Emin Şirin: Öcalan'dan mektubu getiren bakan Beşir Atalay

AKP eski milletvekili, Demirtaş'ın mahkemede dile getirdiği açıklamanın çok önemli olmasına rağmen arada kaynayıp gittiğini söyledi.

Emin Şirin: Öcalan'dan mektubu getiren bakan Beşir Atalay

HABER MERKEZİ- AKP eski milletvekili Emin Şirin, HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın mahkemede dile getirdiği Öcalan’dan mektup getiren bakanın Beşir Atalay olduğunu öne sürdü.

Özgürüz'den Zübeyde Sarı'ya konuşan Şirin, önemli açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun siyasetten çekilebileceği yönünde konuşmalar olduğunu iddia eden Şirin, Abdülatif Şener’in ise CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak istediğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin bir önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın mahkemedeki son savunmasını değerlendiren Emin Şirin, Demirtaş’ın "Öcalan’ın el yazısı: ‘Referandum’da evet oyu verin’ talimatını bize bakan getirdi" söylemindeki bakanın Beşir Atalay olması gerektiğini iddia etti.

'BEŞİR ATALAY ORTADAN KAYBOLDU'

Şirin konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Zannediyorum Beşir Atalay’dan bahsediyor. Beşir Atalay’ın mektubu getirdiği çok yaygın bir şekilde konuşuluyor. Bu açıklama önemli bir açıklama, ‘ses getirdi’ diyorsunuz ama çok ses getirmedi. Bunun çok fazla ses getirmesi lazımdı. Bundan çıkarılacak neticeler var. Beşir Atalay’ın çözüm sürecinin mimarı olduğu biliniyor. Sonunda Tayyip Erdoğan Dolmabahçe görüşmesinde, bunu elinin tersiyle iteceği zamana kadar Beşir Atalay burada çok önemli bir rol oynadı. Ondan sonra da ortadan kayboldu. Bu, şuradan anlaşılıyor, HDP’yi 2010 referandumunda istedikleri noktada tutabilmek veya ondan sonra desteğini alabilmek için devlet Abdullah Öcalan’ı kullanmış. Abdullah Öcalan’ın belirli beklentileri olmadan veya devletle belirli bazı anlaşmaları olmadan veya kullanılmadan böyle bir talimatı partiye yollaması normal bir şey değil. Demirtaş’ın açıklamasına karşı başka bir açıklamada gelmedi. Yani Öcalan ‘ben böyle bir şey yollamadım’ demedi. Orada konuşulan bakan kimse onunda açıklamasını görmedik. AK Parti de, ‘Biz böyle bir şey yapmadık’ demedi. Sonuç itibariyle ben doğurması gereken hukuku ve siyasi hiçbir sonucun doğmadığını görüyorum. Onun için çok önemli olmasına rağmen kaynadı gitti gibi görünüyor" dedi.

BEŞİR ATALAY'DAN YALANLAMA

'İMRALI İLE GÖRÜŞÜLDÜĞÜ KANAATİNDEYİM'

Şirin, önümüzdeki dönem seçimleri için gündemde olan ittifak konusuna da değindi ve "Cumhur ittifakı" olarak adlandırılan AKP-MHP ittifakına karşın, anket sonuçlarına göre rotanın HDP’ye çevrilemeyeceğini dile getirdi. Şirin ayrıca İmralı ile görüşüldüğü kanaatinde olduğunu da belirtti. Şirin buna rağmen önümüzdeki seçime kadar AKP- MHP ittifakı dışında bir rota seçeneği bulunmadığı tahminini ise şu sözlerle dile getirdi: "Tayyip Erdoğan’ın bugün için geldiği noktada, özellikle YPG’yi hedef alıp Afrin’e girme sürecini ve Afrin’e girdikten sonra Afrin’e girmesini de sadece terörle mücadele değil, bir fetih hareketi olarak göstermeye başladıktan sonra, önümüzdeki seçime kadar bir rota değişikliği olacağını tahmin etmiyorum. Tayyip Erdoğan, siyasi olarak iktidar’da kalabilmesi için, kendisine uygun gelen hareketleri süratle yapabilen ve süratle makas değiştiren bir insan. Siyasiler, iktidarda kalmak istiyorsa, böyle şeyleri yapabiliyorlar ama bugünkü siyasi duruma baktığımda MHP ile yapılan ittifakta seçim anketlerine göre epey bir netice aldığı görülüyor. Kürt oylarından bir miktar alabilme ihtimali var ama 2018’de olma ihtimali daha yüksek olan bir seçimde, Afrin’de ki askeri harekatı kullanması, yani onun iç siyasetteki neticelerini kullanması ve daha ziyade MHP ile bugün gittiği şekilde gitmesi daha yakın gibi görünüyor. MHP’yi bugün kaybetmeye kalkıp, MHP, CHP, Saadet Partisi ile iş birliğine girerse, muhtemelen Tayyip Erdoğan artı HDP iş birliğinin çok önünde oy alabilir. Tayyip Erdoğan buna girmez" dedi.

