HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Ceylan: 'Demokratik siyaset güçlenerek yoluna devam edecek'

HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Ceylan: 'Demokratik siyaset güçlenerek yoluna devam edecek'
HDP Diyarbakır il Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, HDP ve Yeşil Sol Parti'nin seçimlerin ardından yol haritasını belirlemek için düzenlediği halk toplantılarının amacına ulaştığını söyledi. Ceylan, atölyeler ve çalıştaylarla sürecin devam edeceğini açıkladı.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - HDP ve Yeşil Sol Parti, yeniden yapılanma çalışmalarının ikinci aşaması olan halk toplantıları tamamlandı. HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, halk toplantılarında yerinde ve doğru eleştirilerin geldiğini belirterek, çalışmaların süreceğini ve nihai kararın düzenlenecek kongrelerde açıklanacağını söyledi.

Önce parti örgütlerinde toplantılar yaptıklarını daha sonra halk toplantılarına başladıklarını anlatan Ceylan, 14-27 Temmuz arasında da Diyarbakır'da 70'e yakın halk toplantısı yaptıklarını belirtti. Ceylan, "Kimi toplantılarımızda 15-20 kişi vardı, kimi toplantılarımıza ise yüzlerce kişi katıldı. Yüzde yüz destek gördük desek çok abartılı bir tespit olabilir fakat toplantı gerçekleştirme boyutu itibariyle amacımıza ulaştığımızı ifade edebilirim” dedi.

'ÇALIŞTAYLAR VE ATÖLYELER DÜZENLENECEK'

Toplantıların bittiğini ancak sürecin devam ettiğini dile getiren Ceylan, çalıştaylar ve atölyeler düzenleyerek yol haritası belirleyeceklerini söyledi. Ceylan, "Halk toplantılarından sonra konferans hazırlık toplantılarımız başlayacak. Biz o hazırlık formu çalışmalarını da çalıştaylar ve atölyeler şeklinde sürdüreceğiz. Halk toplantılarda ortaya çıkan eleştiriler, öneriler, tespitler, özeleştiriler, atölye çalışmalarında, çalıştaylarda ve konferans hazırlık çalıştaylarında işlenecek. Sonra bu görüşler, öneriler ve tespitler konferanslarda bizim yol haritamıza dönüşecek, bize perspektif olacak. O perspektif de bizim yol haritamıza dönüşecek. Yol haritamızı ise kongrelerde artık ortaya koyacağız” diye konuştu.

'HAKLI, DOĞRU VE YERİNDE TESPİTLERLE KARŞILAŞTIK'

Halk toplantılarında seçim sürecini kapsamlı bir şekilde tartışmaya açtıklarını dile getiren Ceylan, şöyle devam etti:

"Eleştiri süreciyle hesap sorma-hesap verme temelindeki süreci örgütlenme ve inşa zeminine çevirme gündemimiz vardı. Gerçekten de çok haklı, yerinde ve çok doğru tespitlerle halkımız bizi karşıladı. Duygularını, düşüncelerini toplantılarda ifade etti. Biz de, her eleştiri bize güç verir ve tabii ki doğru bir eleştiri mekanizması, beraberinde doğru bir özeleştiri boyutunu da ortaya çıkarır dedik. Dolayısıyla biz o toplantılara katılan ve düşünceleriyle bize güç katan tüm arkadaşlarımıza ve onların şahsında tüm halkımıza teşekkürlerimizi ifade ediyoruz.”

'ANA GÜNDEM TECRİT'

Kürtlerin ve HDP seçmenin ana gündeminin tecrit ve cezaevlerindeki hak ihlalleri olduğunu vurgulayan Ceylan, “Bugün Kürtlere ve HDP seçmenine, 'Ana gündem nedir?' diye sorulduğunda, ilk yanıt sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve tecrite bağlı olarak tüm cezaevlerine yayılan tecrit politikasıdır. Her gün cezaevlerinden hak ihlalleriyle ilgili haberler basına yansıyor. Aileler üzerinden de bizlere yansıyor. Bir diğer gündem ise her gün canlarımızı alan çatışma zemini. Bu gündemlerin panzehiri ise her zaman onurlu bir barışı dillendirmek, temel hak ve özgürlükleri gündeme getirerek alternatif, barışçıl ve demokratik çözümler üretebilmektir” dedi.

'ELEŞTİRİLERİN BAŞINDA SEÇİM İTTİFAKLARI GELİYOR'

Halk toplantılarında en çok dile getirilen eleştirilerin başında seçim döneminde yapılan ittifakların geldiğini dile getiren Ceylan, “Biz ne Kürdi ne de Türkiye cephesinde geliştirilen demokratik ittifaka karşıyız. Ama işleyiş şekli, yöntemi ve pratikleşme boyutunun da böyle olmaması gerekliydi. Bu konuda haklı tespitler geldi. Halk açık bir şekilde ifade etti. Siyaset aynı zamanda öngörü üzerinden de yürütülen bir çalışmadır. Bu öngörüyü yapamadığımız için özeleştirimizi veriyoruz. Bu konuda kendimize yönelmemiz gerektiği söylendi. Aynısını biz de kendimize yöneltiyoruz" diye konuştu.

