HDP Kadın Meclisi: Biz mesajı aldık, sizi düşürene kadar mücadele edeceğiz

HDP'ye yönelik operasyona tepki gösteren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "HDP’ye saldırı aynı zamanda kadın iradesine saldırıdır" dedi. Başaran, "Biz mesajı çok iyi aldık, ama bu mesajın cevabı mücadele ve dayanışmayı büyütmek ve daha da genişletmektir. Bu saldırılara karşı sizi düşürene, iktidardan edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı ve 82 kişilik gözaltı kararı verilen operasyona tepki gösteren HDP Kadın MEclisi, parti Genel Merkezi'nde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu ile DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de katıldı.

Gözaltına alınan 20 siyasetçiden 8'inin kadın olduğunu hatırlatan Başaran, "IŞİD’in Kobane’yi düşürme operasyonunun intikamı alınıyor" yorumunda bulundu.

'İKTİDAR TARAFINDAN SAHAYA SÜRÜLEN PARAMİLİTER GÜÇLER SALDIRILARI TERÖRİZE ETTİ'

"İktidar tarafından sahaya sürülen paramiliter güçler, bu protestoları terörize etti. Bu protestoları terörize edenlere, provoke edenlere karşı herhangi bir adım atılmadı" diyen Başaran, açıklamasında şunları kaydetti:

6 yıl önce bugünlerde Kobane, barbar IŞİD çetelerinin saldırısı altındaydı. Oradaki kardeşlerimiz, yoldaşlarımız katliam ile yüzyüzeyken AKP iktidarı buna seyirci kalmakta ısrarcıydı. Bugün bize hesap soran iktidar, aslında bunun en büyük müsebbibiyken, IŞİD için sınırı kevgire çevirirken, yardımı engelleyen tarafıyken sınırın öbür tarafından insanlık dramına göz yumarken, dünyanın dört bir yanından Kobane’de mücadele edenlere destekler giderken AKP'nin şu anki Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Antep’te ellerini ovuşturarak "Kobane düştü düşecek" diyordu. Protestolar olana kadar tek bir adım atılmadı, bu insanlık dramına karşı tek bir söz söylenmedi. Protestolar başladı, bu protestolar demokratik protestolardı.

Bunları görmezden gelen iktidar yargıyı sopaya çevirerek HDP’ye karşı intikam operasyonu gerçekleştirdi. Kobane’de barbar IŞİD çetelerine karşı insanlık mücadelesi veriliyordu. Bugün, 6 yıl sonra dosyaya herhangi bir delil konulmamasına rağmen başlatılan bu siyasi soykırım operasyonu, iktidarın IŞİD eliyle Kobane’de gerçekleştiremediği, Kobane’yi düşürme operasyonunun intikamını almaktır. Orada kadınların öncülüğünde gerçekleştirilen mücadelenin hala içlerindeki yarasının sonucudur bu intikam operasyonu. HDP’ye karşı gerçekleştirilen bu intikam operasyonu, iktidarın bütün suçlarını, savaş siyasetini, rant siyasetini kadın düşmanı, doğa düşmanı ve ekoloji düşmanı siyasetini deşifre etmekle kalmayıp buna alternatif üreten, yeni bir yaşamı inşa eden HDP’ye karşı bir intikam operasyonudur. Bu operasyon; 7 Haziran’ın, 1 Kasım’ın, en son 31 Mart’ın intikamıdır.

'HDP'YE SALDIRI AYNI ZAMANDA KADIN İRADESİNE SALDIRIDIR'

HDP’ye saldırı aynı zamanda kadın iradesine saldırıdır. Bugün HDP’ye son 5 yıl içinde gerçekleştirilen saldırılar kadın dayanışmasına ve örgütlenmesine saldırıdır, binbir emekle yürüttüğümüz kadın mücadelesine saldırıdır. HDP, iktidarın kadın düşmanı politikalarını deşifre ettiği içindir bu saldırılar. Partimiz kurulduğu günden bu yana merkezi ve yerel örgütlenmelerde, Meclisten yerel yönetimlerine il ve ilçe örgütlerine kadar kadının rengini verdi. Kadın Meclisi ile iktidarcı ve tekelci erkek alanı olarak kurgulanan siyaseti dönüştürmeyi ve değiştirmeyi esas aldı. Bu yüzden iktidar saldırıyor. Bu saldırı sadece HDP’ye değil, kadınlar her sokağa çıktığında saldırıya uğruyor. Yargı tarafından araçsallaştırdığı bu saldırılarla sürekli bir biçimde hem kadınlar hem HDP yüzyüze kalıyor.