'MHP TABANI İTTİFAKTAN MEMNUN'

AKP 22. Dönem Milletvekili Emin Şirin, MHP ile AKP iktidarının toplumun beklentisi olabileceğine de dikkat çekti. Ak Parti ve MHP tabanının bu ortaklıktan memnun olduğunu söyleyen Şirin, bunun MHP’de zannedildiği gibi oy kaybına sebep olmadığını ifade etti. Şirin konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Bilakis AK Parti ile bu yakınlaşmadan sonra MHP’nin idari kadrolarında bir memnuniyet var. Bir iktidara gelme durumu var. Dolayısıyla MHP’de fazla bir şikayet yok. Velev ki bu Afrin hadisesi, yani Suriye’de ki askeri hareket vs. de bu hali çok destekliyor. Öbür tarafa baktığımızda, ben çok bölük pörçük bir durum görüyorum. Halkta buna karşılık ‘bir araya gelin’ teamülü olabilir. Burada bir arayış da söz konusu olabilir ama muhalefet cephesinde ne gibi ittifaklar olabileceğini görmek için seçim tarihinin açıklanması ve ondan evvelki 60 ile 90 günü beklemek lazım. Çünkü ittifak iki yerde olacak. Şirin, Meclis seçiminin de en az Cumhurbaşkanlığı seçimi kadar önemli olduğunu şu sözlerle belirtti: "Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olsa bile MHP ile AK Parti beraber 300 milletvekilini elde edemezse, Tayyip Erdoğan’ın hareket sahası çok azalır. Onun için Meclis’te kimin iktidarda olacağını da görmek çok önemli."

'KILIÇDAROĞLU RAHATSIZ'

Şirin, muhalefet cephesindeki gelişmelerin ise son aylarda belirleneceği kanaatinde. HDP’nin kayyımlar ve görevden almalar sebebiyle yüzde 10 barajını geçip geçmeceğine dair net bir açıklama yapmayan Şirin, "Sandık emniyeti çok önemli. Saadet çok iddialı. Temel Karamollaoğlu yüzde 10 barajını geçebileceğini düşünüyor. Ama ben henüz orada görmüyorum. Saadet meclise mutlaka girmek isteyecektir. Tek başına mı girer yoksa İYİ Parti, CHP ile iş birliği mi yapar, onu da seçimden evvel ki 60 ile 90 gün gösterecek. CHP’nin de bugün için ne yapacağını bilemiyorum ama bugün kurulmakta olan kadro, Kemal Kılıçdaroğlu’nun rahatsızlığı dolayısıyla içeride başlayan iç çalkantılar sonucunda CHP’nin de nerede pozisyon alacağını bugünden görmek çok zor. Kılıçdaroğlu’nun birkaç gündür olan bu rahatsızlığı belki siyasetten çekilebilir tarzı konuşmalar var…"

CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin biraraya gelip, ortak aday çıkarma durumlarına ilişkin konuşan Emin Şirin, aklında bir aday olduğunu ama bunları şimdiden açıklamayacağını belirterek şunları dile getirdi: "Bence var. İsim vermek istemiyorum ama var. Bunu biraz daha bekleyelim. Bugünden söylersem o isimler yıpranır. Bana kalırsa Saadet ve İYİ parti adayıyla, CHP adayının ikinci tura kalma meselesi söz konusu olacak. Onlar da Tayyip Erdoğan’a karşı bir imkan bulabilmek istiyorlarsa zaten HDP ile bir demokratik uzlaşmaya gitme mecburiyetinde kendilerini hissedecekler. Bugünden bunları konuşmak erken. Evvela meclise kim, nasıl girecek onu düşünmek lazım. Ben her yerde bunu söylüyorum. Evvele bir seçim olacak mı? İkinci olarak seçim adil olacak mı? Üçüncü olarak bu seçimin sonucunda parlamento ne şekilde teşekkül edecek? Dördüncü olarak, bu ilk üçünden sonra cumhurbaşkanı kim olacak? Bugün ortaya çıkan kanun tasarısı ilk ve ikinci maddeler için seçimin adil yapılacağını, sonuçların içine sindirilecek sonuçlar olacağına pek ikna edici bir kanun tasarısı değil. Referandum’da da bunu gördük. YSK 55 milyon seçmene 80 milyonluk pusula basıyor. Ve bunlar numaralanmıyor. O 55 milyon seçmene basılan 80 milyon pusulanın kullanılmayanların hesabı da tutulmuyor"

"ABDÜLLATİF ŞENER CHP'NİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLABİLİR"

Eski AKP milletvekillerinin 2019 seçimlerinde nasıl bir tutum alınacaklarına ilişkinde konuşan Şirin, Abdüllatif Şener’in İstanbul Büyükşehir’e CHP’den aday olmak istediğini dile getirdi. Şirin AKP’li vekillerle ilgili şunları belirtti: "Onlar milletvekilleri oldukları sürece Meclis’te seçim tarihini etkilemek imkanını belki bulabilirler ama onun haricinde hiçbir şansları olduğunu düşünmüyorum. Abdullah Gül’le hareket etmeye kalkarlarsa, öyle bir ihtimal olduğunu görmüyorum. Yine eski milletvekillerinden Abdullatif Şener CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istiyor, böyle bir çalışma içinde olabilir. Mevcut AK Parti’nin içindeki bundan sonra aday gösterilme ihtimali düşük olan milletvekillerinin ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama, Tayyip Erdoğan bu konuda bütün hesabını kitabını yapacaktır. Partiden en fazla dışlandığı söylenen Davutoğlu’nu alıp, 3 saat görüşüp yanında toplantılarda ağırlamayı kadar siyaseti iyi bilen ve kıvrak olan Tayyip Erdoğan, bu konuyu da kendi menfaatleri ya da partisinin menfaatleri çerçevesinde halleder" şeklinde ifade etti.

Emin Şirin, eski Cumhurbaşkanı AbdullahGül'ün de siyasete yeniden girmesinin Türkiye'ye bir hayrı olmayacağını ileri sürdü.

Demirtaş mektup Öcalan Emin Şirin Beşir Atalay