Diyarbakırlılar 'muhatap' hakkında konuştu: Meclis diyen de var, Öcalan diyen de

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İmralı meşru organ değil. HDP'yi meşru organ olarak görebliriz. Kürt sorununu HDP'yle çözebiliriz" sözleriyle başlayan Kürt sorunundaki "muhatap tartışmaları" devam ediyor.

Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasına ilk tepkiyi veren HDP'li Sezai Temelli, Kürt sorununun çözümünde mutabın İmralı olduğunu vurgulamıştı. Temelli'nin açıklamasına HDP yönetimi ve Selahattin Demirtaş gibi isimler ise "Muhatap Meclis'tir" yanıtı vermişti. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise "Türkiye'de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik" açıklamasını yapmıştı.

Mezopotamya Ajansı'ndan Eylem Akdağ ve Ceylan Şahinli, Diyarbakır sokaklarında konuyla ilgili insanlara mikrofon uzattı.

Diyarbakırlılar, sorunun varlığı konusunda benzer görüşleri dile getirdiler; ancak muhatabın PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu söyleyenler de oldu, Meclis olduğunu söyleyenler de.

'ONLAR BİZİ TANIMIYORSA, BİZ ONLARI HİÇ TANIMIYORUZ'

Türkiye’de Kürt sorununun olduğunu belirten Selçuk Mete, anadillerini özgürce konuşamamalarının bunun en bariz göstergesi olduğunu vurguladı. Mete, "Kendi topraklarımızda ve farklı kültürlerin bir arada yaşadığı topraklarda, herkesin kendi dilini konuşabilecek özgür bir seviyede olması lazım. Bugün Türkiye Cumhuriyeti içerisinde Türk Milli takımı varsa, ben o takımı savunmam. Bu bir sorundur. Sen onu ‘Türk’ adıyla tanımlarsan, bir Kürt’ün yaptığı eylemde Türkleri yüceltirsen, Kürtlerin sırtından geçinmiş olursun. Öncelikle bütün insanların bu sorunu kendi kafasında düşünmeli" dedi.

Mete, Kürt sorununda Meclis’in önemli bir yer tuttuğunu ifade ederek, "Kürt sorunun muhatabı elbette ki bellidir, Sayın Öcalan’dır. Meclis’teki milletvekilleri bizi temsil eder, bizim kültürümüzü, dilimizi savunur, fakat biz halk olarak bir şey yapmalıyız. Hepimiz refah içinde yaşayabiliriz. Yeryüzünde tüm ırklar bağımsızlığını ilan ediyor. Biz de bağımsızlığımızı kendi kendimize ilan edebiliriz. Meclis’in içinde olacak bir şey değil bu, Onlar bizi tanımıyorsa, biz onları hiç tanımıyoruz. Yasaların bir önemi yok" diye belirtti. 

'HERKES KÜRTLERİN SIRTINDAN GEÇİNİP İKTİDAR OLUYOR'

Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinde samimi olması gerektiğini belirten Mete, "Yeryüzünde herkes Kürtler üzerinde bir şey yapmaya çalışıyor. Kürtlerin sırtından geçinip iktidar oluyor. Kürtlerin sırtından geçinip maddi güç alıyor. Sıkıntı bizde, biz kendi özgürlüğümüzü almalıyız. Bunu topluma yansıtmalıyız. Kesinlikle muhatabımız Öcalan’dır. Çünkü ilk adım O’ndan başladı, bizi İLK bilinçlendiren O’dur. O’nun taşıyıcıları da biz gençler olacağız. Bu iş gençlerde bitiyor" ifadelerini kullandı.

‘BİZ NE KADAR ÇOK BARIŞ DEDİYSEK, O KADAR ÇOK ÖLDÜRÜLDÜK’

"Biz kendi kendimiz bir oyunun içine girmişiz, bunu fark etmedikçe, bu sorun çözülmeyecek" diyen Fatih Sipçik, Kürtlerin anadil sorununa değindi. Sipçik, "Anadilimizi rahatça konuşamadığımız bir ülkede, insan ne kadar rahat olabilir? Hiçbir şekilde rahat olamıyoruz. Kendini ifade ettiğin zaman, ertesi gün gözaltı. Sonra ömrünün yarısını cezaevinde geçiriyorsun. Cezaevindeki bütün siyasi tutuklular kendi dilleri ve kültürlerini yaşatmak istediği için cezaevindeler. Kimse savaş istemiyor. Biz ne kadar çok barış dediysek, o kadar öldürüldük. Bizleri susturmak için cezaevine attılar ama susturamadılar. Çünkü susturabilecek güçleri yok" diye konuştu.

