmasının sadece salıverilmesini sağlamak amacı ile yapıldığını söylemek mümkün değildir."

'ANAYASA'YA VE AVRUPA İNSAN HAKALRI SÖZLEŞMESİNE AYKIRI'

Yazıda Demirtaş'ın seçim sürecinde tutuklu kalmasının serbest seçim hakkını özünden zedelediği ve bu hakkın etkin kullanılmasını engellediği, aynı zamanda Anayasa’nın çeşitli maddelerine, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’na ve ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi maddelerine aykırı olduğu dile getirildi.

Gerekçeli kararda yer alan karşı oy yazısından bir bölüm şöyle: