Esenyurt'ta kayyım mitingi: Darbeyi alaşağı edecek milyonlar var

Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanması Esenyurt'ta protesto edildi. Mitingte konuşan Hatimoğulları, İmamoğlu ve Özel 'darbe' vurgusu yaptı. 3 lider de darbe olarak adlandırdıkları kayyım uygulamasına direneceklerini vurguladı.

Artı Gerçek - İstanbul'un Esenyurt ilçesinde 31 Mart 2023 seçimlerinde DEM Parti'nin 'kent uzlaşısı' kapsamındaki desteğiyle CHP'den belediye başkanı seçilen Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanması Esenyurt Meydanı’nda protesto edildi.

DEM Parti ve CHP'lilerin çağrısıyla yapılan mitingte sık sık "Direne direne kazanacağız”, “Hak, hukuk, adalet”, “Kayyım gidecek, biz kalacağız”, “Her yer Esenyurt, her yer direniş”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Bijî biratîya gelan” sloganları atıldı.

Mitinge CHP, DEM Parti dışında Sol Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi temsilcileri de katıldı. CHP İl Başkanı Özgür Çelik ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, miting alanına birlikte geldi. Alanını dolduran binlerce kalabalık CHP parti otobüsü üzerinden hitap eden Ekrem İmamoğlu’nu büyük bir coşkuyla karşıladı.

Mitingte söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel darbe vurgusu yaptı. Hatimoğulları "Bu darbeyi asla kabul etmiyoruz" ifadesini kullanırken İmamoğlu da "Milletin sesine ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edecek milyonlarca vatandaşımız var" diye konuştu.

CHP lideri Özel de konuşmasında "Bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidarın, onun büyük küçük ortaklarının geliştirdikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız" dedi.

İmamoğlu konuşmasında ayrıca "Bunlar kavga, kaos isteyecekler. Ülkenin huzurunu düşünmeyecekler. Buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım, bu kadar net" ifadesine yer verdi.

Mitingte kürsüye ilk olarak Tülay Hatimoğulları çıktı.

'DARBEYİ ASLA KABUL ETMİYORUZ'

Hatimoğulları şöyle konuştu:

Sevgili Esenyurt halkı dün sizin iradenize kayyım atandı. Asla kabul etmiyoruz. Bu darbeyi yapan otoriter rejimi bir kez daha kınıyorum. Bir kent uzlaşısını sağlamış olan Esenyurtlulara bu darbeyi asla kabul etmiyoruz.

Türkiye'nin gerçekten bir iç barışa ihtiyacı var madem öyle kent uzlaşısını sağlamış Esenyurt Belediyesi'nden ne istediniz neden operasyon çektiniz. Dönüp sormazlar mı size hangi iç barıştan söz ediyorsunuz diye.

Bizim nazarımızda hukuka karşı anayasayı çiğneyen bu anlayış bir siyasi darbe gerçekleştirmiştir.

İMAMOĞLU: KİRLİ BİR OYUN KURGULUYORLAR

Hatimoğullarının ardından kürsüye İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çıktı.

İmamoğlu konuşmasında, "Türk'ü, Kürt'ü, alevisi, sünnisi herkes burada. Sevgili hemşehrilerim ne yazık ki her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz. Şimdi de Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Bu memleketin yetiştirdiği bir profesörü ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle tutuklayıp, Esenyurt'u kayyıma emanet ettiler" dedi.

İmamoğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

"Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaksınız. Hukuk görüntüsü altında, yaptıkları bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar.

Bunlar yalanı, iftirayı, uydurmayı yemek gibi yiyorlar. Bakın, Ahmet Özer başkanımıza atılan itiraları size bir kısım anlatayım. Neymiş mantıken uzaktan yakından yanına yaklaşılmaz. Neymiş Ahmet ÖZer başkanımızla terör örgütü arasında varmış gibi gösterilen iddialara baktım, inanın okusanız gülersiniz. Ben hukukçulardan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım.

