Devlet Bahçeli'den Sinan Ateş davası çıkışı: Sadece avukatlarımız katılacak, kimse ortalıkta bulunmayacaktır
Artı Gerçek - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Devlet Bahçeli'nin kürsüde konuşmasını oturarak yapması dikkat çekti. Bahçeli ayrıca, grup toplantısına 15 dakika geç başladı.
Bahçeli, konuşma metnini de prompter yerine önündeki kağıttan okudu.
BAHÇELİ'DEN SİNAN ATEŞ ÇIKIŞI
Yaklaşık 1 buçuk sene önce Ankara'da sokak ortasında uğradığı silahlı saldırıda öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın Çankaya ilçesinde motosikletli iki kişinin silahlı saldırısı sonucunda ölmüştü.
Cinayet soruşturmasının MHP’ye uzanmasına, MHP içerisindeki partinin önemli isimlerinin adı geçse de iddianamede bu kısım yer almamıştı. MHP'liler de Sinan Ateş cinayetinin partilerine yönelik ilişkinisi ortaya çıkaran siyasi ve gazetecileri hedef almaya devam ediyor.
Son olarak Devlet Bahçeli, 1 Temmuz'daki Sinan Ateş davası duruşmasına yalnızca avukatlarının katılacağını, başka da kimsenin katılmayacağını açıkladı.
Bahçeli, "Davamızı 3-5 çapulcunun keyfine göre yargılatamayız. Ortalıkta gezen kuklaların başlarının tahrikiyle MHP'yi ve Ülkü Ocakları'nı sorgulatamayız. Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmedik mi sanılıyor? MHP ile aşık atılamaz.
1 Temmuz'daki davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında kimse ortalıkta bulunmayacaktır. Kim ne biliyorsa mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim" dedi.
DİYARBAKIR BAROSU'NU HEDEF ALDI
Yangınla ilgili sosyal medyada yapılan nefret içerikli paylaşımlara ilişkin suç duyurusunda bulunan Diyarbakır Barosu'nu hedef alan Bahçeli, "Diyarbakır Barosu'nun sivri ve sipariş açıklamasıyla hangi emel ve hedefleri canlı tutmak istediği de gözden uzak tutulamaz. Anız yangınını fırsat bilip bin yıllık kardeşliğimizi ateş altına almak isteyen provokatörler az çok bellidir. Onların şirret oyunlarını bozmak hepimize düşen milli bir ödevdir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Değerli vekil arkadaşlarım, muhterem misafirler, sayın basın mensupları, Gazi Meclis'imiz çalışmalarına yeniden başlamıştır. Toplantımızın başında heyetinizi hürmet ile selamlıyorum. Bizleri takip eden vatandaşlarımızı yürekten selamlıyorum.
Sizlerden özellikle ricam, yasama faaliyetleri ile eşgüdüm halinde vatandaşlarımızın nabzını tutmanız, siyasi politikalarımızı anlatmanızdır. Her zaman olduğu gibi çalışmayı bir ibadet gibi telakki edeceğiz. Yorulmayacağız. Önce ülkem ve milletim demekten asla vazgeçmeyeceğiz.
DİYARBAKIR VE MARDİN'DEKİ YANGIN
20 Haziran günü Diyarbakır ile Mardin arasındaki anız yangınlarından zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor, vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Mağduriyet yaşayan insanlarımıza devletimizin cömert eli uzanacaktır. MHP olarak sürecin takipçisi olacağımızı bu vesileyle paylaşmak istiyorum. Yangının çıkış nedenleri kuşkusuz tespit edilecektir. bu konuda biraz sabırlı olmak lazımdır. Anız yangınını bahane ederek kinini dışa vuran her kim varsa tescilli Türkiye muhalifidir.
Diyarbakır Barosu'nun 22 Haziran'da yaptığı açıklamada Kürt kökenli kardeşlerimize hakaret içerikli paylaşımlarda bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade edilmiştir. Hiçbir Türk vatandaşı böylesi bir fahiş bir yanlışın içinde olamaz. Hiçbir vicdan sahibi Türk vatandaşı bu tip bölücü bir komplonun kıyısında, yöresinde yer alamaz. Sosyal medyada tedavüle sokulan kara kampanyanın münferit failleri bu milletin zaten evladı olarak görülemez.
