'Genel Merkez ve İnce krizi yönetememenin bedelini taşıyor'
Aday gösterilmesi halinde İstanbul'u mutlaka kazanacağını söyleyen Gürsel Tekin, 'O konuda hiç tereddüdünüz olmasın' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 24 Haziran seçimlerinin ardından partisinde yaşanan tartışmaları, "Seçmenin de bize haklı olarak öfkelendiği o gece, Genel Merkez ve Sayın Muharrem İnce, krizi yönetememenin bedelini taşıyor" sözleriyle değerlendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu anımsatan CHP'li Tekin, yerel seçimlere dair ciddi çalışma içinde olduğunu, aday gösterilmesi halinde İstanbul'u mutlaka kazanacağını söyledi. Tekin, "O konuda hiç tereddüdünüz olmasın" dedi.
DHA'ya konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, erken yerel seçim beklentisinin olmadığını dile getirerek, "Seçimlerin kararını Sayın Devlet Bahçeli veriyor. Bahçeli, 'Yok' diyorsa yoktur. Bundan sonra tartışmayı iktidar mensupları da kesti. CHP Genel Merkezi'nde, yerel seçimlere dair çok ciddi çalışmalarının olduğunu biliyorum. Özellikle 30 büyükşehir ile ilgili. Adayların belirlenmesinde birkaç faktör işletilmeli bence. Partimizin olmazsa olmazı örgütleri, yol arkadaşlarımız ile ön seçim yapılmalı. Farklı şirketler aracılığı ile kamuoyu yoklamaları yaptırılmalı. Millet iradesi ile seçilen mahalle muhtarları çok önemli. Onlara sorulmalı ve kanaat önderlerine danışılmalı. Çeşitli kriterler ile sonuç elde edilebilir. Ön seçim olmalı. Örgüte, partiye güvenilmeli" dedi.
'BENDEN DAHA İYİSİ VARSA YANINDA ASKER GİBİ DURMAYA HAZIRIM'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Tekin, kadrosunda Türkiye'nin yetiştirdiği çok değerli isimleri olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Gecekondulaşmayı dönüştürebilirsiniz, bu çok kolay ama betonlaşmayı dönüştürmenin ne kadar zor olabileceğini tahmin edersiniz. Bütün bu zorluklara talibiz. Bunu değiştireceğiz. Buna önce benim partimin inanması lazım. İstanbul'un 934 mahallesi var, 785'ini tek tek dolaştım. Ne oluyor, ne bitiyor? Hangi mahallelerde sorunlar var? Özellikle son dönemlerde yaşadığımız kentsel dönüşüm. Yerinde dönüşüm yapmak lazım. Kendi mahallesinin dışında, onları tecrit edercesine tıpkı İzmir'de, İstanbul ve Ankara'da, yoksulları bir yere sıkıştırmaya çalışırsanız çok ciddi sorun yaratırsınız. CHP olarak bu konuda çok ciddi çalışmalarımız var. Mutlaka yerinde dönüşüm olmalı. Buna 'Yerinde dönüşüm yoğunluk yaratır' diyebilirler. Sizin AVM'lerinize, rezidanslarınıza, otellerine hiç yoğunluk yaratmadı. Fukaraya gelince mi yoğunluk yaratıyor? Başta partim, partimin yöneticileri, genel başkanım bize güvenirse biz bu zorlu yolculuğa talibiz. Benden daha iyi bir arkadaşım varsa bütün bu 4 yıllık çalışmanın tamamını o arkadaşıma verip, yanında da asker gibi durmaya da hazırım."
'BİR TANE SANDIK BOŞ KALMAYACAK'
İstanbul'da 30 bine yakın sandık bulunduğunu ve 2019 yerel seçimlerinde hiçbir sandığın boş kalmayacağını kaydeden CHP'li Tekin, seçim güvenliğine dair de açıklamalarda bulundu. Tekin, "Seçimlerin güvencesi siyasi partiler olmaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey yok. Bu kabile ülkelerinde böyle olur. Ona da zaten seçim denilmez. Tıpkı Ortadoğu'da yapılan seçimler gibi. Bütün bu kuralsızlığa kim hakemlik yapacaktı? Yüksek Seçim Kurulu (YSK). Seçim sürecinde yapılan bu kuralsızlıklar içerisinde, YSK'nın tek müdahalesini gördünüz mü? Yok. Seçimin sonucunun ne olup olmayacağı konusunda devletin kurumlarının aldığı tavra baktığınızda, çok acı verici. Ama yerel seçimler çok farklı. İstanbul'da 30 bine yakın sandık var. Bir tane sandık boş kalmayacak. Gerekirse hizmet satın alacağız ama hepsinde var olacağız" dedi.
