Demirtaş'a mektup yazan 451 aydın seslendi: 'Demirtaş ve Kavala derhal serbest bırakılmalı'

Demirtaş'a mektup yazan 451 aydın seslendi: 'Demirtaş ve Kavala derhal serbest bırakılmalı'
Demirtaş’a mektup yazan 451 aydından, Binnaz Toprak, Neşe Erdilek, Necmiye Alpay, Ergin Cinmen, Murat Çelikkan ve Ertuğrul Günay Demirtaş’la dayanışmak için mektup yazdıklarını Artı Gerçek’e anlattılar.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek- Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a aralarında sanatçı, yazar ve siyasetçilerden oluşan 451 aydın “Size yalnız olmadığınızı, birbirimizi yalnız bırakmayacağımızı her geçen gün çoğaldığını, direncinizin, umudunuzun, halkların kardeşliğine inancınızın hepimize cesaret verdiğini, ülkemizin, geleceğimizin barışın size ihtiyacı olduğunu söylemek için buradayız” yazılı mektup yazdı. Demirtaş’ta mektuba “Dışarısı özgür olmadan içerisi de özgür olmaz” yanıtını verdi. Demirtaş’la dayanışmak için mektup yazıp imza atan aydınlardan, Akademisyen-Siyasetçi Binnaz Toprak, Akademisyen Neşe Erdilek, Dilbilimci, çevirmen, yazar Necmiye Alpay, Avukat Ergin Cinmen, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi Direktörü ve Gazeteci Murat Çelikkan, Hukukçu ve Siyasetçi Ertuğrul Günay Artı Gerçek’e konuştular.

binnaz-toprak-g.jpg

Binnaz Toprak

'SOKAĞA ÇIKMAK İLLE DE ŞİDDETE BULAŞMAK ANLAMINA GELMİYOR'

Akademisyen-siyasetçi Binnaz Toprak, demokrasilerde düşünce özgürlüğüne, toplantı ve yürüyüş özgürlüğüne inandığını, Türkiye’de de olması gerektiğini söylüyor. 'Demirtaş’ın sadece ve sadece bir cümle ile sokağa çıkın dediği için bu ille de halkı şiddete teşvik etmek anlamına gelmiyor' diyen Toprak, sokağa çıkmanın ille de şiddette bulaşmak olmadığının altını çiziyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş’ı akladığını, aynı şekilde Kavala’yı da akladığını ama buna rağmen her ikisinin de cezaevinde olmasının haksızlık olduğunu söyleyen Toprak, 'Kavala’nın Gezi’yi organize ettiğine dair hiçbir kanıt yok. Çünkü ben onun bütün davalarına katıldım. O da ağırlaştırılmış hapis cezası aldı, açıkçası isyan ediyorum' dedi.

nese-erdilek.jpeg

Neşe Erdilek

'DAYANIŞMA ÖNEMLİ'

Akademisyen Neşe Erdilek, Kürt halkının demokrasi mücadelesinin meclise taşınmasına karşı olanların hala Demirtaş’ı cezaevinde tuttuklarını söylüyor. Halkların kardeşliği için süren demokrasi mücadelesini sonuna kadar desteklediğini söyleyen Erdilek, dayanışmanın önemli olduğunu vurguluyor.

necmiye-alpay.gif

Necmiye Alpay

'HEPİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ BİRBİRİMİZE BAĞLI'

Dilbilimci, çevirmen ve yazar Necmiye Alpay, dünya demokrasi tarihinde dönemeç oluşturmuş büyük davalar olduğunu hatırlatarak, Fransa’nın Dreyfus Davası, Almanya’nın Dimitrov Davası örneklerini veriyor. Alpay, Kobane Davası’nın da bunlardan biri olduğunu önemle belirtiyor. HDP yöneticilerine akla gelmeyecek ağırlıkta hapis cezalarının verildiğini söyleyen Alpay, 'Adeta, Kobane’nin İŞİD’e karşı yalnız bırakılmasına karşı çıkanlar da Geziciler gibi cezalandırılmak istendi' diyor ve şöyle devam ediyor.