Diyarbakır Barosu'nun sipariş açıklamasıyla hangi emeli canlı tutmak istediği gözden uzak tutulamaz. Bin yıllık kardeşliğimizi ateş altına almak isteyen provokatörler az çok bellidir. Onların oyununu bozmak hepimize düşen milli görevdir. Puslu havalarda girdikleri deliklerden birer ikişer ortaya çıkarak rant devşirmenin, yalan sahasını genişletmenin yakasından tutmak, milli ahlak ve adaletin varoluş gayesidir. Kürt kökenli kardeşlerimizi istismar edenler tüm çirkin suretleriyle açıktadır.
İSRAİL-LÜBNAN GERİLİMİ
Şu günlerde karamsar ve kaotik tablo çizenler revaçtadır. Gerçi iyimserlik için az gerekçemiz olduğu da malumdur. 3. dünya savaşıyla ilgili alarm zilleri çalanlara yenileri eklenmektedir. Bazı Avrupa ülkeleri silahlara ciddi bütçe hazırlıyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı, dünyada 3 ya da 4 ay içinde büyük bir çatışmanın yaşanacağını iddia etmiş, Trump ise dünya savaşı çıkmadan kasım ayındaki seçime kavuşabilme umudunu dillendirmiştir. İngiliz Economist de savaş manşetleri atmıştır. Son zamanlarda yeni bir dünya savaşı riski telaffuz edilmektedir. Gerek devlet hafızasında gerekse da maşeri hafızalarda her şey mahfuzdur.
Türkiye'nin de aralarında gösterildiği 34 ayrı ülkede kanlı çatışmaların varlığından bahsedilmiştir. Dünya çatışma haritası çizilirken bölgelere göre devlet temelli çatışmalardan etkilenen ülkeler kategorisinde Türkiye'nin gösterilmesi bize göre haksızlıktır. Bunun gereği meşru müdafaa gereğinde terörle mücadelemizden duyulan rahatsızlıktır.
Azılı katil savaştan vazgeçmeye hazır olunmadığından ancak Hamas'la kısmi anlaşmadan bahsediyor. Savaşın Ortadoğu'ya sıçrama riski irtifa kazanıyor. Lübnan'ın 2. Gazze olmasına karşı dünya uyarılıyor. İsrail'in Lübnan sınırına yığınak yapması, Hizbullah'ın füzeli saldırıları tansiyonu artırıyor. ABD'nin uzaktan seyretmesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Kızıldeniz'de bulunan bir ABD uçak gemisinin Akdeniz'e doğru yola çıkması, savaş ve silah baronlarının iştahını kabartmaktadır. Türkiye'nin bulunduğu geniş coğrafyada fırtınalar kopmaktadır.
Tayvan meselesinden dolayı ABD ile Çin arasında gerilime neden olan Hint-Pasifik kaynamaktadır. Irak ve Suriye üzerinde oyun oynanmaktadır. Balkanlar ve Anadolu kuşatmak altındadır. ABD haydi neyse İran'ın PKK'ya drone ve füze sevkiyatı iddiaları gündeme yansımaktadır. Doğu ve Kuzey Afrika bunalım kapanındadır. Doğu Avrupa ülkeleri huzursuz ve sancılıdır. Rusya Devlet Başkanı Putin, Çin'den sonra Kuzey Kore'ye gitmiş, anlaşmaları imzalamıştır. Putin'in NATO'nun Asya-Pasifik'e odağını kaydırdığını ve buna karşı mücadele edeceklerini söylemesi tedirginliği tırmandırmaktadır.
'İSTANBUL'U 2. VATİKAN'A DÖNÜŞTÜRMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ'
Ukrayna Barış Zirvesi'nde Türkiye'nin egemenlik hukuku, Lozan Anlaşması'nın ilgili hükümleri yok sayılmıştır. Fener Rum Patriği'nin sınırları bellidir. İdari açıdan Fatih Kaymakamlığı'na bağlı olmakla birlikte seçilmiş patrik de Türk vatandaşıdır. Türkiye sınırları içinde Konstantinopolis diye bir şehir yoktur. Ekümenik unvanının hukukiliği, meşruluğu yoktur. Aksi iddiada bulunanların alayı Bizans sevdalısıdır. İstanbul'u 2. Vatikan'a dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez.
