Erkan Baş, Bolu'daki otel yangınına dair konuştu: AKP iktidarda kaldıkça biz ölüyoruz
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Bolu'da 76 kişinin öldüğü yangın faciasına dair açıklamasında iktidarı hedef aldı. "AKP iktidarda kaldıkça biz ölüyoruz" ifadesini kullanan Baş "Onlarca yurttaşımız ölmüş bunlar Ankara'da kongre yapıyor. Bize reva gördüğünüz toprak sizin gözünüzü doyursun" dedi.
Artı Gerçek - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 76 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasına ilişkin TİP İstanbul İl Örgütü’nde basın toplantısı düzenledi.
Açıklamasına "Hem üzgün hem öfkeli olduğumuz bir gündeyiz. Saray rejimi hesap vermediği sürece bu ve bunun gibi katliamların ardı arkası kesilmeyecektir" ifadeleriyle başlayan Baş şöyle devam etti:
Saray rejimi sorumluluğu altındaki kamusal teknik denetim görevlerini ya yapmayarak ya da kamusal denetimi serbest piyasanın egemenlik alanına terk ederek halkın yaşam hakkını hiçe saymaktadır. Dün bakanların ip gibi dizildiği bir açıklama izledik. Bakanlar iki şekilde böyle diziliyorlar; Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla sermayedarların karşısında bir de sorumluluktan kaçmaya çalıştıkları, timsah gözyaşları dökecekleri zaman. Bırakın mahcubiyeti en küçük üzüntü emaresi göremiyoruz. Açıklamanın tamamı kendilerini sorumluluktan kaçırmak için yapılıyor.
"Hiç kimse sorumlu değilse bu insanlar niye ölüyor?" diye soran Erkan Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Saray rejimi bu bakanları emir eri haline getirerek ruhsatlarda ve denetimlerde belediye ve itfaiyeleri denetleme dışı bırakarak bütün kamusal hizmetleri tasfiye edip serbest piyasaya açarak felaketin baş sorumlusudur. Buradaki denetim yetkisi bu iktidar döneminde itfaiyelerden alınmıştır. İkincisi; aktif yangın önleme ve uyarı sisteminin çalışmaması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın periyodik raporlarını uygun yapmadığını gösteriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimlerin uygulanması için önlem almayarak bu katliamın sorumlularından biri haline gelmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, işletmenin yangın ruhsatı konusunda güvenilirliğini denetlememiştir. Bu katliamın birinci dereceden sorumlusudur. Turizm Bakanı bu ülkede en büyük turizm patronlarından birisidir. Kendisi bir tur şirketinin sahibidir ve bu otelin yataklarını doğrudan kendisi satıyor. Bir çıkar birliği, para ortaklığı var ortada. Burayı bu kişi denetleyecek. Bu akıl alır bir şey midir? Soruşturmanın selameti açısından bile hemen istifa etmesi gerekiyor. Erdoğan'dan korktuğu kadar kendi vicdanından korksa en azından 'görevimi eksik yaptık' der ve görevini bırakır. İki elimiz yakasında. Her seferinde insanlar hayatını kaybediyor, ortada bir tane sorumlu yok. Bu düzen değişmediği sürece biz hep birlikte ölmeye devam edeceğiz.
'ONLARCA YURTTAŞIMIZ ÖLMÜŞ BUNLAR ANKARA'DA KONGRE YAPIYOR'
Bunlar bizleri birer rakamdan ibaret görüyorlar. Ölümüzün bile bunlar için hiçbir kıymeti yok. İnsanın aklına gelmeyecek ölüm biçimlerini biz bu iktidarın yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Kimin aklına sevdiklerinin, eşinin, dostunun bir kızarmış tavuk dorsesinde cenazesini tespit etmek gelir? Bize bunları yaşatan iktidarı şunu sormak hakkımız değil mi; yıl 2025 biz neden akla hayale gelmeyecek biçimde ölmeye, sevdiklerimizi kaybetmeye devam ediyoruz? Onlarca yurttaşımız ölmüş bunlar Ankara'da kongre yapıyor, şov yapıyor. Bize reva gördüğünüz toprak sizin gözünüzü doyursun. AKP büyüdükçe, iktidarda kaldıkça biz ölüyoruz. Kendi toplantısı bittikten sonra yas ilan ediyor. Bu ölümlerin nedeni siyaset olduğu için bugün Türkiye'de siyasetin konusu yaşam mücadelesidir. Bize yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler diye mücadele ediyoruz. Kavga, ölüme karşı yaşam kavgasıdır bugün. Bir avuç azgın azınlığın refahı için fabrikada, inşaatlarda, sokaklarda öldürülmemek için hep birlikte mücadele etmemiz lazım. (ANKA)