'İSTANBUL'U ALACAĞIZ'
İstanbul'u bilen, seçmen ile ikili ilişkisi olan biri olarak konuştuğunu dile getiren Tekin, iddialı olduğunu vurgulayarak, "Nasıl bir farkla onu bilmiyorum ama İstanbul'u alacağız. O konuda hiç tereddüttünüz olmasın; ancak bütün bu seçimlerde devletin varlığını hissetmek istiyoruz. Eğer devletin varlığını hissedersek hiçbir sorun yaşamayız" diye konuştu.
Şu an mevcut iktidar ile aralarında yüzde 12- 13 oranında fark olduğunu; ancak kendisini bu konuda güçlü hissettiğini, bu gücü de İstanbullulardan aldığını belirten Tekin, "İstanbul'da çok büyük bir destek alıyoruz. Özellikle iktidar olmadığımız Esenyurt, Bağcılar, Pendik, Sultanbeyli, Sultangazi gibi ilçelerde çok büyük destek alıyoruz. Buralarda yaptığımız ikili çalışmalar, kamuoyu araştırmalarında çok ciddi sonuçlar geliyor. Bu konuda kendimize güveniyoruz" dedi.
'KRİZİ YÖNETEMEDİLER'
CHP'de 24 Haziran seçimlerinden sonra başlayan tartışmalara dair de konuşan Gürsel Tekin, şunları söyledi:
"Özellikle seçimden sonra CHP içerinde yaşananlara kayıtsız kalacak değiliz. Ama bu kadar sorun yaşanırken, dış politikada, iç politikada, benzin fiyatları bu kadar yüksekken, bunlar konuşulmuyor, sadece CHP konuşuluyorsa burada bir art niyetin olduğunu görüyoruz. CHP'de 33 yıldır aktif siyaset yapan biri olarak söylüyorum; iç tartışmanın en az olduğu dönem bu dönem. Diyeceksiniz ki 'Neden bu kadar haber olsun?'. Çünkü başka bir şey yok. CHP'yi dövmek, hakaret etmek, onu eleştirmek. Hiçbir bedeli yok. Tam tersine ödüllendiriliyorsunuz. Ben, CHP'nin bu kadar tartışılmasının partinin lehine mi aleyhine mi olduğuna dair bir araştırma yaptım. Herkese teşekkür ediyorum. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Kötüsü de bize yaradı."
'GENEL MERKEZ YÖNETİCİSİ OLSAM BUNLARIN YAŞANAMSINA İZİN VERMEZDİM'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 24 Haziran seçimlerinde yürüttüğü siyasetin başarılı olduğunu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin de kısa sürede seçimlerden önemli başarı elde ettiğini dile getiren Gürsel Tekin, tüm bunlara rağmen seçim gecesi krizin yönetilemediğini belirterek, şunları söyledi:
"Ama ne yazık ki seçmenin de bize haklı olarak öfkelendiği o gece krizi yönetememenin bedelini taşıyor Genel Merkez ve Sayın İnce. Ben Genel Merkez yöneticisi olsaydım asla bunların yaşanmasına izin vermezdim. Sayın Muharrem İnce ayrı bir yerde genel merkez ayrı bir yerde olmaz. Kritik bir seçim yönetiyorsunuz. Mutlaka hepsinin bir yerde olması gerekiyordu; ama bu olmadı. Bunun yarattığı moralsizlik var. Bunu en kısa sürede telafi edeceğiz. Seçmenimize bir özeleştirimiz var. Bizim seçmenimiz ranta dayalı, çıkara dayalı oy kullanan bir seçmen değil. Gerçekten hiçbir beklentisi olmadan size oy veriyor. 60 yıldır iktidar değilsiniz ama seçmen sizden vazgeçmiyor. O nedenle seçmenimize büyük bir borcumuz var. Bir hatamız varsa da bu özrü yapmak zorundayız." (DHA)