'Aralarında benim de bulunduğum 451 imzalı, mektup işte ülkemiz ve bölgemizle ilgili bu gerçekliğin ve barışa susamışlığın ışığında, hukuksuzluğun mağduru olan siyasi mahpuslara yönelmiş en sıcak duyguların ve dayanışma bilincinin Demirtaş’ın şahsında dile getirilişidir. Kararın ve artan tepkilerin ardından gelen yeni kayyum haberleri barış düşmanı politikaların her tür etik ve demokratik ilkeyi ayaklar altına alan bütünsel bir yönelişe işaret. Demektir ki bizler de bütünsel bir demokratik atılımla karşılık vermek zorundayız. Çünkü yurttaşlar olarak hepimizin özgürlüğü birbirimize bağlı! Hukukun evrensel ilkelerine hepimizin ihtiyacı var ve o ilkelerden yoksun bırakıldık. Yaşasın hak ve özgürlük mücadelesi, yaşasın halkların kardeşliği.'

ergin-cinmen.png

Ergin Cinmen

'BİR PARTİ DEVLETİNDE YAŞIYORUZ'

Avukat Ergin Cinmen’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını hatırlatarak söze başlıyor ve bu karara rağmen bir insanın 40 yılın üzerinde hapis cezası almasının dünya tarihinde çok az görüldüğünü söylüyor. Bir parti devletinde yaşadığımızı söyleyen Cinmen, bu parti devletinin temel hak ve özgürlükleri kendi çerçevesinde kendine göre çizdiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor.

'Bu hukuksuzluk ne kadar sürecek? Türkiye’deki muhalefetin örgütlenmesine ve muhalefetin etkisine göre bir değişiklik olacaktır diye düşünüyorum ama bu kadar büyük hukuksuzluk sadece Demirtaş değil Gezi’yle ilgili şu anda hükümlü ve tutuklu olanlarda bunun içine dahildir. Hakkâri Belediye Eş Başkanının başına gelenler de bunun içindedir. Genel anlamda otoriter bir yapının içerisinde Türkiye de bu hukuksuzluğun daha fazla uzun süreceğini sanmıyorum.'

murat-celikkan.jpeg

Murat Çelikkan

'DEMİRTAŞ VE KAVALA SERBEST BIRAKILMALI'

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi Direktörü ve gazeteci Murat Çelikkan, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler uyarınca serbest bırakılmaları gerektiği halde cezaevinde tutulduklarını söylüyor. Bunun Türkiye’nin uluslararası standartlarda demokratik ve insan haklarına saygılı hukukun üstünlüğüne dayanan bir ülke olmaktan çoktan çıktığının en açık göstergelerinden biri olduğunu söyleyen Çelikkan şöyle devam ediyor.

'Oldukça keyfi, hiçbir kurala dayanmayan bir hukuk düzeni uydurulmasının sonucu. İktidarın sevmediği ve beğenmediği herkesin başına ne gelebileceğinin de toplum üzerinde yarattığı tehdit. Türkiye’de en ufak bir demokratikleşme ve yumuşamadan bahsedilecekse önce bu iki kişinin serbest bırakılması gerek.'

gunay.jpg

Ertuğrul Günay

'VAHİM BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI DEMİRTAŞ TUTUKLU'

Hukukçu ve siyasetçi Ertuğrul Günay, Demirtaş’ın vahim bir anayasa değişikliği sonrası, 2016’dan beri tutuklu olduğunu söylüyor. Demirtaş’ın 2014’de yaşanan ve 2021’de dava konusu olan bazı olayların sorumlusu sayılarak, 10 yıl sonra ağır ve haksız bir mahkûmiyet kararı aldığını söyleyen Günay sözlerini şöyle sürdürüyor.

'Bu kararın haksızlığının ve Sayın Demirtaş’ın duruşunun demokrasi için taşıdığı önemin altını çizmek ve dayanışma duygularımı iletmek için (bu kez Edirne’ye gitme olanağım yoktu), bu mektubu imzaladım. Umut ederim ki, bu haksız karar bozulacak, Demirtaş ve onun konumundaki arkadaşları, geç de olsa özgürlüğe kavuşacaktır. Çünkü Demirtaş, Kürt siyasal hareketinin şiddet sarmalından ve eski yapıların ipoteğinden kurtulması ve demokratik kulvarda gelişebilmesi umudunun simgesidir.'

Öne Çıkanlar