‘EN BÜYÜK MUHATTAP ÖCALAN'DIR’

Kürt sorunun çözülmesi için bütün siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Sipçik, "Erdoğan kendi temelini oturtmak için siyasetçilerimizi içeri attı. Ama bunu başaramadı, ülke her geçen gün daha da bataklığa sürükleniyor. Kürt sorununda asıl muhatap Sayın Abdullah Öcalan’dır. En büyük muhatap O’dur. Ama ne yazık ki yıllardır içeride, esir altında tutulmaya çalışılıyor. O özgürleşirse, daha güzel günler göreceğiz, O’nun özgürleşmesi bizim elimizdedir. Yakın zaman da Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Siyasi tutsaklar bizim onurumuzdur. O’nlar olmasaydı, biz bugünleri de göremezdik" dedi.

'AKP EZELDEN BERİDİR KÜRTLERLE UĞRAŞIYOR'

Kürt sorunun çözümünde önemli rol oynayan siyasetçilerin tutuklanmasına tepki gösteren Diyar Baran, "Suçsuz yere çok sayıda siyasetçiyi cezaevine koydular. Onları bıraksınlar, Kürt sorunu çözülür. AKP ezelden beridir Kürtlerle uğraşıyor. Bir bakıyorsunuz ‘Kürt sorunu yoktur’ diyor, bir bakıyorsunuz Diyarbakır’a geliyor ‘Canım size feda’ diyor. Diyarbakır dışına çıktığı zaman ise Kürtler yine düşmanı oluyor.  Kürt sorunu halkla çözülür, halkı Meclis’e çıkarsınlar, bu sorun beş dakikada çözülür" şeklinde konuştu. 

'KÜRT SORUNUNUN MUHATABI KÜRTLERDİR'

Erdoğan’ın Kürt sorunuyla ilgili son açıklamalarına tepki gösteren Aziz Avşar, "Türkiye’de Kürt sorunu diye bir gerçeklik var. Kürtler üçüncü sınıf muamelesi görülüyor. Bütün partilerin uzlaşmasıyla çözülür, sağlıklı kararlarla masaya oturulmalı. Hepsi sağduyulu yaklaşırsa, bu sorun çözülür. Kürt sorunun muhatabı Kürtlerdir" dedi.

'CHP HİÇBİR TARİHTE KÜRTLERE DESTEK VERMEMİŞTİR'

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu Kürt sorununu çözebileceğine inanmayan Hüseyin Abbasi, şunları söyledi: "Mahsus insanların yüzünü boyamak için ortaya atıyor. CHP’nin eski zihniyetini biliyoruz. CHP hiçbir tarihte Kürtlere destek vermemiştir. Cumhuriyetten bu yana Kürtlere eziyet çektirdiler.  Kürt sorununun muhatabı halktır. CHP’nin Kürt sorununu çözeceğine inanmıyorum. Çözüm adresi halktır, ırkçılık zihniyeti değişirse, sorun çözülür."

‘KÜRT, TÜRK DİYE BİR AYRIM OLMAMASI GEREKİYOR’

Saliha Gaylan da Kürtlere yönelik ırkçılığa tepki göstererek, "Biz hepimiz kardeşiz, Kürt, Türk diye bir ayrım olmaması gerekiyor. Ama böyle bir şey tutturmuşlar, ben bir anlam veremiyorum. İnşallah çözülür. Kürtlere çok büyük bir ırkçılık yapılıyor. Herkes anadilini kullanmalı, hiç kimsenin özgürlüğü kısıtlanmamalı. El ele verirsek bu sorun çözülür, çözülemeyecek bir sorun yok" dedi.