'CUMHUR İTTİFAKI KARARLILIKLA YOLUNA DEVAM EDECEK'
Cumhur İttifakı, Türk milletinin ruh köküdür, kararlılıkla yoluna devam edecektir. Demokrasinin asıl gücü çeşitli bakış açıları üzerine muhakeme yürütme çabasında gizlidir. Kafamız milletin gündemiyle meşgul. Osman Kavala ile terörist Demirtaş'ın serbest kalmasına, terör devletinin kurulmasına, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta milli haklarımızın hiçe sayılmasına, bölünmenin doğal karşılanmasına, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin rafa kaldırılmasına tamam dersek, sesimizi kısarsak, sen de buyur, ne isterseniz yapın mesajı verirsek, bizden iyisinin Şam'da kayısı olması kaçınılmazdır.
ÖZGÜR ÖZEL'E YANIT
Ona buna pabuç bıraksaydık, kurşunlara, bombalara, cani hesaplara düğme ilikleyip saklansaydık sorarım sizlere, şehitlerimize ne diyecektik? Birbirimizin yüzüne nasıl bakacaktık? Bazı televizyon kanalları, satılmış köşe yazarları MHP ile yatıp MHP ile kalkıyorlar. Bunlara siyaseten her türlü desteği verip sözcülüğüne talip olan CHP'nin başkanı da kale duvarlarımızı taşa tutuyor.
Bu şahsın o iki kişi diyerek sistematik suçlayıp saldırdığı değerli arkadaşlarım, benim ülküdaşlarımdır ve partimizin saygın isimleridir. CHP Genel Başkanı bizim iki arkadaşımıza değil, sağında solunda yuvalanan Türkiye düşmanlarına baksa daha tutarlı, daha dengeli davranış içinde olacaktır. Bizim tek bir ülküdaşımız bile bunların alayına yetecektir.
CHP'nin normalleşme maskeli sahtekar politikası anormalleşmeden başka bir şey değildir. Bizi Türkiye İttifakı denen harabeye davet etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Kurnaza bakar mısınız? Cumhur İttifakı'na karşı başlattığı yarma harekatını takdim etmek için olmadık metodları devreye sokuyor. CHP'nin normalleşmesi, PKK'nın normal görülmesidir.
SİNAN ATEŞ DAVASI
1 Temmuz'da başlayacak malum cinayet davası ile partimizi ilişkilendirmek için tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Kimin kimlerle iş tutuştuğunu, sağda solda neler konuşulduğunu çok iyi biliyoruz. Davamızı 3-5 çapulcunun keyfine göre yargılatamayız. Ortalıkta gezen kuklaların başlarının tahrikiyle MHP'yi ve Ülkü Ocakları'nı sorgulatamayız. Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmedik mi sanılıyor? MHP ile aşık atılamaz.
1 Temmuz'daki davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında kimse ortalıkta bulunmayacaktır. Kim ne biliyorsa mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim. Pensilvanya hukukunun değil, Türkiye Cumhuriyeti hukukunun geçerli olacağını göreceğiz. Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar. Köklerini kurutmak bizim için an meselesidir.
'VERGİ ÇALIŞMASINI DESTEKLİYORUZ'
Vergi adaleti konusunda başlatılan kapsamlı çalışmayı son derece olumlu buluyor ve destekliyoruz. Dolaylı vergi payını düşürerek doğrudan vergi payını artırmak can suyu verecektir. Enflasyonda düşüş trendi başlamıştır.
ARDA GÜLER MESAJI
Milli takımımız ilk müsabakasında Gürcistan'ı yenmiş ikincisinde Portekiz'e yenilmiştir. Yarın akşam da Çekya karşısında evlatlarımız ter dökecek. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, yenseler de yenilseler de, gruptan çıksalar da çıkmasalar da hepsinin gözlerinden hasretle öpüyorum. Evlatlarımızı Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmektedir. Sosyal medyadaki dedikoduları, Arda Güler evladımızla ilgili tartışmaları takip ettim. Arda'nın paylaştığı gibi Türk'e durmak yakışmaz. Ümit ediyorum ki aslanlarımız Çekya maçından galibiyetle ayrılacaklardır." (HABER MERKEZİ)
1 Temmuz'daki kritik dava öncesi 10 soruda Sinan Ateş cinayetinin anatomisi
Sinan Ateş’in MHP'li İzzet Ulvi Yönter'le ilgili sözleri dava dosyasında: 'Büyük para yaptılar'