'Hocaefendi’nin kasetlerini dinleyerek, yazdıklarını okuyarak yetişmiş insanlarız biz'

Yeni Meclis Başkanı AKP'li Mustafa Şentop'un geçmişte AKP'yi anlatırken kullandığı ifadeler, 'AKP nasıl bir parti?' sorusunu yanıtlıyor.

'Hocaefendi’nin kasetlerini dinleyerek, yazdıklarını okuyarak yetişmiş insanlarız biz'

ARTI GERÇEK - Binali Yıldırım’ın İstanbul Belediye Başkan Adaylığı için istifa etmesinin ardından Meclis'te bugün yapılan başkanlık seçimlerinde AKP'li Mustafa Şentop, üçüncü turda 336 oyla Meclis'in yeni başkanı oldu. Şentop'u MHP'li Celal Adan'dan görevi devralırken ilk tebrik eden, Binali Yıldırım oldu.

GEÇMİŞTE YAPTIĞI AÇIKLAMALARDA, KENDİSİNİ 'GÜLEN'İN YAZILARINI OKUYARAK YETİŞMİŞ BİR İNSAN' OLARAK TANIMLIYOR

Geçmişte Gülen Cemaati'ne düzenlenen operasyonlara tepki olarak A Haber'de açıklamalarda bulunan yeni Meclis Başkanı Mustafa Şentop, bugünü aydınlatacak değerlendirmelerde bulunuyor.

Siyasete ve AKP’ye karşı operasyon yürüten çevrelerin, aslında cemaate karşı da bir operasyon yürüttüğünü belirten Şentop, kendi siyasi tarihini, "70’li yıllardan beri hocaefendinin kasetlerini dinleyerek, yazdıklarını okuyarak yetişmiş insanlarız biz" sözleriyle özetliyor.

'BUNLARIN ZATEN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU AK PARTİLİ'

Açıklamalarında AKP tabanı ve cemaat tabanı diye iki ayrı tabandan bahsetmenin yanlış olduğunu belirten Şentop, cemaat tabanı denilen yapının çok büyük bir kısmını, 'AKP'li, 'parti teşkilatlarında görev alan' ve 'AKP’ye oy veren insanlar olarak tanımlıyor.

Yeni meclis Başkanı AKP'li Mustafa Şentop, geçmişte yaptığı konuşmanın tamamı, herkesin birbirine sorduğu 'AKP nasıl bir parti?' sorusuna da önemli yanıtlar veriyor:

'70'Lİ YILLARDAN BERİ KASETLERİNİ DİNLEYEREK, YAZILARINI OKUYARAK YETİŞMİŞ İNSANLARIZ'

Bu meseleyi sadece görüntülere bakıp konuştuğumuzda, AK Parti ve Cemaat meselesi olarak ele almak çok yanlış ve yanıltıcı.

Burada siyasete ve AK Parti’ye karşı operasyon yürüten çevreler, aslında cemaate karşı da bir operasyon yürütüyorlar.

Cemaat böyle tamamen yabancı, hiç bilmediğimiz bir mahiyet bir yapı değil. Ben, biz çoğumuz, oradaki arkadaşların büyük bir çoğunluğuyla şahsi dostluklarımız ve arkadaşlıklarımız var.

Yine hoca efendiyi yeni değil 70’liyıllardan beri kasetlerini dinleyerek, yazdıklarını okuyarak yetişmiş insanlarız biz. Yani fikirlerini, reflekslerini, düşüncelerini, hangi konuda neler düşündüklerini bilebilecek yaştayız biz.

'AK PARTİ'NİN POLİTİKALARIYLA CEMAATİN YAKLAŞIMLARI ARASINDA BİR SORUN YOK'

Cemaatin siyasetle ilgili, AK Parti’yle ilgili yaklaşımlarını ana hatlarıyla biliyoruz. Fakat şu karşımızdaki tablo, cemaatle ilişkili olduğu düşünülen, iddia edilen bürokratik bir yapılanma, aynı ortak siyasi hedefleri paylaşan, aynı siyasi dili kullanan, aynı perspektiflerle konuşan bir yapı değil. Yoksa ben genel manada hükümet politikalarıyla, çözüm süreciyle ilgili olarak, Türkiye’nin bölgedeki politikalarıyla ilgili olarak, AK Parti’nin politikalarıyla ilgili olarak cemaatin yaklaşımları itibariyle bir sorunu olduğu kanaatinde değilim.

'BUNLAR BİZİM TEŞKİLATLARIMIZDA GÖREV ALAN İNSANLAR'

Sanki cemaat dediğimizde, AK Parti diye bir yapılanma ve bir taban var bir de cemaat diye onun dışında bir yapılanma ve taban var. Cemaat dediğimizde arkadaşlarımız, yazarlar, köşe yazarları, iş adamları, bazı din adamları var ama bunun dışında taban dediğimiz şey aslında cemaat AK Parti’yi destekliyor diyecek gibi AK Parti’den bütünüyle yalıtılmış bir yapı değil. Bunların zaten çok büyük bir kısmı AK Partili. Bizim teşkilatlarımızda görev alan insanlar, AK Parti’ye oy veren insanlar. Böyle bir yapı.

Gülen Cemaati TBMM