'BAŞARININ YOLU MERKEZ-YEREL DENGESİNDE'

Diğer bir eleştirinin de yerel örgütlenmelerin yeteri kadar güçlü tutulmadığı ve ciddi aksaklıklar yaşadığı noktasında olduğunu söyleyen Ceylan, "Bu konuda hem yürütme noktasında hem de paylaşma mekanizmasının merkezileşmesine sebebiyet verdik. Ki bu da örgütlere, yapılara zarar veren bir tarz bir üsluba dönüşüyor. Başarının yolu, merkez ve yerel arasındaki dengeyi tutturmaktan geçer. Bu dengesizlik söz konusu olduğunda örgüt enerji kaybeder ve tabii ki enerji kaybı beraberinde birçok sorunlu süreçte de ciddi handikapları ortaya çıkmasına sebebiyet verir" dedi.

'DERS ÇIKARIP EKSİKLİKLERİ GİDERECEĞİZ'

Yöneltilen eleştiriler ışığında seçimlerden ders çıkarıp, sürecin özeleştirisini vereceklerini dile getiren Ceylan, “Şu anda yapmaya çalıştığımız şey tüm bu sorunların doğru temelde hem eleştirisini hem özeleştirisi vermek. Ve sonrasında sağlıklı bir eleştiri ve özeleştiri zemini oluşturarak güçlü bir örgütlenme ve inşa sürecini başlatmak. Bu seçim bize büyük tecrübe oldu. Derler ya bir musibet bin nasihatten daha iyidir. Biz bu seçimi bir musibet olarak kabul ediyoruz. Bin nasihat kadar etki ettiğini ifade edebilirim. Bundan en üst düzeyde ders çıkarıp bu eksiklikleri ve aksaklıkları gidererek ve bu zemini tekrar başarıya dönüştüren bir çalışma formatını hayata geçirerek başarılı olacağız” diye konuştu.

'GÜVENLİKÇİ POLİTİKALAR SÜRDÜKÇE KRİZ DERİNLEŞECEK'

Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülmedikçe ve güvenlikçi politikalar sürdükçe krizin derinleşeceğine işaret eden Ceylan, “Kürdistan'da ve Türkiye'de ana sorunlar bellidir. Biz her zaman şunu söylüyoruz: Kürt sorunu barışçıl, demokratik yol ve yöntemlerle çözülmediği müddetçe bu güvenlikçi politikalar devam edecek. Güvenlikçi politikalar devam ettikçe de maddi ve manevi olarak tüm toplum büyük zarar görecek. Eğer bugün büyük bir ekonomik krizden ve insanlarımızın evine ekmek götüremediğinden bahsediyorsak, bunların bağlantısını da görmemiz gerekiyor. Tüm sorunlar toplumsal sorunlarıdır. Ama aciliyet boyutu ve birbirini etkileme esasında bakmalıyız. Tecrit politikalarını önceleyip gündemimizden çıkması için mücadele edilmesi gerekiyor. Cezaevlerindeki hak ihlallerinin çözümü için toplumun müdahil olması gerekiyor” diye konuştu.

'DEMOKRATİK MÜCADELEYİ BÜYÜTTÜKÇE TOPLUMU DUYARLI HALE GETİREBİLİRİZ'

Krizle ekonomik uçurumu daha da derinleştirdiğine vurgulayan Ceylan, “Bu gibi süreçlerde zenginler daha da zenginleşiyor, yoksullar daha da yoksullaşıyor. Bu adaletsizliğin müsebbibi de mevcut iktidar ve yürüttüğü politikalardır. İktidar değişebilir mi? Tabii ki değişebilir. Yani mevcut iktidar başta kalmış politikalarını değiştirmez diye bir kanun yok. Onun için umut var. Biz demokratik mücadeleyi büyüttüğümüz müddetçe toplumu sorunlara karşı duyarlı bir noktaya getirebiliriz. O noktaya gelince toplum doğru şeyleri ve olması gereken şeyleri rahatlıkla ortaya çıkarabilir. Şu anda bunun mücadelesini veriyoruz. Tabii ki yapısal sıkıntılarımız var. Zaten bu sıkıntıları çözmeye yönelik tartışmalarımız sürüyor” açıklamalarında bulundu.

DİYARBAKIR VE İSTANBUL'DA KONGRELER DÜZENLENECEK

Halk toplantılarından sonra atölye çalışmalarının süreceğini daha sonra konferanslar düzenleyerek ortaya çıkan sonuçlarını paylaşacaklarını açıklayan Ceylan, şöyle konuştu:

“Tüm bu eleştiri öneri ve tespitlerle atölye çalışmalarımızı başlatacağız. Atölyelerde ortaya çıkan sonuçları ve eleştirileri konferanslarımızda paylaşacağız. Diyarbakır ve İstanbul’da, ağustos ayının sonlarına doğru yetiştirebilirsek kongrelerimizi düzenleyeceğiz. Biz bu eksikliklerden, aksaklıklardan çalışarak, alın teri dökerek ve doğru temelde politikalar üreterek halkımıza hizmet edebiliriz. Bu süreç bitmemiştir, devam eden bir süreçtir. Belki sıkıntılar, aksaklıklar, eksikler bizi yorabilir. Ama bu sürecin sonu sonucunda demokratik siyasetin güçlenerek yoluna devam edebileceğine inanıyoruz.”

Öne Çıkanlar