Herhalde bunun için insanlıktan, hukuktan, gelenekten hiç nasip almamış olmak lazım. Buradan iktidara sesleniyorum, siz bakan yaptığınız, vekil yaptığınız arkadaşlarınız bir yakınını kaybedince onun kardeşi terör örgütü üyesi diyerek taziyede bulunmuyor musunuz?

'BEN SİZİNLE UĞRAŞACAĞIM'

Bakın bunlar kötü insanlar. Sadece birileri onun hakkında çözüm sürecine katkı sunabilir diye düşündüğü için terörist kabul edeceksek o süreci başlatan yetkilileri ne yapacağız o zaman.

Bunların işi yargı eliyle Ahmet Özer başkana terörist yaftası yapıştırıp, tutuklayıp sonra da hadi kendine akla demek. Siz sergilemekte olduğunuz bu oyunun önce hukuk olduğunu bir kanıtlayın. Böyle hukuk olmaz. Siz önce sandıktan çıkan iradeye saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın. 86 milyon yurttaş benim insanım diyorum bakın her yerde. bu iktidar önce bu millete olan sevgi ve saygısını kanıtlasın. Bunlar ya bendensin ya bertarafsın dediler mi? Bu lafları diyenler kötü insanlar. Biz kardeşliğin sevgisinin tüm kötülükleri bertaraf etmesi için buradayız. Bu toprakların bize bıraktığı güçlü mirası yok sayıyorlar. Bunlar kavga, kaos isteyecekler. Ülkenin huzurunu düşünmeyecekler. Buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım, bu kadar net.

Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyet'in ve demokrasinin büyütülmesine asla seyirci kalmayacağız.

Bunları hep birlikte evine göndereceğiz. Bizi ne yasaklar ne mahkemeler ne tehditler ne de kumpaslar durduramaz. Zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasilerde milletin sözüdür. Seçimlerle bükemediğiniz bileği, kayyımlarlarla bir milim bile eğemeyeceksiniz.

Asla bu cumhuriyeti o oligarşik anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Cumhuriyetimizi ve ülkemizi yoran bu zikzaklarla bu dönemi bitirip dün ne başardıysak; yarın da başaracağız. bunları evine göndereceğiz.

'DARBEYİ ALAŞAĞI EDECEK MİLYONLARCA VATANDAŞIMIZ VAR'

Bizi tehdit kumpas durduramaz. zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasilerde milletin sözüdür. Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir. Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklarla, kayyımlarla bükemeyeceksiniz. Kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler artık bu ülkede muktedir kalamayacaklar. Milletin sesine ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edecek milyonlarca vatandaşımız var. Biz, meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplardan aramıyoruz. ortak değerlerimizde arıyoruz. Herkesin hakkını ona teslim etmekte, toplumsal uzlaşılarda arıyoruz. Elimize gizli bir sözleşmeyi, tehdidin şantajın sopasını saklamadık her şeyimiz açık oldu çünkü biz gönlümüzü açtığımız insanlarımızın bizim canım vatandaşımız olduğunu biliyoruz. Güvenle, şartsız ve samimiyetle elimizi açtık.

Korkunun ecele faydası yok. bu millet huzur, barışı ve kardeşliği inşa eder. milletin iradesine teslim olun. Çözümlere destek oluruz. yeter ki siz çözümlerde samimiyeti, ciddiyeti ve tutarlılığı gösterin. Uzattığım el boşta kalmasın diyor. Elinizde ne var? Kürt vatandaşlarımıza ne diyorsunuz? Elinizde barış, huzur ve kardeşlik mi var? Bu millet hiçbirinin bilmiyor. Mülakatta elenmeme var mı mesela? yaşlılara umutlu bir emeklilik mi var yoksa elinizde yine şantaj, tehdit mi var? Öbür elinizde ne tutuyorsunuz? Cesaretiniz varsa gösterin."

'SİZİ BİZİ GÜÇSÜZ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORLAR'

İmamoğlu'nun ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel söz aldı.