Bu saldırıyı kendine karşı hisseden bütün kadınlar, bütün demokrasi güçleri, bu siyasi soykırım operasyonunun gerçekleştiği ilk günden beri tepki gösterdiler, susturulmak istenen HDP’nin sesi oldular. Çünkü bu operasyon; Rojava’da direnen, İstanbul Sözleşmesi’ni, eşit temsiliyeti savunan kadınlara operasyondu, nafaka hakkını savunan kadınlara, kayyım eliyle eşbaşkanlık sisteminin kaldırılmasına ses çıkaranlara yapılan bir operasyondu.

'BU SALDIRILAR 'DİRENMEYİN, MÜCADELE ETMEYİN' MESAJIDIR'

Bu saldırıların amacının farkındayız kadınlar olarak. Bu saldırıların "direnmeyin, mücadele etmeyin, savaş siyasetine, erkek egemen siyasete karşı yeni bir yaşamın öncüsünü olmayın" mesajı olduğunu biliyoruz. Ancak kaç gündür kadınlar her yerde bu saldırılara cevap veriyorlar. Bizi susturamazsınız, bu saldırıların karşısında geri adım atmayacağız. Geri adım atmayanlar Figenler, Sebahatlar, Gültanlar zindanda; HDP’li kadınlar sokakta, alanda, Meclis’te direniyor; feminist kadınlar, Kürt kadınlar her alanda mücadeleye, direnmeye devam ediyor.

'BİZ MESAJI ALDIK'

Biz mesajı çok iyi aldık, ama bu mesajın cevabı mücadele ve dayanışmayı büyütmek ve daha da genişletmektir. Bu saldırılara karşı sizi düşürene, iktidardan edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

Kadınlara sadece Türkiye’de değil, malesef dünyanın birçok yerinde karanlık bir yaşam vaat ediliyor. "Bu karanlık yaşamı kabul edin, size sunulan sınırlar içinde yaşayın" deniliyor. İşimizin zor, yolumuzun uzun olduğunun farkındayız. Bunun karşısında büyük bedeller vereceğimizin farkındayız, büyük saldırılar ile yüzyüze kalacağımızın farkındayız. Bu farkındalık ile mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü, bizler bu mücadelede büyük bedeller veren kadınların ardıllarıyız, onların sözünü söylüyoruz.

Bugüne kadar HDP'nin yanında duran kadınlara bir kez daha teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz. "Bu saldırı bize karşı" dediniz, ses yükselttiniz. "Karanlığa karşı aydınlığı örgütleyeceğiz, susmayacağız, itaat etmeyeceğiz" dediniz. Bu dayanışmanız; iktidarın kadın düşmanı politikalarına, savaş politikalarına mutlaka boyun eğdirecek. Bunu daha da büyütmeliyiz.

Saldırı tek merkezden, tek bir hedefle gerçekleşiyor. HDP’yi yalnızlaştırarak, hedef göstererek, kriminalize ederek, sistem dışına iterek ayakta durmaya çalışan bir iktidar var. Buna karşı, parçalama, bölme ayrıştırma siyasetine karşı kadın kimliği ile bir araya gelip kadın mücadelesini daha da büyütelim. Kadın mücadelesi büyüdükçe erkek egemen siyaseti mutlaka ama mutlaka bitireceğimize inanıyoruz. Birlikte güçlüyüz, sizinle güçlüyüz. En nihayetinde bütün kadınlar mücadele ederek kazanacağımıza inanıyoruz."