Erdoğan: 30 yıldır bu sorunu çözmediler şimdi akıl veriyorlar

'Türkiye'nin bölgeye yönelik ilgisi sadece enerji kaynaklarıyla ilgili değildir. Türkiye bir Akdeniz ülkesidir. Biz misafir değil, ev sahibiyiz.'

Erdoğan: 30 yıldır bu sorunu çözmediler şimdi akıl veriyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmaya ilişkin, "Ermenistan, işgal ettiği yerlerden çekilmeli" dedi. Türkiye'nin Azerbaycan'da askeri olup olmadığı yönündeki tartışmaya yanıt veren Erdoğan, "Türkiye burada var mı, Türkiye silah naklediyor mu diyorlar. Adeta Aliyev kardeşimiz bunlara hesap verecek. 30 yıldır bu sorunu çözmediler şimdi akıl veriyorlar" ifadelerini kullandı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde "Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu"nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "Türkiye Akdeniz'de misafir değil, ev sahibidir" iddiasında bulunan Erdoğan, "Artık hesap vakti geldi diyen Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır" dedi.

'İŞGALE UĞRAYAN TOPRAKLAR AZERBAYCAN TOPRAKLARI'

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"MİNSK 3'lüsü denilen grup bu sorunu çözmemişlerdir. Bu sorunu çözmemek için de ellerinden geleni yapmışlardır. Şimdi de akıl veriyorlar, zaman zaman da tehdit ediyorlar. 'Türkiye burada mı', 'Türk askeri var mı'? Bunu söyleyenler; Suriye'nin kuzeyine binlerce TIR silahı taşıyanlardır, Suriye'nin kuzeyini parselleyenlerdir, koalisyon güçleriyle Suriye'de cirit atanlardır. Adeta İlham Aliyev kardeşimiz bunlara hesap verecek. 30 yıla yakındır size hesap verdiler. Bu işi çözelim dediler. İşgale uğrayan topraklar Azerbaycan toprakları. Dağlık Karabağ'ı kabul ediyorsunuz. 1 milyonu aşkın insan topraklarından uzak Azerbaycan'da yaşıyor. Artık hesap vakti geldi diyen Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır.

"Bazı ülkelerin provokasyonlarının arkasında ekonomi var. Bir damla petrolü, oluk oluk akan insan kanından çok daha değerli gören sömürgeci zihniyet, Akdeniz'i kan ve gözyaşı deryasına dönüştürdü."

"Küresel siyasetin son birkaç aydır Akdeniz ekseninde geliştiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bizim de gündemimizde bu bölgedeki gelişmeler önemli yer tutuyor. Atılan her adımın, ülkemizin hak ve menfaatlerinde önemli yer tutuyor. Yapılan bazı araştırmalar, bölgede çıkarılabilir doğalgaz miktarının 3,5 milyar metreküpün üstünde olduğuna işaret ediyor. Uluslararası enerji şirketlerinin de devreye girmesiyle, Doğu Akdeniz petrol ve doğalgaz jeopolitiğine oturmuştur.

'TÜRKİYE'NİN BÖLGEYE İLGİSİ SADECE ENERJİ KAYNAKLARIYLA İLGİLİ DEĞİLDİR'

"Türkiye'nin bölgeye yönelik ilgisi sadece enerji kaynaklarıyla ilgili değildir. Türkiye bir Akdeniz ülkesidir. Biz misafir değil, ev sahibiyiz. Akdeniz'de tesis edilen Osmanlı barışı büyük yara aldı. Osmanlı'nın koruyucu gölgesi ortadan kalktıkça, emperyalistler hayallerini hayata geçirme fırsatı buldu. Bir damla petrolü, bir gram altını oluk oluk akan kandan kıymetli gören sömürgeci zihniyet, Akdeniz'i kan ve gözyaşı deryasına dönüştürdü. Osmanlı barışının yerini petrol, doğalgaz ve menfaat için insanlığın rafa kaldırıldığı bir düzen yer aldı. Bunların nazarında insanın hiçbir değeri yoktur. Son günlerde Akdeniz'de gerilimi tırmandıranlar da aynı zihniyetin sahipleridir."

"Kıbrıs'ta açık ve net yaşadık. Meselenin temelinde Yunanistan ve Rum yönetiminin haksız ve maksimalist deniz sınırı iddiaları vardır. Kıbrıs meselesi çözülmeden AB'ye üye yapılan Kıbrıs, anlaşmalar imzalamıştır. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin gösterdiği iyi niyetli çabalara önem verilmedi. Uluslararası hukuk ayaklar altına alındı. Biz de 2018 yılından itibaren kendi yolumuzda ilerlemeye başladık. Ülkemizin ve Libya'nın hak ve menfaatlerini koruduk. Ülkemizin elini daha da güçlendirdik."

'YUNANİSTAN'LA ÖN KOŞULSUZ DİYALOĞA HAZIRIZ'

"Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikası 2 temel üzerinde yükseliyor. İlki deniz yetki alanlarının hakça ve adil şekilde sınırlandırılması, ikincisi de Kıbrıs Türklerinin adanın ortağı olarak hak ve çıkarlarının korunmasıdır. Anlaşmazlıkların hakkaniyete uygun şekilde çözülmesi tercihimizdir.

Yunanistan'la ön şartsız diyaloğa hazır olduğumuzu vurguladık. İçinde Kıbrıs Türklerinin de olduğu bir konferans düzenlenmesini talep ettik. Enerji İşbirliği Forumu'nun da kurulmasının faydalı olacağına inanıyoruz. Haklı olmanın verdiği özgüvenle hareket ediyoruz. İtidalli tavrımızdan taviz vermedik. Ülkemizi denizden kuşatmaya dönük hamlelerin hepsi boşa çıkmıştır. Türkiye kendi hakları gibi Kıbrıs Türklerinin de haklarını koruyacağını ortaya koymuştur. Akdeniz'i tekrar bir barış havzasına çevirelim. Akdeniz'in ak sularını kirletmeyelim. Bize bir adım atana biz koşarak gittik. Bugün de Sayın Merkel'in yürüttüğü diplomasiye destek verdik, veriyoruz. Kazan kazan formülünün bulunacağına inanıyorum."

erdoğan akp Ermenistan Azerbaycan Doğu Akdeniz