Özel konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Hangi etnik kökenden olursa olsun. Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanına ve kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan bütün Esenyurtluları yürekten kutluyorum.

Bugün, dün yaşanan büyük hukuksuzluklardan sonra Esenyurt Belediyesi'nin önüne bir çağrı yaptık.

Belediyeye kayyum atayanlar belediyenin önündeki meydana el koymaya çalıştılar. Devletin polisiyle o alanı küçültmeye, sizi bizi güçsüz göstermeye çalışıyorlar.

Sordum, Esenyurt'un en büyük alanı, en büyüm meydanı neresi diye sordum, burasını gösterdiler. Orayı dolduracağız dedim, orayı dolduracağız.

Meydanda tüm siyasi partilerin dayanışması var.

Cumhuriyet'imiz iki gün önce 101. yaşını kutladı. 101 yılda nice badireler atlattık. Ama yıkılmadık, karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidarın, onun büyük küçük ortaklarının geliştirdikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız.

Burada bir ilk gerçekleşiyor. Bir partinin belediye başkanına hukuksuzluk gerçekleştiriliyor ama burada birçok siyasi parti var.

DEM Parti'nin Eş Genel Başkanına, TİP ve EMEP milletvekillerine, Saadet, Gelecek, DEVA ve Sol Parti il başkanlarına teşekkür ediyoruz. Türkiye'nin en büyük ilçesini Ahmet Hoca kazandı. Şimdi ona Silivri'ye bir dayanışma alkışı yolluyoruz. Dün yaşanan süreç tamamen bir kumpasın tüm emarelerini barındırmaktadır."

'ÖZER'İN YATAK ODASINA GİRDİLER'

Ahmet Özer'in ev baskını sırasında polisin yatak odasına girdiğini ifade eden Özel "Bunu bilerek yaptılar" dedi.

'KÜRT SORUNUNUN VAR OLDUĞUNU İLAN ETMİŞLERDİR'

Özel şu ifadeleri kullandı:

"Ahmet Başkan her sabah sekiz buçukta gittiği belediyeye davet edilse gidebilecekken sabah 5'te kırarak evinin kapısına dayandılar. Eşi telaşla kapıyı açtı, izah etmek yerine ittirip geçtiler. Özer'in yatak odasına gidip kendisini bizzat uyandırdılar. bunu bilerek yaptılar. oradaki kötü, ahlaksız, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir. Eş zamanlı belediyeye gidip devletin belediyesinin kapısını balyozla kırdılar. belediye Meclis üyesi avukatlar yetişip aramaya tanıklık etmek istedi, içeri alınmadı. Ne evde ne de belediyede avukat vardı. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler. Onunla görüşmüş, bununla görüşmüş... 10 yıldır dinliyorduk diyor. 10 yıl geriye kimin teröristle konuştuğuna gidersek; AKP'de FETÖ mensubu olmayan bir kişi kalmaz.

Diyor ki 2015 yılında, Remzi Kartal'la belli sayıda telefon görüşmesi yapıyorsun diyor. Bir bakıyorsunuz yıllar sonra AKP'li milletvekilleri oturmuşlar Remzi Kartal'la aynı masada yemek yemişler. Bu meydanda konser verilmiş, şarkıcı gelmiş. Bu şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkiliymiş. Terörse eğer onu dinleyen Esenyurt Kaymakamını ne yapacağız?

Yapılan iş, önce Esenyurt'un sonra İstanbul'un son olarak da Türkiye'nin iradesine ipotek koymaktır.

FETÖ'dan kalma kumpaslardan medet umarak Ahmet Özer'i görevinden uzaklaştırıyorlar. Bir de diyorlar ki terör sorununu biz çözeceğiz ama Türkiye'de Kürt sorunu yoktur diyorlar.

Bir ülkede bir sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Eğer o ülkede bir sorunun olup olmadığına yaşayanlar değil yönetenler karar veriyorsa o ülkede diktatörlük vardır.

Bugün Kürt sorunu yok diyenler, kayyım politikalarıyla Kürt sorununun var olduğunu sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya ilan etmişlerdir.

Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek. Bu vicdansız bu millete hesap verecektir.

ÖZER'İN MESAJINI OKUDU

Özgür Özel, Ahmet Özer'in mesajını okudu. mesajda şunlar yer aldı:

"İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır! Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim."

Özel şöyle devam etti:

"Recep Tayyip Erdoğan, ahmak davasıyla mı kumpas davasıyla mı onlan mı bunlan mı diye düşünme. Aklından geçeni piyonlarına, cellatlarına yaptırmaya çalışma. Cesaretin varsa, zaten bıçak kemikte, kaçma çık karşıma.

Çık karşıma, biz seçime hazırız, el mi yaman bey mi yaman. Varsa cesaretin, sayın Erdoğan, bir ses duyuyorum. Sen duyuyor musun? Sen dün sözünü dündün, maşanla silahşörünle talimatınla sözünü söyledin. Çirkin kayyumunu, Beyoğlu'nda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp Esenyurt'un başına yolladın.

Bak Esenyurt'un meydanı sözüne karşı ne diyor duyuyor musun? Hükümet istifa diyorlar.

Bir daha söylüyorum Erdoğan, Esenyurt meydan tek yürek tek ses sana sesleniyor. Hükümet istifa diyorlar.

Senin seçim kaybetme korkun, Esenyurt'tan başlayıp İstanbul'u, İstanbul'dan sonra Türkiye'yi kuşatma planının farkındayız.

İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, gerilim olsun vatandaş derdini konuşamasın. İşsizlik var, yoksulluk var, hayat pahalılığı var, enflasyon yüksek.

Belli ki ortada bir koltuk hesabı var. Belli ki bir al ver hesabı var ama emin ol ki Esenyurt da sana göstermiştir ki milletin hesabı, halkın hesabı koltuk hesabını bozacak.

Türkiye'nin daha fazla geriye götürülmesine hiç kimsenin tahammülü yok. Artık geriye dönüş yoktur. Herkesi sesini yükseltmeye davet ediyorum.

İktidarda kalmak için illa da illa bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş'u yolladılar. Dedim ki ne konuşuyoruz? Anayasa'ya uymayan biriyle Anayasa olur mu? Gezi tutsakları, Can Atalay içerideyken, AYM kararlarına uyulmazken, AİHM kararları tanınmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün siyasiler tutukluyken ne anayasası?

Devlet Bahçeli eliyle Kürt sorununu görmeyen bir açılım yaptılar. Bir kişi konuşacak, bir kişi istediğini alacak bu al ver ile herkes istediğini alacak. Buna karşı toplumsal mütabakat çağrısı yaptım, yapmaya devam ediyoruz.

Anaların gözyaşlarını durmasına, terörün bitmesi ve şehitlerin gelmemesi için her şeye varız; gizli pazarlıklara anayasa değiştirmeye yokuz.

Bazı sosyal medya hesaplarından DEM Parti, CHP, muhalefetten çekilsin, sine-i millete çekilsin, erken seçim yapılsın çağrıları yapılıyor.

Sen çekilmişsin, AKP-MHP giriyor. Mevcut vekil sayısını arttırıp, ne sana ne bana başka kimseye ihtiyacı olmadan Anayasa'yı değiştiriyor; canı ne istiyorsa onu yapıyor.

Buradan bütün muhalifleri uyarıyorum. Sine-i millet demek erken seçim demek değildir. 90 gün sonra ara seçim demektir. Bu tuzağa kimse düşmesin.

Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz. BEN CHP'nin genel başkanı olarak sizlere söz veriyorum ki tüm kurumlarımızın gücüyle örneğin yarın, sabahleyin yarın grup toplantımızı Ahmet Özer'i ziyaretimizin hemen sonrasında Silivri Cezaevi'nin hemen önünde yapıyorum. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar